HABER

CHP Grubu'nda çok gizli oturum

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeminde deprem vardı.

CHP Grubu'nda çok gizli oturum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkmadan önce Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ile kısa bir süre sohbet etti. Gürsel ve Tarhan'ın Kılıçdaroğlu ile konuşurken ağızlarını elleri ile kapatmaları objektiflere yansıdı.Grup konuşmasının büyük bölümünü Van’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depreme ayıran Kılıçdaroğlu hükümetin depremle ilgili çalışmalarını eleştirerek “AKP hükümeti ne yaptı? Ulusal Deprem Konseyi’ni kapattı, 'ihtiyacımız yoktur' dediler. Ben bilsem ki hiç deprem olmayacak tebrik edeceğim onları” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu konuşmasında şu mesajları verdi:

Erciş’te görülen manzara iç karartan bir manzaraydı. Yedi katlı, altı katlı binaların büyük bir kısmı çökmüş. Beş katlı binalar ağır hasarlı. Tek katlı binalarda hasar ve can kaybı yok. Yakın köylerde ciddi can kayıpları var. Tabi biz gördüğümüzü tabloyu siyasallaştırmak değil gerçekler babında paylaşmak istiyoruz.

Ciddi bir eşgüdümsüzlük vardı, koordinatsızlık vardı. Sayın Başbakan Van’a Erciş’e gidiyor, elbette gitmeli. Yurttaşın talebini görecek dinleyecek ve çözümleri üretecek. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. 70 milyon insan depremde bir oldu. Beraber olmaya da devam edeceğiz, kararlıyız.

Erciş’e indiğimde sayın içişleri bakanı ve askerlerden bilgi aldık. Birinci sorunumuz şu. Yurttaşlarla ilk karşılaştığımızda kadınlar çadır yetersizliğinden şikayet ettiler. Yemek istemiyoruz, ekmek istemiyoruz, önce çadır dediler. Sayın Bakan oradaydı. Kızılay genel başkanı da oradaydı. Çevredeki bütün çadırların toplandığını ifade etti, kısa zamanda bu sorunu aşacaklarını ifade ettiler.

Bir başka önemli nokta iş makinelerinin sevkinde biraz gecikme var. Beni mutlu eden başka bir olay, 62 gönüllü kuruluş Türkiye’nin her yerinden orada. Bir gönüllü kuruluşa uçak tutan ve gönderen bir partinin genel başkanı olarak söylüyorum, orada olmaları bizi mutlu etti.

Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu herkes biliyor. Sadece biz değil, dünyada bu konuda bilgi sahibi olan bütün hocalar hepsi Türkiye’nin durumunu biliyorlar. Kaldı ki biz ciddi felaketler de yaşamışız.

Rahmetli Ecevit toplanan deprem vergilerinin nerelere harcandığını açıklardı. Şimdi ise bilmiyoruz. Bizim temel bir sorunumuz var. Ortak aklı egemen kılan, insanını seven siyaset anlayışı riski önceden görür ve risk oluşmadan önlemini alır.

Japonya’da 9 şiddetinde deprem olur, insanlar ölmez. Biz de 7,2 hatta 6 şiddetinde depremler olur insanlar yaşamlarını yitirirler. Biz aklımızı mı kullanmıyoruz? Hadi bir örnek oldu, iki oldu, üç oldu. Artık örneklerin sayısı düzineleri aştı. Önlemi zamanında almamız gerekiyor.

Bakın 99 depremimiz oldu. İstanbul’da hangi önlemlerin alındığını kimse bilmiyor. Sayıştay’dan tutun CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kadar yüzlerce rapor var, önlem var. Biliyoruz sorunları akılcı çözebiliriz.

Erciş’e gittik, yüksek binalar çöküyor onlarda sorun var. Birisine hesap soracaksınız ki bir daha yapmasın. Ona hesap sormaz da onu milletvekili yaparsanız kimden hesap sorun diyeceksiniz.

Acımız var eyvallah. Acıyı paylaşıyoruz. Ama o insanlarımız yaşayabilirdi. Depreme karşı önlem alabilirdik, 7 katlı binaya izin vermezdik. Aklı ve mantığı kullanmak zorundayız. Bunu yaparsak sorunu çözeriz.

Peki AKP hükümeti ne yaptı. Ulusal Deprem Konseyi’ni kapattı, ihtiyacımız yoktur dediler. Ben bilsem ki hiç deprem olmayacak tebrik edeceğim onları.

Sayın Tekin diyor ki “Başkanı CHP’li olduğu için kapattılar”. Aklın AKP’lisi CHP’lisi MHP’lisi yoktur. Aklı kullanacak insan önce o aklı insanlığa kullanacak.

Bize iletilen bir başka şikayet. Çadır sorunu sadece Erciş’te değil, köylerde ve Van’da da var. Israrla yurttaşlar çadır istediler. Umuyorum bu sorun kısa sürede çözülmüş olur.

Bir Başbakan bir kente gidip, depremin acının yaşandığı bir süreçte, koordinasyon merkezine gitmeli hem vali hem belediye başkanını çağırmalı ve ayrıntılı bilgiyi almalı. Felaketin yaşandığı süreçte siyaset yapılmaz, kızgınlık olmaz. Tam tersine hepimiz birbirimizi kucaklamak zorundayız. Kucaklayacağız ki aydınlığı getirelim.

Van’da bir yurttaş dedi ki eğer dedi Türkiye’de böyle bir olay olsaydı dünya kadar yardım gelirdi. Dedim ki burası Türkiye, ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin en güzel illerinden birindeyim. Sakın ola ki Türkiye bize sahip olmayacak diye bir şey düşünmeyin. İktidarıyla muhalefetiyle belediyeleriyle STK’larıyla Türkiye tek yürektir. Türkiye’nin kalbi Van’da atmaktadır. İstiyoruz ki acıları sonlandıralım ve hep beraber güzel ülkemize katkı verelim.

Depremle ilgili 5 büyük yanlış yapıyoruz. Yer seçiminde hata yapıyoruz. İmarı da koymuşuz 3 kat, biz vermişiz 7 kat. Birisinin hesabını sorması lazım. Depreme dayanıklı bina yapmıyoruz. Malzeme seçiminde ciddi hatalarımız var. Yıkılan binaları bir görseydiniz, betonu avucunuza alıp nasıl kum haline geldiğini göreceksiniz. Ve yapım aşamasında yapılan hatalar var. Bütün bunların hepsinin düşünülmesi gerekir.

24 şehidimiz oldu, Türkiye kan ağladı. Erciş ve Van’da yurttaşlarımız yaralandı, yaşamını yitirdi yine yüreğimiz kan ağlıyor. Türkiye’de CHP’li belediyelere olarak sayın Başbakan’ın yaptığı suçlamayı unutmuş değiliz, o konuda gereken yapılacak. Bir haftalık süre vermiştik, süresini uzatıyoruz. Ya gidecek CHP’li belediyeden özür dileyecek, yada hesabını verecek.

Deniz Feneri olayını unutmadık bütün bu yoğunlukta. İnsanlar başka şeyleri düşünürken, acıları paylaşırken, şehitlerimiz var, deprem olmuş insanımız yaşamını yitiriyorlar.

Bir başka önemli nokta daha var. Siz kalkacaksınız kişilerin özel sayfalarını sayfa sayfa yayınlayacaksınız. Arkadaşlarımızdan bir grubu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittiler, Adalet Bakanlığı’na gittiler. Bu rezalete son verin, soruşturma açın diye. Soruşturma açılmazsa bunun da arkasında olacağız.

En Çok Aranan Haberler