CHP Cilvegözü'ndeki patlamayı Meclis'e taşıdı

ANKARA(ANKA)- Akgöl, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, "Cilvegözü Sınır Kapısı'nda meydana gelen patlama sonrası ortaya çıkan manzaranın aydınlatılması bakımından önemli sayılabilecek verilerden biri de kuşkusuz eldeki kamera kayıtlarıdır. Önemli unsurlardan biride patlamanın Türk Jandarmasının kontrolündeki ara askeri bölgede meydana geldiği iddiasıdır" diyerek şu soruları yöneltti:

"Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki ara askeri bölge her iki ülke toprakları arasındaki kaç kilometrelik alanda tesis edilmiştir? Bu bölgeye araç giriş-çıkışları jandarma tarafından, hem köpekler hem de el dedektörleri ile kontrol ediliyor muydu? Şayet edilmiyor idi ise bu ara askeri bölgenin fonksiyonu nedir? Burada bulunan kolluk güçlerimiz hangi görevi ifa etmektedirler?

Cilvegözü'ndeki patlama, jandarma kontrolü geçildikten sonra, Türkiye kontrolündeki ara bölgede mi gerçekleşmiştir?

Sınırda oluşturulan ara askeri bölgede patlamanın gerçekleştiği gün toplam kaç güvenlik görevlisi bulunmakta idi? Burada görev yapan kolluk patlamaya sebebiyet veren araçta, gerekli kontrolleri yapmış mıdır? Şayet gerekli kontroller yapıldı ise bu araç ve sürücüsü patlamanın gerçekleştiği noktaya nasıl gelmiş ve araç sürücüsü olay mahallinden yakalanmadan nasıl uzaklaşabilmiştir? Şayet kontroller yapılmadı ise burada bir ihmal ve bu ihmalin bir sorumlusu olması gerekmez mi?

Olay yeri kamera kayıtları aynı gün akşam saatlerinde 3 bakan tarafından izlenmiş, ertesi gün savcılıktan görüntüleri izleme talebinde bulunmamıza, müteakip gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle görüntülerin yanımda bulunan Kocaeli Milletvekili Sayın Güneş ve şahsım tarafımdan izlenmesine izin verilmemiştir. Gizlilik kararı olaydan hemen sonra mı alınmıştır ben görüntüleri talep ettikten sonra mı alınmıştır? Gizlilik kararı idari bir karar mıdır yoksa yargı kararı mıdır? Bahse konu gizlilik kararı idari bir karar ise bu kararı kim ya da kimler vermiştir? İdari bir karar ise bu görüntüleri milletvekillerine izletmeyip basına servis eden kim ya da kimlerdir? Görüntülerin gizlenmesinden maksat nedir? Biri ya da birileri korunmak mı istenmektedir? Yargı kararı ise bu görüntüler aynı gün akşam, bazı televizyon kanallarının ana haber bültenlerinde montajlanmış şekilde yayınlanmıştır. Bu görüntüleri yargı kararına rağmen kim ya da kimler sızdırmıştır? Görüntüleri verenler ve yayınlayan hakkında her hangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?"