CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Çorlu'daki tren kazasına ilişkin davada açıklanan kararın, kazanın üzerinden 5,5 yıl geçtikten sonra açıklanabildiğini söyledi. Mahkemenin 13 sanıktan 9'una ceza verdiğini ifade eden Günaydın, "Ailelerin ölüme sebebiyet vermekten ceza verilmesine yönelik talepleri yerine mahkeme 'olası kasttan' ceza vermeyi uygun gördü." diye konuştu.
Günaydın, tren kazasıyla ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları bölge müdürlüğü çalışanlarına ceza verilmesinin kusurları ve sorumlulukları çerçevesinde ceza kanununun bir gereği olduğunu belirterek, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından herhangi bir kişinin bu meselede herhangi bir suçu, kusuru yok ki hiçbir ceza verilmemiş. Bu demir yolunun yapımında, ihalesinde, uygulanmasında görev alanlar, yöneticiler demek ki hiçbir kusur sahibi değiller ki onlara da ceza verilmemiş. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden üst düzey herhangi bir yetkiliye de bir ceza yok." ifadelerini kullandı.
Çorlu'daki tren kazasında yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet, acılı ailelerine de başsağlığı dileyen Günaydın, "Bu kararın onların vicdanlarında yanan ateşi söndürüp söndürmediğini kendilerine sormak lazım. Türkiye'de hukuk düzeninin gerçek sorumlularının üzerine gitme konusunda tereddüt, herkesin dikkatini çekmeye maalesef devam ediyor." dedi.
Günaydın, 13 Şubat'ta Erzincan İliç'te meydana gelen maden kazasının üzerinden de 72 gün geçtiğini anımsatarak, 7 vatandaşın halen milyonlarca ton liç yığının altında kalmaya devam ettiğini söyledi.
TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonunun kazanın üzerinden 71 gün geçtikten sonra ilk toplantısını yapmasını eleştiren Günaydın, "Amasra faciasında 12'nci günde toplanmıştı. Amasra'da 12'nci günde toplanan komisyon neden bu kez 71 gün beklemek zorunda kaldı? Meclis Başkanı, komisyonu çalıştırmak konusunda herhangi bir eylemde bulunmadı." diye konuştu.
Günaydın, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni de eleştirdi.
Hükümetin ekonomi politikalarını ve kamuda tasarruf tedbirlerini de eleştiren Günaydın, "Emeklinin maaşının 140 katını THY Genel Müdürü alıyor. Emeklinin o parayı kazanabilmek için 12 yıl aylık alması gerekiyor. Bunu bize normal bir düzenleme gibi anlatıyorlar. Gelin halkın gündemini bu memlekette tartışalım." dedi.
Günaydın, CHP'nin 3 grup başkanvekilinin ortak imzasıyla emekli maaşlarının asgari ücret düzeyine çıkarılmasına ilişkin bir kanun teklifi verildiğini anımsatarak, "Her 3 ayda bir enflasyona göre revize edin. Artırdığınız maaş, yüzde 65'leri geçmiş enflasyon karşısında birkaç ayda eriyor. Enflasyona karşı bir koruma mekanizmasını hep beraber kuralım. 31 Mart 2024 tarihinden sonra Türkiye'nin önüne yeni bir ajanda açılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi halkın sorunlarını kendine dert edinerek, onları gündem ederek bunların her birini çözme gücüne ve kararlılığına sahiptir. Önümüzdeki dönem de bunlara tanıklık edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Gökhan Günaydın, basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı. Soru üzerine, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından "Sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir" paylaşımını değerlendiren Günaydın, "Cumhuriyet Halk Partisi geçmişten bu yana tüm siyasal partilerle görüşen tek siyasal partidir. Biriyle oturup toplantı yapmak, onu bir görüşmeye davet etmek ya da onun görüşmesine icabet etmek, onunla mücadele etmemek anlamına gelmiyor. CHP sıkılı yumruklarla değil akılla ve rahat bir yürekle önündeki döneme bakıyor. Türkiye'yi temsil eden tüm siyasal partilerle görüşürüz ancak Cumhuriyet'in ilke ve devrimlerinden bir milim sapmayız. Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin." ifadelerini kullandı.
Günaydın, kamuda tasarrufun nasıl yapılacağına ilişkin bir soru üzerine de kamuda müthiş bir israf olduğunu belirterek, kamuda şatafattan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
Gökhan Günaydın, kamu personel alımlarındaki mülakat uygulamasına ilişkin bir soru üzerine ise, "Yerel yönetimlerden merkezi hükümete kadar ancak özel yetenek gerektiren durumlar hariç olmak üzere mülakatı kaldırın. Belediyeler, yerel yönetimler, genel yönetim yazılı sınav ile personel alsın. Bu büyük şaibe, büyük ayıp memleketin önünden kalksın." ifadesini kullandı.