Oran, Erdoğan hakkında, "Görevde Yetkiyi Kötüye Kullanma, Kanunsuz Emir, İmar Kirliliğine Neden Olma, Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs, Yargı Görevini Yapanı Etkilemeye Teşebbüs, Kanunlara uymamaya tahrik" suçlarından işlem yapılması için fezleke hazırlanmasını talep etti.
CHP İstanbul Milletvekili Oran'ın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bugün saat 11.30'da verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkındaki ağaçların kesilerek bu alanda bir Alışveriş Merkezinin yapılması çerçevesinde yaşanan hukuk dışı sürece giderek yeni hukuksuzluklar ve suç unsurları eklendiği belirtildi. Dilekçede, "Bu çerçevede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul'a yapılacak 3. köprünün temel atma töreninde yapılan konuşmada aynen, '.. İşte birileri geliyor. Taksim Meydanında yok gezi parkı şöyle olmuş böyle oldu orada gelip gösteri yapacaklar şudur budur v.s Ne yaparsanız yapın biz kararı verdik verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz' ifadelerine yer verilmiştir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın iradesini hiçe sayan, milletin egemenliğini temel alan Anayasayı ayaklar altına alarak hiçbir hukuk makamı, yasal mevzuat ve otorite tanımadığını ifade eden, tek otoritenin kendileri olduğunu ima dahi etmeden açıkça beyan eden bu sözleri sayısız açıdan suç unsuru taşımaktadır" denildi.
-YARGI HİÇE SAYILIYOR-
Dilekçede, Gezi Parkının yıkılarak yerine alışveriş merkezi yapılmasının zeminini hazırlayan 17 Ocak 2012 tarihli 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Plan tadilatlarına Şehir Plancıları, Peyzaj Mimarları ve Mimarlar Odası tarafından İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nde dava açıldığı hatırlatılarak,
aynı şekilde Taksim Gezi Parkı üzerinde Topçu Kışlası adı altında yapılması planlanan bina ile ilgili olarak Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından ve yürütmeyi durdurma talepli olarak İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nin 2013/956 E. sayılı dosyası yanında başka sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar tarafından da açılan davalar olduğu anımsatıldı. Bunların incelemelerinin halen sürdüğüne işaret edilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Yapılan tespitlerden ve yargılamanın sürecinden, söz konusu plan tadilatlarının yasaya aykırılık teşkil ettiği ve iptalinin gündeme geleceği yüksek ihtimal dahilinde iken, Başbakan tarafından yargının sonucu beklenmeden, yargının önüne geçilerek ve bağımsız yargı hiçe sayılarak, 'Ne yaparsanız yapın biz kararı verdik verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz' ifadelerinin kullanılması, açıkça, Türk Ceza Kanunumuzun 288.maddesinde düzenlenmiş olan ve 'Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır' şeklinde ifadesini bulan Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs suçunu oluşturmaktadır."
-KANUNLARA UYMAMAYA TAHRİK-
Yargılaması devam eden bir dosyaya dair Başbakan Erdoğan'ın "konum ve yerini kullanıp, mahkeme kararlarını tanımayacağını ima ederek beyanda bulunmasının" TCK'nın 277. maddesinde düzenlenen "yargı görevini yapanı etkileme" suçunu oluşturduğu savunulan dilekçede, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan söz konusu beyanları ile aynı zamanda halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik ve teşvik etmekte, kamu barışının bozulması anlamında ciddi tehdit ve tehlikeler oluşturmaktadır. Bir kısım halkın Recep Tayyip Erdoğan'ı son zamanlarda padişah olarak nitelemesi ve karşı fikirlerin en sert şekilde cezalandırılacağının, onun sözlerine uymanın sünnet olduğunun ifade edilmesi de Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tür beyanlarının sonucudur. Recep Tayyip Erdoğan'ın bahsi geçen beyanları Türk Ceza Kanununun 217. maddesinde düzenlenen Kanunlara uymamaya tahrik suçunu da oluşturmaktadır" denildi.
ANKA