CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye'nin seçim koşullarında olduğunu savunarak, "Türkiye bu yükü 2023'e kadar taşıyamaz." dedi.
Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
FETÖ'nün siyasi ayağına yönelik tartışmalara değinen Altay, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Yurtta Sulh Konseyi üyeleri konusunda birbirleriyle sadece göz göze gelmelerini" önerdi.
Erdoğan ve Bahçeli'nin, darbe girişimi direkt rejime, milli iradeye ve Meclise yönelik olmasına rağmen, Meclisin bu konuya karıştırılmasını istemediklerini söyleyen Altay, Erdoğan ve Bahçeli'nin, FETÖ'nün siyasi uzantı ve merkezlerinin üstünü örtme çabası içerisinde olduklarını ileri sürdü.
Altay, "Siyasi ayak, yargı üzerinden açığa çıkacak olsa çıkardı. Metin İyidil kararında olduğu gibi Sayın Erdoğan'ın talimat vermesine de gerek kalmazdı, çıkardı. Demek ki siyasi ayak mahkemeler yoluyla ortaya çıkamıyor. Bu konuda da mı Sayın Erdoğan mahkemeye belli talimatlar verdi onu bilmiyoruz." diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminin en büyük mağdurunun Meclis ve onun nezdinde aziz millet olduğunu vurgulayan Altay, "(Bu işe Meclisi karıştırmayın) demek, FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkmasıyla ilgili olarak, atalarımızın tabiriyle ipe un sermektir ve milletin aklıyla alay etmektir. Eğer Sayın Bahçeli bu konuda samimiyse, biz teklif veya Meclis araştırma önergesi vermeyelim, bu konuda Meclisi çalıştırmaktan başka çare olmadığını bilmelidir." ifadelerini kullandı.
- "Çalı dibini taşlamaya gerek yok"
CHP'li Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "AK Parti ve MHP'de FETÖ'cülerin varlığının ispatlanması" yönündeki açıklamasını da hatırlatarak, "kanıt" olarak nitelendirdiği bazı belgeleri basın mensuplarına gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2012 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e yönelik övgü dolu sözlerini içeren videonun online ortamda izlenebileceğini iddia eden Altay, öte yandan dönemin AK Parti yöneticilerinin 2011 yılında örgüt elebaşı Gülen ile ABD'de hatıra fotoğrafı çektirdiklerini söyledi.
"Metin İyidil hakkında MİT tarafından FETÖ'cülüğünü kanıtlayan rapor hazırlanmasına" rağmen 2015 yılında EDOK komutanlığına atandığını savunan Altay, "Sayın Bahçeli siyasi ayak diye soruyor ya, Metin İyidil'in Eğitim Doktrin Komutanlığına atanma belgesinin altında kimin imzası varsa siyasi ayak odur. Etrafta niye arıyorsun, çalı dibini taşlamaya gerek yok." diye konuştu.
Engin Altay, AK Parti'li 37 milletvekilinin imzalarını taşıyan bir kanun tasarısıyla askeri terfilere yönelik düzenleme yapıldığını anlatarak, "Tayyip Bey bunların, FETÖ'nün talimatıyla kendi kanun teklifiyle TSK'de bir kanun değişikliği yapıyor. Semih Terzi ve Gökhan Şahin Sönmezateş albayken general oluyorlar. Biri Özel Kuvvetler Komutanlığını biri Sayın Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli basıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu." sözlerini sarf etti.
AK Parti tarafından 2015 yılının sonunda TBMM'ye sunulan bir kanun teklifiyle de TSK'de emekliliğe teşvik düzenlemesi yapıldığını belirten Altay, "Siyasi gücünü kullanarak FETÖ'nün siyasi yapılanma oluşturmasına yardım eden siyasiler. İşte delil. Çok sayıda albayın emekli edilerek aşağıdan FETÖ'nün tezgahından geçmişlerin yükselmesi için bir kanun teklifi." dedi.
- "Öngörülen ama önlenmeyen bir darbe girişimi"
TBMM'de kurulan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun raporunun hala yayımlanmadığını söyleyen Altay, "FETÖ'nün siyasi ayağı bu ek raporda var. CHP'nin komisyon raporuna ek muhalefet şerhi, 15 Temmuz'un öngörülen ama önlenmeyen bir darbe olduğunu açıkça ispat eden bir rapordur." şeklinde konuştu.
Engin Altay, komisyonun raporunun ortadan kaldırıldığını da iddia ederek, FETÖ'nün siyasi ayağının bu raporu ortadan kaldıranlar olduğunu öne sürdü.
Devletin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yönetildiğini anımsatan Altay, CHP Grubu olarak MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin listesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sormasını önerdi.
Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın FETÖ ile irtibatlı ve bağlantılı AK Parti yöneticilerini sadece istifa ettirdiğini, ancak bu kişilerin yargılanmalarını sağlaması gerektiğini savundu.
"AK Parti'nin 17-25 Aralık sonrası FETÖ ile arabulucu olarak ABD'ye gönderdiği kişilerden başlayarak FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarmasını" öneren Altay, "15 Temmuz darbesinden sonra FETÖ ile ilişkiler sonrasında, ben eminim, kripto diyorlar ya, birçok siyasi partide bu unsurlar belli ki var, belli ki önemli yerdeler. Korumak istedikleri FETÖ'cülerin alayı onun için cezaevinde değil, dışarda." diye konuştu.
- "Sayın Bahçeli, AK Parti'li bakanlardan hemen temin edebilir"
CHP'li Altay, partisinin şehit yakınları ve gaziler için toplanan yardım paralarının sahiplerine dağıtılmasına yönelik kanun teklifinin sorulması üzerine, "Görüyorum ki AK Parti'nin buna yanaşması mümkün değil. Çünkü bugün itibarıyla 500 milyon lirayı aşkın 251 şehit yakını ve 2 bin gaziye ödenmesi gereken para ortada yok. Parayı boğazlarda yediler, kendilerine cip aldılar demem, diyemem ama para ortada yok. Benim görevim bunu sormak." yanıtını verdi.
Altay, başka bir soruya karşılık, "Devletin tüm kademelerini FETÖ'ye teslim eden AK Parti'nin MİT'i de buna teslim etmiş olmasından daha doğal bir şey olamaz. Kaldı ki bu yüzden 15 Temmuz darbesini MİT'den değil eniştesinden öğrenmişti. Eniştesinden öğrenmesinin de sebebi budur. Tam bir teslimiyet. Başbakanlık koltuğu dışında her şeyi FETÖ'ye vermiş ve vermeye hazır bir Erdoğan ile karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
Engin Altay, başka bir soruyu yanıtlarken de "Kemal Kılıçdaroğlu'na da intikal eden ByLock listesinin hemen herkeste bulunduğunu, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin söz konusu listeyi AK Parti'li bakanlardan hemen temin edebileceğini" söyledi.
FETÖ'nün siyasi ayağının Mecliste yetkili bir araştırma komisyonu kurularak tespit edilebileceğine işaret eden Altay, böyle bir komisyonun her türlü belgeye ve kanıta ulaşabileceğini belirtti.
- "AK Parti bu ara biraz tembelleşti"
Engin Altay, "Meclis'in sık sık tatile girdiği" yönündeki eleştirilerin anımsatılması üzerine de Meclisin "ara verme" döneminde olması nedeniyle çalışmadığını belirtti. CHP'li Altay, şöyle devam etti:
"AK Parti bu ara biraz tembelleşti. Erdoğan eskiden derdi ya (metal yorgunu) diye. Herhalde sayın milletvekillerini de bir yorgunluk almış görünüyor. Genel Kurulun az çalışmasını şunun için istiyorlar, gerçeklerle yüzleşmek istemiyorlar. Çünkü Mecliste hangi kanun görüşülürse görüşülsün konu gelip FETÖ'ye, ekonomiye dayanıyor... AK Parti'liler söyleyecek laf bulamadıkları için Meclisin kapalı olması bir nevi işlerine geliyor olabilir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Berlin dönüşünde Libya konusundaki açıklamaları anımsatılarak değerlendirmesi sorulan Altay, "Kendini arabulucu ilan etti, şimdi (Arabuluculuk etmem, ettirmem) diye efeleniyor." dedi.
CHP'nin Libya ile bin yılı aşkın kadim dostluğu ile Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerin korunmasından yana olduğunu vurgulayan Altay, "Trablus'taki meşru yönetim hak ve menfaatlerini kaybederse, bizim mavi vatanımızdaki hak ve menfaatlerimiz ne olacak? Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizi Libya ile tarihsel dostluğumuza bağlayabiliriz ama Serrac'ın iktidarına bağlarsak yarın kaybetme riskimiz yüksektir." değerlendirmesinde bulundu.
Altay, Libya'daki kardeş kavgasının eninde sonunda biteceğini, Türkiye'nin taraf tutmaması gerektiğini söyledi.
- "Erdoğan'a seçim dayatması yapmayız"
CHP'li Altay, İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın erken seçime yönelik açıklamasına ilişkin bir soruya karşılık da şunları kaydetti:
"Türkiye bana göre seçim koşullarındadır. Türkiye'deki ekonomik göstergelere, dış politikada yapılan yanlışlara, milletin geçim derdi konusundaki ızdırabı ile yenilenen 24 Haziran İstanbul seçim sonuçlarına baktığınızda Erdoğan 23 Haziran 2018'de milletten aldığı güveni kaybetmiştir. Biz Erdoğan'a seçim dayatması yapmayız. Ama şu mümkün, hani Ali İhsan Yavuz'un İstanbul seçimleriyle ilgili açıklaması vardı, hiçbir şey olmasa da bir şey olur. Türkiye bu yükü 2023'e kadar taşıyamaz. Siyasette de herşey mümkün, hiçbir şey imkansız değil."