CHP Gençlik Kolları 1. Olağanüstü Kurultayı pazar günü yapıldı. Mevcut başkan Emre Doğan, eski başkanlardan İrfan İnanç Yıldız ve Emir Cömert Gençlik Başkanlığı için aday oldular.
Daha sonra Emir Cömert adaylıktan baskı sonucu çekilmek zorunda kaldı.
Gençler kurultay yaptı ama tasası büyüklere düştü.
Yani genç kardeşlerimizin özgürce seçim yapmaları engellendi.
Siyasetin doğasında olduğu gibi yine genel başkandan tutun, tüm MYK üyeleri gençlerin yerini aldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Emir Cömert'i arayıp ''Siyasi hayatın biter, Emre Doğan'a destek vereceğini açıkla ve adaylıktan çekil''demesi, CHP yönetimi eski tas, eski hamama benzedi.
Adnan Keskin’in, Gürsel Erol’un gençlik kolları seçiminde açık açık bir aday destek vermeleri gerçekten çok manidardır.
Gürsel Erol’u tanımam ama Adnan Keskin, uzun yıllara dayanan siyasi geçmişinde bu acıları yaşamamış gibiydi.
Tüm illerden gelen gençlerimizin bir bölümü, CHP bütçesinden yaptığı harcama ile yandaşlarını Lüks oteller de yatılırken, diğer gençlerimiz ise Ankara'nın en kötü otellerinde kendi ceplerinden ödedikleri olanaklarla kalmaları CHP yöneticilerine yakışmadı.
Hele hele Eski Gençlik kolları başkanlarından, şimdi Ankara il Başkanı Zeki Alçin’in taraf olmasını yadırgadım.
Zeki Alçin 12 Eylül 1980 öncesi, AS sinemasında Hamdi Fidan, Hasan Belovaçıklı seçimini ve 1 gün sonra yapılan tüzük değişikliğinde olanları ne çabuk unuttu?
Ben unutmadım.
Ankara Atatürk spor salonun da çıkan kavga da belime yediğim tekmenin açısı geçti ama yüreğimde geçmedi. Ölene kadar da geçmeyecektir.
CHP nereye doğru gidiyor gerçekten.
CHP’de içinde üyeler bir birlerine saygılı olmuyorlar ki, bizler başkalarına nasıl örnek olalım.
Üç genç aday çıkmış yarışıyor, büyükler ise çıkar peşinde.
CHP seçmenleri de CHP’den umut bekliyor.
Cumhuriyeti kuran partinin haline bakarmısınız Allah aşkına.
Sonuçta, Emre Doğan, İrfan İnanç Yıldız ve Emir Cömert bizim gençlerimiz değil mi?
Gençler arasında birileri Lüks otelde yatırılırken, diğerler gençlerin kötü otellerde yatırılması reva mı?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun alta yazdığı bu sözü ile bitirmek istiyorum.
"Siyasette ahlak dediğimiz kavramın oluşması lazım. Siyaset adamı inandığı doğruların arkasında durmalı. Eğer bir sorumluluk üstleniyorsanız etik değerlere daha fazla önem vermeniz gerekiyor." Kemal Kılıçdaroğlu
Gerçekten Siyaset adamlarımız, Siyasette ahlak dediğimiz kavramın oluşması ve inandığı doğruların arkasında duruyorlar mı?
Sonuç olarak, İrfan İnanç Yıldız ve yönetimine başarılar diliyorum. Bu kurultayın, başta Adnan Keskin olmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu’na bir uyarı olduğunu düşünüyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz