Chp Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç:

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, "Demokraside liderler padişah olmasın. Padişah ne derse vekiller onu yapıyor" dedi.

Bursa merkez ve ilçelerinde temaslarda bulunan Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, İnegöl Ziraat Odası ve İnegöl Muhtarlar Derneği'ni ziyaret ederek çiftçilerin ve muhtarların sorunlarını dinledi. Ziraat odalarının önemli olduğunu belirten Haluk Koç, "2006 yılında ziraat odalarının yapılandırmasına yönelik kanun görüşülürken CHP Grup Başkan Vekiliydim. O kanunda odaların faaliyetinin neredeyse sıfırlanacağı bir noktada çok ciddi bir katkı yaptık. O zaman Tarım Bakanı Sami Güçlü'ydü. Bakanı adeta rehin tutarak Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar'ın ve oda temsilcilerinin tüm taleplerini o kanuna geçirebildik. Kendi seçim bölgemde de hangi siyasi görüşe bağlı olursa olsun ziraat odalarında özel bir yerimiz oldu" diye konuştu.

Meclis&te görüşülmeye başlanacak büyükşehir kanunuyla ilgili de konuşan Koç, "Köy tüzel kişilikleri kalkacak. Buna sizlerin çok ciddi tepki göstermesi gerekiyor. Köy muhtarları, mahalle muhtarlarından ayrıdır. Köylerin tüzel kişiliği vardır, mahallenin yoktur. Mahalle muhtarlığında bir temsil vardır ama köylerde tüzel kişilik var. Ortak araziler var. Bunlar yasayı eğer inat eder çıkarılarsa biz Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz ama büyük bir ihtimalle siyasi karar verecek, Başbakanı kızdırmamak için itirazımızı reddedecek. Çankaya'dan bir tepki gelmez. Onun için biz parlamentoda bununla ilgili mücadelemizi sürdüreceğiz. Siz de referandum istiyorsunuz. Aslında böyle olması gerekir. Yani bir köy tüzel kişiliğini korumak istiyorsa orada yaşayan insanların iradesinin söz konusu olması lazım. Tıpkı kapatılacak belde belediyesinde yaşayanların, 'Biz belde belediyemizin kapatılmasını istemiyoruz' diye beyanda bulunmaları durumunda kapatılmaması gibi. Ama maalesef 'demokrasi' diyoruz, 'Halk ne isterse o olur' diyoruz, halkı ilgilendiren en önemli konularda halkın fikrini sormuyoruz. Onun için burada sizlerin de bir miktar sesinizi çıkarmanız gerekiyor. Ben sizi kavgaya davet etmiyorum. Sizi sokağa davet etmiyorum ama iktidarda bulunan milletvekili arkadaşlarımıza bu çekincelerinizi iletin. Demokrasi var. Taleplerinizi iletin. 'Yanlış oluyor. Biz çoğunluğa oy verdik ama yanlış yapıyorsunuz.' Bunları söyleyin. Demokraside liderler padişah olmasın. Milletvekillerini kim seçiyorsa onlara bağlı olsun. Şimdi eğer bizim dediğimiz sistem olsa, halkın seçtiği milletvekilleri olsa hangi parti olursa olsun halkın aleyhine bir karar çıkarken Meclis'te el kaldıramaz çünkü dönüp geleceği yer kürkçü dükkanıdır. O kürkçü dükkanı neresi? Halktır. Yahu kardeşim ben sana oy verdim, seçtim. Sen gittin, benim aleyhimde kanun çıkardın. Ben sana bir daha oy verir miyim? Ama öteki türlü değil. Lider 1, 2, 3 yazdığı için Ankara'daki padişahlar. O zaman milletvekili seni dinlemiyor. O ne derse onu yapıyor. Onun için sistemin de değişmesi lazım. CHP bu yönde değişiklik yaptı. Ön seçimi getirdi. İnşallah öteki partiler de bunu takip eder. Böylece halktan kopuk olmayan, tabanının sesini dinleyen, tabanla beraber hareket eden partiler olur" şeklinde konuştu.