HABER

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal:

"Artan gıda fiyatlarını devlet zoru ile baskılama politikası son hız devam ediyor"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, artan gıda fiyatlarını "devlet zoru" ile baskılama politikasının devam ettiğini savundu.

Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin en temel sorununun beslenme ve açlık olduğunu iddia etti.

İktidarın bir süredir fiyat istikrarı sağlamak istediğini, bunun son dönemde en açık örneğinin ise soğan depolarına yapılan baskınlar olduğunu belirten Sarıbal, kendilerinin soğanda stokçuluk değil depoculuğun var olduğunu söylemelerine karşın bu baskınların sürdüğünü dile getirdi.

Yapılan denetimlerin sonucunun kendilerini haklı çıkardığını dile getiren Sarıbal, şöyle konuştu:

"Yapılan denetimler sonucunda Ticaret Bakanı 'Türkiye'de stokçuluk yok, depoculuk var' dedi ve 'hastalıktan dolayı sorun yaşıyoruz.' ifadelerini kullandı. Ama sonrasında da 'fiyatlar yükselirse gerekirse ithalat yaparız' dedi. Artan gıda fiyatlarını devlet zoru ile baskılama politikası son hız devam ediyor. Türkiye'nin birçok bölgesinde şu an yaş meyve ve sebze depoları kontrol ediliyor. Adı üzerinde yaş sebze ve meyve. Bu ürünleri tutabileceğiniz süre bellidir. İsteseniz de uzun süre stoklayamazsınız. Ticaret Bakanı, Tarım Bakanı ve AKP Genel Başkanına tek şey söylüyoruz: şu tarımın üzerinden artık elinizi çekin. Siz konuştukça ürün pahalılaşıyor, siz konuştukça çiftçi batıyor, siz konuştukça ülke ekonomik krize daha fazla giriyor."

Sarıbal, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin Azerbaycan ziyaretindeki "bizim tecrübelerimizden yararlanın" sözlerini eleştirdi.

"AKP hükümetlerinin 16 yılda Türk tarımını nasıl çökerttiğini mi örnek alacaklar" ifadelerini kullanan Sarıbal, şöyle devam etti:

"Sayın Bakan herhalde kendi insanının gıda ihtiyacını dış ülkelere teslim ettiğini de anlatmıştır. Sayın Bakan bir programda 'biz danışman falan tutmuyoruz, bizim danışmanımız çiftçimizdir' diyor. 32 milyon dönüm tarım alanının tarımdan çıkarılmasını danışmanınız gördüğünüz çiftçi mi istedi? 2002 yılında 2 milyon 800 bin olan çiftçi sayısının 2 milyona düşmesi, 2002 yılında bir milyar lira civarında olan borcun 109 milyar lira olmasının sorumlusu çiftçi midir? Son birkaç aydır yaşanan ekonomik krizin temel sorumlusu çiftçi midir? Çiftçi mi faizlerin yüzde 36 olmasını istedi? Gübre ve mazot fiyatlarının artışını çiftçi mi size önerdi? Elbette değil. Siz hiç çiftçiyi dinlemediniz. Siz sadece ithalatçı lobileri, sarayı ve sarayın danışmanlarını dinlediniz."

Sarıbal, 2002 yılında 160 bin ton olan tütün üretiminin gelinen noktada 82 bin tona düştüğünü vurgulayarak, "Paketleme zorunluluğu getiren yasa sonrasında Adıyaman ve çevresindeki üreticiler şu an perişan. Gelecek sene bu oran da yarı yarıya düşecek." dedi.

Mercimek üretiminde de durumun son derece vahim olduğunu iddia eden Sarıbal, şunları kaydetti:

"1970'li yıllarda mercimeği Kanada'ya ihraç ederken bugün Kanada en fazla mercimek üreten ülke. Şu an Hindistan'dan sonra en çok mercimek ithal eden ülke konumundayız. İthalatımızın büyük kısmını da Kanada'dan alıyoruz. Türkiye'de 2 milyon 700 bin dekar alanda 300-400 bin ton civarında mercimek üretimi yapıyor. Dışarıdan aldığımız mercimeği kendi insanımıza yedirirken kendi topraklarımızda yetişen kaliteli mercimeği ihraç ediyoruz. Aslında mercimek ihracatımız iyi noktada ama sorun şu; biz neden üretimin tamamını bu verimli topraklarda yapamıyoruz?

Üretimde gerileme yaşanan bir başka ürün ise susamdır. Türkiye'de son birkaç yılda susam üretiminde dikkati çekici düzeyde azalma söz konusudur. Üretim, ihtiyacın yarısını karşılayamayacak düzeydedir. Üretimdeki azalmayla beraber artan nüfusun talebi düşünüldüğünde susam ithalat miktarı ve döviz kaybı artacaktır. Bu durum dış ticaret açığının büyümesine sebep olacaktır."

En Çok Aranan Haberler