CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran:

ANKARA – CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Artık demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, özgürlüğün en geniş yelpazede yaşama geçirildiği, iktidarın bağımsız kurumlarca denetlendiği, kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir Türkiye'ye geçmek zorunlu ve kaçınılmazdır" değerlendirmesini yaptı. Oran, yazılı açıklamasında, İstanbul merkezli operasyon sonucunda, "yıllardır asılsız ekonomi başarıları" ile halkın gözünü boyayan iktidar partisinin "ipliğinin pazara çıktığını" ileri sürdü. "Üç ayaklı yolsuzluğun" gerçek boyutunun tam 100 milyar avroyu bulduğunun iddia edildiğini belirten Oran, ana halkayı ise altın kaçakçılığının oluşturduğunu savundu. Siyasette ortaya çıkan risklerin yatırımcı üzerindeki tedirginlik ile birleşince Türkiye’ye kaynak girişinin "bıçak gibi kesileceği" görüşünü dile getiren Oran, "Parasal sıkılaştırma, yani gelişmekte olan ülkelerden sıcak parayı çekme sürecinde Türkiye; Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve Endonezya ile en çok zarar göreceği düşünülen, 'Kırılgan Beşler' arasında yer alıyor. Ortaya çıkan devasa yolsuzluğun yaratacağı güven krizi de sermaye kaçışı sürecine ivme kazandıracak. Yolsuzluğun ortaya çıkması, kamu ihaleleri, bankacılık ve inşaat sektörlerini vuracak. Bu da önümüzdeki dönemde iç talepte yavaşlamayı beraberinde getirecek" açıklamasını yaptı. Ülkeyi "soygun ekonomisi"nden kurtarmanın zamanı geldiğini iddia eden Oran, şunları kaydetti: "Yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları önleyeceğini öne süren AKP 3 Y ile iktidara geldi ama bugün rekor üstüne rekor kırdığı 3 Y ile iktidardan iniyor. Artık yeni bir siyaset zamanı. Artık katılımcı, çoğulcu, uzlaşmacı, barışçı, saydam, hesap verebilen, hep bilen değil dinleyen, yeni siyaset anlayışına ihtiyaç var. Artık demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, özgürlüğün en geniş yelpazede yaşama geçirildiği, iktidarın bağımsız kurumlarca denetlendiği, kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir Türkiye’ye geçmek zorunlu ve kaçınılmazdır. Büyük ülke olabilmek için güçlü ekonomiye sahip olabilmek için insani gelişmişlik ve demokrasi standartlarının çağdaş ülkeler seviyesinde olabilmesi için gelin 98 gün sonra yeni siyaset anlayışını hep birlikte gerçekleştirelim, özgürlüğün ve umudun Türkiye’sini elbirliğiyle inşa edelim."