YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Chp Bayramlaşmasına Ergenekon Damgası

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği bir seçim mitingine dönüşen bayramlaşmaya Ergenekon davası...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı'nın düzenlediği bir seçim mitingine dönüşen bayramlaşmaya Ergenekon davası duruşmasının kararları damgasını vurdu.CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri ve milletvekilleri yaptıkları konuşmalarda, Ergenekon davasının karar duruşmasında ortaya çıkan ağır cezalara sert tepki gösterdi.İzmir Sanat'ın bahçesinde gerçekleşen çok sayıda partilinin katıldığı bayramlaşmaya CHP İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel, Prof. Dr. Hülya Güven, Musa Çam, Mehmet Ali Susam, Prof.Dr. Birgül Ayman Güler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'in konuşmaları damga vurdu.Konuşmasına, "Bayram gelmiş neyime. Bayramı kutlamak doğrusu içimden gelmiyor. Yağmur ve Deniz babasına hasret bir bayram geçirirken; Gülşah eşine hasret bir bayram geçirirken bayramda eğlenelim, gülelim demek pek mümkün görünmüyor" diye başlayan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bu hükümetin muhalif olan herkesi susturduğunu söyledi. Yüksel, Türkiye'nin açık cezaevine dönüştürüldüğünü belirterek "Gezi duruşmasında, hükümet büyük işadamlarının üzerlerine maliye polisleriyle yürümüştür. Nasıl bir bayram kutlayacağız?" dedi.DANIŞTAY SANIĞI NİYE SERBESTCHP Milletvekili Alaattin Yüksel, Silivri'deki davanın faili meçhul cinayetleri ortaya çıkarmadığını kaydederek, davada gazeteci ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a 35 yıl ceza verilirken, Danıştay saldırısı sanığının salıverilmesine sert tepki gösterdi.Yüksel, bu davanın tek silahlı sanığının Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atanlar olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu davanın tek silahlı sanıkları Danıştay katiliydi. Ama onlar ne oldu? Savcının deyimiyle Osman'ım salıverildi. Osman'ım özgür. Mustafa Balbay 35 yıl yerken, Osman'ım özgür. Yine bu hükümet Hizbullah katillerini özgür bıraktı bu ülkede. Biz CHP olarak önümüzdeki ilk yerel seçimlerde asla Başbakanın söylediği gibi kin demiyorum, bu yaşananlara bakıp, çok daha hırslı bir şekilde çalışarak, hep birlikte yerel yönetimlerde önce iktidar olacağız arkasından gelecek ilk seçimlerde bize yakışan iktidar, gerisi dar diyeceğiz." Silivri'deki bu davanın derin devleti ortaya çıkarmadığını belirten Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu davada AKP'nin derin devleti ortaya çıkmıştır. Bu dava faili meçhul cinayetleri ortaya çıkarmamıştır. Susurluk'tan kimse yok bu davada. Faili meçhul dosyalarında failler bugün bellidir. O failler bu davada yargılanmadı. CHP vekilleri olarak bu cinayetlerin ortaya çıkarılması için araştırma önergeleri verdik, bu iktidar hepsini reddetmiştir."AKLIMIZI YOĞUNLAŞTIRMAMIZ GEREKEN İKİ BELA VARCHP İzmir Milletvekili Profesör Doktor Birgül Ayman Güler de, yeni Anayasa çalışması ve Hatay'daki duruma dikkat çektiği konuşmasında, Ergenekon davası kararlarını eleştirdi.Prof. Güler, partililere şunları söyledi: "Aklımızı yoğunlaştırmamız gereken iki büyük bela var. Birisi Anayasa değişikliğidir diğeri Hatay'da olup bitenler. Türkiye'yi bu iktidar savaşa sürüklüyor. Suriye sınırlarımızda savaş tamtamları artık dünyanın her köşesinden duyulur oldu. Bu hükümete demeliyiz ki, hem yurdun içinde hem dışında her türlü düşmanlığa ve savaşa hayır diyoruz. Bu yeni Osmanlıcılıktan çıkış yolun yoktur diye bir kez daha uyarıyoruz. Anayasa ile çıktıkları çukurdan çıkamazlar. Anayasa'yı değiştirerek Türkiye'yi karşı devrim batağına sürüklemeyi başaramazlar. Biz bu hükümete dur demekle yetinemeyiz. Biz bu hükümeti durdurmak ve bu hükümeti o koltuktan indirmek zorundayız."BU SÖZDE YARGI KARARLARINI TARİH YARGILAYACAKTIRCHP'li Güler, Ergenekon davası kararlarına tepkisini şöyle sürdürdü: "Meseleleri biliyorsunuz. Silivri suikastinden söz etmek istiyorum. Ergenekon terör örgütü diye olmadığı bizce malum ve mahkeme tarafından da bizce aslında tescillenmiş ama sahte mahkeme kararıyla, sözde varmış gibi ilan edilmiş ve ardından pek çok değerli bilim insanı, gazeteci, yazar, hekim, subay mahkum edilmiş bir davadan çıktık. Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti ezmekten başka hiçbir amaç gütmeyen, Fethullah Gülen cemaati destekli, Amerikan yapımı bu sözde yargı tezgahlarını tarih yargılayacaktır. Bizim mücadelemizi bu tür tezgahlar durduramayacaktır. Buradan Mustafa Balbay'a ve tüm tutsaklara selam olsun."BU BAYRAMA MUHABBETLE DEĞİL MÜEBBETLE GİRİYORUZGüler'in ardından konuşan CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam da dava kararını eleştirerek şöyle dedi: "Adalet bir toplumun omurgası ve direğidir. Adaleti kaybolmuş bir toplumun geleceği yok olmuş demektir. Adaletin yani hakkın tecelli etmesi ve devletin adaletli bir şekilde herkese egemen olan hukuku işletmesidir adalet. Maalesef bu bayrama muhabbetle girmek isterken, müebbetle girmeyi bu iktidar bu topluma layık görmüştür. Çok fazla bu iktidarı anlatmaya gerek yok. Bu iktidarın ne yaptığını ve nasıl bir ülke alıp nasıl bir hale getirdiğini biliyoruz."BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAMCHP İzmir Milletvekili Musa Çam ise, Gezi Parkı protestolarında yaşamını yitiren protestocuların isimlerini tek tek saydı. Bu esnada partililer, 'Burada' diye seslendi.Çam, ardından sloganlarla kendisine destek veren partililere şu karşılığı verdi: "Fazla söze gerek yok. Türkiye bir dönüm noktasında. Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve belki yapılacak bir referandum bir dönüm noktasıdır. Hepimize tarihi bir görev düşmektedir. AKP'nin 11 yıllık iktidarını sona erdirmek zorundayız. Beş isim söyleyeceğim. Aramızda demenizi istiyorum. Gezi Parkı'nda kaybettiğimiz arkadaşların isimlerini okuyacağım. Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Muhammet Ayvalıtaş, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz. Evet bu arkadaşlarımız arasında. Demokrasi mücadelesi devam ediyor. Buca F Tipi Cezaevi'nde de, Kırıklar'da da, Şakran'da da sürüyor. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam."ÇIBANA KABUK BAĞLATIP İSTEDİKLERİ ZAMAN KANATMAK İSTİYORLARİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, Türkiye'de barışın 76 milyonun iradesiyle ortaya konulabileceğini söyledi.Ülkenin hem siyaseten hem de dış güçlerin etkisiyle çok önemli bir süreçten geçtiğini anlatan Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Barışı ve kardeşliği teminde, gerçek barışı sağlayamayacak yöntemler var. Çıbana kabuk bağlatıp, istediği zaman kanatmak gibi çalışmalar var. Bunun önüne biz geçmek zorundayız. 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı birlik, beraberlik, dayanışma içinde birbirini severek, sayarak ancak barışı tesis edebilir. Bizim tesis ettiğimiz barış kalıcı olacaktır. Çocukların serseri kurşunlarla ölmemesini diliyorum."YAŞAM BOYU PARTİMİN EMRİNDE OLACAĞIMBaşkan Kocaoğlu, tek tek çıkmaya başlayan rakip aday adaylarına gönderme yaptı. "Kim nerede nasıl aday olursa olsun, ben 29 Mart akşamı sabahına kadar partimin emrinde, kendim adaymışçasına çalışacağımı sizlerin huzurunda söz veriyorum" diyen Kocaoğlu, partililiğin bunu gerektirdiğini söyledi. "CHP bana hayatımın en ulvi görevini verdi" diyen Kocaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Büyükşehir belediyesi gibi bir görevi ve İzmir gibi aydınlık insanların yaşadığı kenti temsil etmek ve onlara hizmet etmek gibi bir şerefe ve onura layık oldum. Bunu bana veren partimin yaşam boyu emrinde olacağım."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler