MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'de yaptığı çağrı ile başlayan süreç sonunda DEM Parti heyeti, İmralı'ya giderek teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüştü. Yapılan görüşmenin ardından DEM Parti'den bir açıklanma yayınlandı.
DEM Parti'nin İmralı görüşmesine yönelik yaptığı açıklama siyaset gündeminin üst sırasına çıkarken, CHP'den bu görüşmeye dair ilk açıklama geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Sayın Pervin Buldan ve Sayın Sırrı Süreyya Önder’in İmralı’da yaptıkları görüşmeden sonra duyurdukları açıklamayı okudum. Kendileri bizden de tıpkı diğer partiler gibi randevu isteyeceklerini belirttiler. Prensip olarak bütün partiler ile diyalog zeminindeyiz ve tüm iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz" dedi.
Sürece yönelik yaklaşımlarının net olduğunu vurgulayan Özel, "Başından beri çözüm zemininin TBMM olması gerektiğini savunuyoruz. Sürecin şeffaf yürütülmesinden yanayız. En önemli kriterlerimizden birisi de şehit ailelerinin ve gazilerimizin hassasiyetlerinin gözetilmesidir" ifadelerini kullandı.
Gelişmeleri takip ettiklerini de belirten Özel, "Henüz elimizdeki bilgiler derinlemesine bir yorum yapmaya yeterli değil. Detaylara hakim olunca, yetkili kurullarımızda değerlendirmeleri yapıp, kamuoyu ile paylaşacağız" şeklinde konuştu.
Teröristbaşı Öcalan'ın ağzından ifadelere de yer verilen DEM Parti açıklaması şu şekilde paylaşıldı:
"Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.
Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.
Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki,dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır.
Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir"