ORDU (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Başkanı Av. Kenan Çebi, tüm dünyada darbeciler yargılanırken Türkiye'de 12 Eylül darbecilerinin Anayasa ile yargılanmasının yasak olmasının anlaşılmaz olduğunu söyledi.
Parti binasında düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan CHP Ordu İl Başkanı Av. Kenan Çebi, 12 Eylül ihtilalinin üzerinden 27 yıl geçtiğini ve siyasi tarihimizin kara lekelerinden biri olduğunu belirtti. Tüm dünyada darbeciler yargılanırken Türkiye'de darbe yapanların Anayasa ile koruma altına alınmasının anlaşılmaz olduğunu belirten Çebi, "Bize 12 Eylül'ü unutturmaya çalışıyorlar. 12 Eylül ile yüzleşmekten kaçınıyoruz" dedi.
12 Eylül ihtilalinde sıkı yönetim ilan edildiğini, sıkıyönetim mahkemeleri kurulduğunu, TBMM, kitle örgütleri ve sendikaların kapatılıp partilerin yasaklandığını, 16 siyasetçinin Zincirbozan'a zorunlu ikamete gönderildiğini hatırlatan Çebi, "650 bin kişi gözaltına alındı. 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 98 binden fazla insan 'örgüt üyesi' olmakla suçlandı. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelere geçti. İdam cezası verilen 50 kişi asıldı. Gazetecilere 3 bin 315 yıl hapis cezası verildi. Gazeteler
300 gün süre ile yayın yapamadı. 937 film yasaklandı. 30 ton gazete ve dergi imha edildi. 14 kişi açlık grevinde öldü. 3 bin 854 öğretmen, 124 üniversite öğretim görevlisi ve 47 yargıcın işine son verildi. 'Özgürlüklerin tarifi' ile anılan dünyanın en iyi anayasalarından biri olan 61 Anayasası yerine, sonradan bir çok maddesi değiştirilecek olan, yasakların tarifi ile ünlü 82 anayasası hazırlandı. Bilahare, sıkıyönetimin kalkmasından sonra yapılan yargılamalarda, aynı silahın sabahtan bir solcuyu, öğleden sonra ise bir sağcıyı öldürdüğü kayıtlara geçti" diye konuştu.
12 Eylül döneminde kapatılan CHP'nin uzun mücadeleler sonucu 1992 yılında tekrar açıldığını ve bugün ise ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin önündeki tek engel olduğunu belirten Çebi, "12 Eylül darbesi, ABD'nin teşviki ile Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir ayağı olarak planlanmıştır. Siyasi partiler kapatılarak Türk toplumu yeniden düzenlenmek istenmiştir. Hepinizin göreceği gibi 12 Eylül partilerinin bugün için hiçbiri hayatta değildir. Ama CHP, her şeye rağmen, dimdik ayaktadır. Ve de Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün ve cumhuriyetin temel değerlerinin korunması için vardır ve de her daim var olacaktır" şeklinde konuştu.
SARIGÜL'CÜLERE ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve yöneticilerine bayrak açan Mustafa Sarıgül'ü ve taraftarlarını da eleştiren Çebi, şöyle konuştu:
"22 Temmuz seçimlerinde CHP aleyhine çalışanlar, icazet için ABD'ye kadar gidenler, CHP'nin kayıtlı üyesi olmayanları, partimizden ihraç edilmiş olanları ve de kişisel çıkarları için partimizden istifa etmiş olanları çeşitli vaatler ile toplayıp, Ankara'ya CHP genel merkezi önüne getirmek için çaba sarf etmişlerdir. CHP içersinde var olduğu iddia edilen her sorunun tartışılma yeri ilçe ve il kongreleri ile Kurultay'dır. CHP ile hiçbir bağı olmadığı halde Ordu'da kendilerini CHP'li olarak tanıtarak,
toplantı yapan, medyaya demeç veren ve sayın genel başkanımız Deniz Baykal'ı karalamaya kalkan kişilerin yaptıkları en azından ahlaksızlıktır, seviyesizliktir ve de saygısızlıktır. Bu kişilerin tuttukları otobüslerin paralarını, kandırarak Ankara'ya götürdükleri bazı insanların yevmiyelerini, yiyecek ve içecek paralarını ve gazetelere verdikleri ilan bedellerinin kaynağının nereden geldiğini sayın halkımızın takdir edeceği kanaatindeyiz. Zaten Türkiye'deki tüm CHP örgütleri, timsah gözyaşları dökerek
tiyatro yapan bu kişilerin eylemlerini kınadığını Anıtkabir ziyaretine yüz binden fazla iştirak ile kanıtlamıştır."