ANKARA (İHA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Bugün Türkiye’de yargı mensuplarını bile yıldıran bir uygulamayla karşı karşıyayız” dedi.
Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, adli yıl açışını değerlendirdi. Koç, adaletin devletin en başta gelen meşruiyet kaynağı olduğunu belirterek, kolektif vicdan denilen şeyin alsında kolektif bir adalet anlayışı olduğunu söyledi. Adaletin olmadığı bir toplum ve devlet düzeninde yükselen şeyin zulüm olduğunu belirten Koç, Türkiye’de yasama ve yürütme organının içine düştüğü adalet krizinin giderek yargı erkini de dönüştürdüğü, kamuoyunun, yargıya güveni maalesef zaman içinde iyice azaldığını savundu. Bugün toplum vicdanının yargının bağımsızlığından ve tarafsızlığından kuşku duyduğunu belirten Koç, “Mahkemelerde adil kararlar verildiğinden kuşku duymaktadır. Yürütmenin talimatlarıyla hüküm oluşturduğundan kuşku duyulmaktadır. Bu, toplum ve devlet hayatımız bakımından vahim bir durumdur. Yürütmenin, bazı davaların sonuncuna tesir etmek amacıyla yargı mensuplarının üzerinde kurduğu baskı, bu kuşkuyu daha da derinleştirmektedir. Bütün mazlumların ve mağdurların güvenci yargıdır. Oysa bugün Türkiye’de yargı mensuplarını bile yıldıran bir uygulamayla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Türkiye’de bağımsız ve adil yarlıma yapıldığına inanılmadığını savunan Koç, “Böyle bir ülkenin çağdaş dünyada itibar sahibi olması mümkün değildir. Hükümet acil olarak yargıdan elini çekmelidir. Unutulmamalıdır ki; kronikleşmiş yargı krizi eninde sonunda bir rejim krizine dönüşür” dedi.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Koç, bir gazetecin terörle ilgili sorusu üzerine, “Başından beri terörle onu şımartarak, sırtını sıvazlayarak ve laubali ilişkiler kurarsanız gelinecek nokta budur. Şemdinli ve Beytüşşebap’ta geniş alanlı saldırılar aynı anda birden çok merkeze dönük saldırı eylem planları ve bunu gerçekleştirme olayları dışarıdan lojistik ve istihbarat almadan gerçekleştirilecek bir eylem değildir. Onun için Türkiye’nin Dışişleri Bakanının hayalleriyle yürütülen dış politikası uluslar arası oyun kurucuların telkinleriyle yönlendirilen dış politikası maalesef içimizde yaşadığımız terör sonunun eylemlerinin tırmanmasına katkı sağlamıştır. Bu çok açık ve gerçektir” diye konuştu.
Yaşanılan gerçeklerin ortada olduğunu ve bunun için ortak akıl dedikleri kaydeden Koç, “Ortak sorumluluk diyoruz ve TBMM hep beraber bütün gerçekleri saptayıp, ucuz demagoji siyasetlerden çıkıp bir ulusal duruş sergileyerek bu süreci aşmamız gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın terör olaylarının ardından yaptığı açıklamaları da eleştiren Koç, Bozdağ'ın, “boş konuşmak yerine 10 şehidin hesabını sorması gerektiğini” savundu.
Kılıçdaroğlu ve Aygün’ün görüşmesiyle ilgili soru üzerine Koç, kendisinin Aygün ile görüşlerini daha önce belirttiğini ifade ederek, “Aygün ile tam tamına uyuştuğumuz söylenemez ve fikir ayrılığımız var. Ama ‘İki Mehmet öldü diye meclis mi? Toplanır diyen’ AK Parti sözcüsünün cümlesini bu millet hazmedecek orada iyi niyetle söylenen iki cümle CHP’ye mal edilmeye çalışılacak. Aygün’ün yanlışlarını da söyleyen birisiyim. Onu parti sorumlulukları içerisinde biz değerlendiririz. Yaşanan tablodaki gerçeği de göz ardı etmemek gerekiyor “diye konuştu.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili soruya ise Koç, milletvekillerini sade bir vatandaş gibi olması gerektiğini söyleyerek, kürsü dokunulmazlıkları dışında hiçbir özel ayrılıklar milletvekilleri zırh içine sokulmaması gerektiğini kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz