HABER

CHP'den Lütfü Türkkan fezlekesiyle ilgili açıklama

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Bingöl'de şehit ağabeyi Tahir Gümren'e küfreden İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezlekeye ilişkin, "Savcıların, milletvekillerinin kimliğine göre fezleke düzenlemeleri adalet duygusunu incitir. Hukuk önünde herkes eşittir, çifte standart olmaz." dedi.

CHP'den Lütfü Türkkan fezlekesiyle ilgili açıklama

Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ebediyete intikalinin 83. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü andı. Atatürk ve onun ilkelerinin cumhuriyetin çimentosu olduğunu vurgulayan Öztrak, bu gerçeğin anlaşılmasından son derece memnun olduklarını vurguladı. Öztrak, "Erdoğan da seçim anketlerinden harcı bitirip yapı paydos deme aşamasına geçtiğini görünce birdenbire hidayete erdi. 'Yunan postalını Atatürk'e tercih eden' Fesli Kadir'in vaazlarından Atatürk'ü öğrenen Erdoğan, şimdilerde Atatürk'ün adını ağzından düşürmez oldu. Yetmedi bizle Atatürkçülük yarışına çıktı. Yakında çıkıp 'Ben geçmişte zaten Atatürkçüydüm, ben geçmişte zaten CHP'liydim' derse, şaşırmayız. Zira kendisi koltuk için 'Milli Görüş' gömleğini fırlatıp atan kişidir." görüşünü dile getirdi.

Faik Öztrak, şöyle devam etti:

"Kendisini uyaralım Atatürkçülerin giydiği elbisenin kumaşında Kuvayımilliye vardır, Müdafaa-i Hukuk vardır. O elbise, Erdoğan'a birkaç beden bol gelir. Erdoğan'ın kibri, milletin aklıyla alay etme aşamasına ulaştı. Bunu 10 Kasım'da bir kez daha gördük. Anıtkabir defterine, '2023 hedeflerine ulaşmaya kararlıyız.' yazdı. Bu 2023 hedeflerinin ismi var da cismi bir türlü ortada yok. Erdoğan, 2023 hedefleriyle millete neleri vadettiğini bir türlü söylemiyor. Erdoğan, 2023 hedefleri diyerek millete vaatlerini ilk kez 2011 seçim beyannamesiyle açıkladı. Yetmedi, bu hedefleri bir de 2013 yılında, 10. Kalkınma Planı'na yazdı. Altına da imzasını attı. Bu doküman TBMM'nin onayından da geçti. Yani hedefler vaat olmaktan çıktı. Kendisinin ve partisinin millete resmi taahhüdü haline geldi. 2023'te, milli gelirimizi 2 trilyon dolara, fert başına gelirimizi 25 bin dolara, ihracatımızı 500 milyar dolara yükseltmeyi, işsizliği ise yüzde 5'e indirmeyi, böylece ülkemizi dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına sokmayı milletimize taahhüt etti. Peki, 2023 hedefleri ne oldu? Ben söyleyeyim, yalan oldu. Erdoğan'ın 5 Eylül 2021'de altına imza attığı bu Orta Vadeli Program (OVP) diyor. Şu anda TBMM'de görüşülen bütçenin dayanağını oluşturan bu OVP, Erdoğan'ın 12 yıl önce 2023 için millete taahhüt ettiği 2 trilyon dolarlık milli gelirin 925 milyar dolarda kalacağını söylüyor."

OVP'nin, kişi başına 25 bin dolar gelirin 10 bin 703 dolarda kalacağını, 500 milyar dolar ihracat hedefinin de 242 milyar dolara düşürüldüğünü söylediğini belirten Öztrak, bu hedeflerde yüzde 50'den fazla tenzilata gidildiğini savundu. Yuvalara, mutfaklara ateşler düşerken Erdoğan'ın bu yıl çift haneli büyümeden bahsettiğini belirten Öztrak, milletin gelirinin ise büyümediğini söyledi. Öztrak, "Millet karnını bile doğru dürüst doyuramıyorsa, bu ülkede ayçiçek yağlarına, bebek mamalarına alarm takılıyorsa, fiyat etiketleri saat başı değişiyorsa o büyüme, yoksullaştıran büyümedir." ifadesini kullandı.

"100 DOLARI 177 LİRAYA ALIYORDUK"

İktidarın ülkeyi "yoksullaştıran büyüme" ile tanıştırdığını savunan Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 9 yıl önce "Para tıpkı bayrak gibi, tıpkı milli marş gibi, bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı, milletin itibarıdır." dediğini hatırlattı. Öztrak, şöyle devam etti:

"Erdoğan bu sözü ettiği 12 Mart 2012'de 100 doları 177 liraya alıyorduk. Şimdi 100 dolar almak için 992 lira veriyoruz. Erdoğan bizim paramızı itibarsızlaştırırken, doların itibarına, itibar kattı. En son beyefendi çıktı, 'Ben ekonomistim, ne kadar kaynak oluşturursanız, devletin kasasından da bir kuruş çıkmaz.' dedi. 'Devletin kasasından bir kuruş çıkmaz.' dediği işler için 2016'dan bu yana devletin kasasından 9,5 milyar dolar çıktı. Erdoğan, 'Bir kuruş çıkmadı' yalanını tekrarlarsa milleti inandıracağını sanıyor. Önümüzdeki üç yılda da 'Tek kuruş ödemeyeceğiz.' dediği işler için milletin vergilerinden 14,6 milyar dolar ödeneceğini Meclis'te görüşülen bütçe söylüyor. Bugün 1 dolar 10 lira sınırında. Dolar arttıkça Erdoğan'ın yandaşları abat olurken, millet helak oluyor. Bu yılbaşında asgari ücret 385 dolardı şimdi 285 dolar. Erdoğan ve şürekası asgari ücreti artırmak için hala 2022'ye randevu veriyor. Geçin bunları. İlkin çalışanın cebinden bu yıl çekip aldığınız 100 doları bir telafi edin. Asgari ücrete derhal 992 lira zam yapın. 2022'nin zammını ondan sonra oturup konuşun. Erdoğan yönetimi, ülkemizdeki asgari ücreti Afrika düzeyine düşürdü. Çok değil, bundan üç yıl önce tüm Avrupa'da en düşük asgari ücret veren 13'üncü ülke idik. Bugün Arnavutluk'tan sonra Avrupa'da en düşük asgari ücret veren ikinci ülke Türkiye. Bunun adı fakirleşmedir, bunun adı fukaralaşmadır."

"CİDDİ BİR KARA KIŞ DESTEĞİ ŞART"

Dün İstanbul'da Ticaret Odası'na bağlı fırınların ekmeğe yüzde 25 zam yaptığını, böylece 230 gram ekmeğin 2 liradan 2,5 liraya çıktığını belirten Öztrak, bir eve üç öğünden günde 6 ekmek girmesi durumunda o evin sadece aylık ekmek masrafının 450 lira yapacağını söyledi.

Öztrak, "Peki, emekli, işçi, memur sabit gelirli bu zam yağmurları karşısında ne yapacak? Bu yıl ayrımsız tüm sabit gelirli yurttaşlarımıza ciddi bir kara kış desteği şart. Aksi halde kara kış, milletimizi ezip geçecek. Genel Başkanımız yaşanacakları gördüğü için, ısrarla 'Kara Kış Fonu' kurun dedi. 'Elektrik üstündeki TRT payını kaldırın' demişti. Onu şimdi yapıyorlar. Elektrikte asıl vatandaşımızı rahatlatacak olan kış boyunca KDV'nin kaldırılmasıdır. Bunun da vakit geçirmeden yapılmasını bekliyoruz." diye konuştu.

"TÜRKİYE SEVİMSİZ BİR KISIR DÖNGÜYE GİRMİŞ DURUMDA"

Döviz kurundaki yükselişe değinen Öztrak, "Türkiye maalesef sevimsiz bir kısır döngüye girmiş durumda." ifadesini kullandı. Merkez Bankasının, politika faizini emirle düşürdüğünü iddia eden Öztrak, "Vatandaş tasarrufunun değerini, dövize yatırarak korumaya çalışıyor. Paramız değer kaybediyor. Paramız değer kaybettikçe, enflasyon artıyor. Enflasyon artınca millet yeniden dövize koşuyor. Paramız bir kez daha değer kaybediyor. Yapılanların ne net rezerve katkısı ne de dolarizasyonu azaltmaya tesiri var." dedi.

Şu anda bankalardaki mevduatın yüzde 52'sinin döviz cinsinden olduğunun altını çizen Öztrak, bunun nedenini ise milli paraya güven duyulmaması olarak açıkladı. Öztrak, şunları kaydetti:

"Ne Merkez Bankası kendi bastığı paraya güveni sağlayabiliyor ne de Hükümet milli paramızın itibarını koruyabiliyor. Çünkü ne TCMB'ye ne de saraya güven var. Bunun en önemli sebebi de oyun esnasında kural değiştirilmesidir. Bu kısır döngüyü kırmanın tek bir yolu var. Önce Hükümet, Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığını tanıyacak, sonra da toplumun tüm kesimleriyle istişare edilerek hazırlanan, piyasalara ve ekonomideki tüm aktörlere güven verecek bir programı, adım adım her aşamasında millete hesap vererek kararlılıkla uygulamaya başlayacak."

Bu nedenle "Hemen sandık" dediklerini aktaran Öztrak, Türkiye'yi düze çıkarmak için hazır olduklarını söyledi.

Bulgaristan seçimlerine değinen Öztrak, Bulgaristan vatandaşlığına da sahip kişilerden pazar günü en yakın seçim sandığına giderek oy kullanmalarını da istedi.

SORULAR-YANITLAR

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları da yanıtladı.

CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yabancı evlilik başvuruları için aldığı karara yönelik soru üzerine Öztrak, partinin gündeminde böyle bir konu olmadığını söyledi.

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin görüşleri ve fezlekenin TBMM'ye gelmesi halinde ne yönde oy kullanacakları sorulan Öztrak, siyasetçilerin her türlü eleştiriye açık olması gerektiğini ifade etti. Fezlekeyle ilgili değerlendirmesini aktaran Öztrak, şunları dile getirdi:

"Savcıların, milletvekillerinin kimliğine göre fezleke düzenlemeleri adalet duygusunu incitir. Hukuk önünde herkes eşittir, çifte standart olmaz. Siyasi partilerin fezlekeleri öç alma duygusuyla siyasi linçe hizmet edecek şekilde değerlendirmelerini de doğru bulmayız. Aynı savcılar şehit yakınına hakaretler ederek kovan AK Parti'li belediye başkanıyla ilgili hangi işlemi yapmaktadır merak ediyorum? Ya da bundan önce şehide 'Kelle' diyenler, bu ülkenin çiftçisine 'Ananı da al git' diyenler, şehit babasına 'Karakteri bozuk' diyenler, kendisini eleştiren şehit anasını 4 yılla yargılatanlar, bunlar hakkında aynı savcılar ne yapmıştır? Bu soruyu da sormak istiyorum."

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından "Anlaşamamakta anlaştık." açıklamasını yaptığı ifade edilerek buna ilişkin görüşü sorulan Öztrak, "Saygıyla karşılıyoruz." dedi.

"Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, 'Hükümetimizin ihracatı desteklemek amacıyla yüksek döviz kuru hedeflediğine yönelik yorumlar doğru değil' dedi. Ayrıca döviz kurunun piyasada belirlendiğini söyledi. Dolar kuru şu an 10 liraya dayanmış durumda. Bakan Elvan'ın açıklamasını ve kurun gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorularına karşılık Öztrak, şöyle konuştu:

"Sayın Elvan'ın söylediği iki kritik husus var. Biri küresel konjonktürün ve yurt içi enflasyonun seyrinin temkinli olmayı gerektirdiği. Ne kadar temkinli olduklarını son iki aydır izliyoruz. Tüketici enflasyonu yüzde 20'de, üretici enflasyonu yüzde 46'da, faiz yüzde 16'da. İnsanlar lafa değil icraata bakarlar. İkinci önemli husus, kurla ilgili söyledikleri. Acaba Sayın Bakan bu söylediklerini Merkez Bankası Başkanıyla konuşmuş mu? Çünkü Merkez Bankası Başkanı en son enflasyonu düşürmek için cari açığın düşürüleceğini söyledi. Cari açığı düşürmek öncelikli hedef oluyorsa eğer, bu kurla rekabet gücü kazanmanın yani Türk lirasına değer kaybettirmenin sonuna kadar istismar edileceğini gösterir. Nitekim son iki aydır cari denge fazla veriyor ama dolar 10 liraya dayandı. Bu hükümette her kafadan bir ses çıkıyor. Kimse kimsenin ne dediğini dikkate almıyor. Birinin ak dediğine öbürü kara diyor. Çok açık söylüyorum, ülke yönetilmiyor, savruluyor. Bu savruluşun faturası da maalesef hep milletimizin sırtına yükleniyor."

"EYT ile ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 'Öyle bir çalışma yok' dedi. Fakat AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, teklifi Meclis'e getireceklerini söyledi. Ancak birkaç saat sonra Çalışma Bakanlığı böyle bir çalışmanın olmadığını ifade etti. Bu farklı açıklamalara ilişkin yorumunuz nasıl olur?" sorusu üzerine Öztrak, şunları kaydetti:

"Hem hükümetin ortakları arasında hem hükümetin mensupları ve bürokratları arasında inanılmaz bir karmaşa var. Hükümetin bir ortağı EYT için 'Çift dikiş yok' diyor, öbürü seçim beyannamesine 'Çözeceğiz' diye yazıyor. Sonra seçim ufukta görününce el altından 'EYT'yi çözeceğiz' haberleri dolaşıma sokturuluyor. Sonra Bakanlık 'Çalışıyoruz' diyor, saray 'Yok öyle bir şey' diyor. Bu milletin umutlarıyla, beklentileriyle, aklıyla dalga geçmeyin. Dalga geçmeye kalkanı bu millet sandıkta nasıl çarpar, bunu en ciddi şekilde sandıkta göreceksiniz." (AA)

En Çok Aranan Haberler