CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, İmralı görüşmesi sonrası yapılan açıklamalara işaret ederek, “ ‘PKK’nın elinde tutsaklar var, bir de Türkiye’nin elinde tutsaklar var’ deniyor, Türkiye’nin elinde tutsak değil, suçlu var; terör eylemine karışmış insanlar var. Tutsakların tabi tutulması gereken muamele ile bunların tabu tutulması gereken muamele aynı değildir” dedi.
Loğoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde hem Suriye muhalefeti hem BM ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Lahdar Brahimi’den müzakere ve barış çağrıları geldiğini belirterek, “BM, AB, Rusya, ABD, herkes bu diyalog girişimlerini destekledi. Herkes barış derken sadece AKP hükümeti ‘hayır, barış değil savaş’ diyor” dedi. Loğoğlu ayrıca, Halep ve bazı şehirlerin muhalifler tarafından yağmalandığını ve yağmalanan malların Türkiye’de satıldığını savunarak, “Kaçakçılık yapan vatandaşlar Uludere’de bombalanıyor; ama komşu ülkede yağmalanan eşyaların Türkiye’de satılmasına göz yumuluyor” dedi.
AB konusun ada değinen Loğoğlu, AB Bakanı Egemen Bağış’ın ‘AB’yi dize getiriyoruz’ yönünde açıklamalar yaptığını belirterek, “Bunları muhalefet olarak ciddiye alamıyoruz. AB tarafından mühtehzi bir tebessümle karşılandığını da biliyoruz. AB Bakanının görevi sürekli AB’ye hakaret etmek değildir; görevi katılım müzakerelerini sağlıklı yürütmektir Bunu yapamıyor ise Sayın Bakan hiç olmazsa sussun, Türkiye’ye zararı dokunmasın” dedi.
“TÜRKİYE’NİN ELİNDE TUTSAK EDĞİL, SUÇLULAR VAR”
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Loğoğlu, İmralı’ya ikinci ziyaretle ilgili değerlendirmede bulundu. Loğoğlu, görüşme sonrası yapılan açıklamalarda PKK’nın elindeki tutsakların bırakılması umudu yaratıldığını belirterek, bu olduğu takdirde sevineceklerini söyledi. Ancak kullanılan kavramlarda bir yanlışlık olduğunu ifade eden Loğoğlu, “PKK’nın elinde tutsaklar var, bir de Türkiye’nin elinde tutsaklar var’ deniyor, Türkiye’nin elinde tutsak değil, suçlu var; terör eylemine karışmış insanlar var. Tutsakların tabi tutulması gereken muamele ile bunların tabu tutulması gereken muamele aynı değildir” dedi.
Muhalefet olarak görüşmelere ilişkin sağlıklı bir yorum yapamayacaklarını da ifade eden Loğoğlu, çünkü ellerinde bu konuya ilişkin bilgi olmadığını söyledi. Loğoğlu, “Süreç nereye gider bilmiyoruz. Ama İmralı süreci, Öcalan ile yapılan görüşmelerin başı ve sonu silahların bırakılması ve şiddetten vazgeçildiğinin açıklanmasıdır. Bu, büyük çerçevenin küçük bir unsudur. Büyük çerçeve ise TBMM’dir” dedi.
4. Yargı Paketi çerçevesinde KCK tutuklularının serbest bırakılması ile ilgili olarak da Loğoğlu, “Biz vatandaşın lehine, vatandaşların hak ve özgürlüklerini koruyan her adıma tarafız. Ama bu nasıl bir adalet sistemidir ki bu kadar sık aralıklarla reform paketleri çıkmak durumunda kalıyor. Bu daha önceki reform paketlerinin işe yaramadığın gösteriyor. Her reform paketinden sonra bir kısım insanlar salıveriyorlar ama tutuklanan insanların sayısı da tekrar yükseliyor. Biz bunu sağlıksız görüyoruz. Adalet sistemi yamalı bohçaya döndürüldü. Çünkü yargı sistemi bağımsız değil. Yargı sistemi kendisine düşeni layıkıyla yerine getiremediği için ufak müdahalelerle çözüm bulmaya çalışıyoruz. KCK’lı olsun, başkası olsun kim yasa önünde temize çıkma imanı yakalar ve hayatını özgür sürdürürse buna insan ve parti olarak memnun oluruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz