Chp Grup Başkanvekili İnce, Meclis’i Olağanüstü Toplantıya Çağırdı

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis’in terör konusunda olağanüstü toplanması çağrısını yineleyerek, “Meclis bugün toplanmayacak da ne zaman toplanacak? Bu Meclis ne için? Türkiye’de analar ağlarken, Türkiye bir savaşın eğişine gelmişken, Türkiye’de ocaklar sönerken, Türkiye yangın yerine dönmüşken, Türkiye’nin bir ilçesinde haftalardır devam eden bir çatışma varken, TBMM toplanmayacak, soruna el koymayacak, bu sorunu tartışmayacak da ne zaman tartışacak?” dedi.

İnce, Şemdinli’de meydana gelen olaylarla ilgili bölgeyi ziyaret eden CHP’li milletvekilleri Salih Fırat, Ali Haydar Öner, Alaattin Yüksel ve İdris Yıldız ile Meclis’te basın toplantısı düzenledi. İnce, AK Parti iktidara geldiğinde terörün sıfır noktasında olduğunu ama AKP’nin kafa karışıklığı, vurdumduymazlığı ve aymazlığının terörü yeniden azdırdığını savundu. 2005 yılında da Meclis yaz tatilindeyken terör konusunda Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdıklarını ancak AK Parti’nin Meclis’ten kaçtığını söyleyen İnce, AK Partililerin toplantı yeter sayısı bulunduktan sonra Genel Kurul salonuna girdiklerini ve CHP’nin terörle ilgili genel görüşme önerisini reddettiğini kaydetti. Geçen sene de Meclis’te Türkiye’nin en önemli sorunu terörün konuşulacağı zaman Başbakan Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a taziyeye gittiğini belirten İnce, şöyle devam etti:

“20’li yaşlardaki gencecik evlatlarımızı al bayrağa sarıp toprağa verirken, o 80 yaşındaki kralın taziyesine Suudi Arabistan’a gitmişti, Meclis’i by-pass etmişti. İmralı’yı, Oslo’yu, Barzani’yi, Erbil’i çözüm yeri olarak görenler, ne yazık ki Meclis’i çözüm yeri olarak görmüyor, Meclis’i ayak bağı olarak görüyor. 2005 ve 2011’de yaptıklarını ümit ediyoruz ki 2012’de yapmazlar, olağanüstü toplantı çağrımıza kulak verirler ve Meclis’te bunu konuşuruz. Terörle mücadele konusunda AKP’nin kafası karışıktır, bir söylediğini bir daha söylememektedir. İnsansız hava aracı, sınır kaydırması, özel koordinatör, anlık istihbarat paylaşımı, sınırlarımızın BBG evi gibi olması, yüksek güvenlikli karakol, açılım. Bunların hepsi AKP’nin marifetleridir.”

Başbakan Erdoğan’ın 1 yıl önce yine Ramazan ayında terör konusunda ‘Ramazan’ın hürmetine susuyoruz’ dediğini belirten İnce, “Ramazan geçti, bayram geçti, ikinci Ramazan geldi, Başbakan hala Başbakan, ne için sustuysa, ne için memleket bu hale geldiyse. Ama 20’li yaşlardaki çocuklarımız o Ramazan’dan bu Ramazan’a bayramı göremeyecekler. Aileler acı içerisinde” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un ‘tutuksuz yargılanması gerektiği’ yönündeki açıklamasını da hatırlatan İnce, şu değerlendirmeyi yaptı:

“MİT Müsteşarının yargılanmaması için özel kanun çıkaran Başbakan, şimdi askerlerin tutuksuz yargılanmasını isteyen Başbakan, milletvekillerinin tutuklu yargılanması ile ilgili tek kelime etmeyen Başbakan. Kendisi 4 ay hapishanede kaldı, kebap partileriyle güle oynaya orada 4 ay hapis yattı kahraman oldu. Ama 4 yıldır milletvekilleri tutuklu, bu konuda hiç sesini çıkarmayan bir Başbakan var. Bugün askerler için de ‘tutuksuz yargılanmalılar’ demesini sebebi şudur; ‘siz gönüllü emekli olsaydınız, başınıza bunlar gelmezdi, ben sizi hapse attırmazdım. Bak şimdi emekli oldunuz tutuksuz yargılanabilirsiniz’ diyor. Bunun Türkçesi, özeti budur.”

ŞEMDİNLİ ZİYARETİ

Şemdinli’ye giden CHP heyetine başkanlık eden İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ise, seyahatleri hakkında bilgi verdi. Yüksel, bölgede uzun süredir çatışma olduğunu hatırlatarak, yaşananlara ilişkin yerinde incelemeler yapmak ve bilgi almak amacıyla bölgeye gittiklerini söyledi Yüksel, “Görüşmelerin sonunda edindiğimiz izlenim şudur; Sayın Valinin ve İl Jandarma Komutanı ile İl Emniyet Müdürünün verdiği bilgiler, bölgenin coğrafya koşulları açısından zor olduğunu, özellikle de onun için seçildiğini ve sınır kontrolünün asla sağlanamadığını, her an İran’dan, Irak’tan PKK’nın rahatça girip çıkabildiği bize bildirildi. Hiçbir şekilde sınır kontrolü yapılamadığı bildirildi” dedi.

Yüksel, teröristlerin oraya nasıl geldikleri ve ağır silahların oraya nasıl yerleştiği sorusunun yanıtını da böylece resmi makamlardan aldıklarını söyledi. Kaç PKK’lının bölgede olduğuna ilişkin sorularına resmi makamların 100-150 yanıtını aldıklarını, BDP’li belediye başkanının ise 200-250 cevabını verdiğini belirten Yüksel, şunları kaydetti:

“Komutan 500-600 civarında askerle orada çatışmanın sürdüğünü söyledi. Çatışmanın başlaması 23 Temmuz’da, PKK’nın aslında stratejisini ‘bölgesel hakimiyet sağlama strateji’ne dönüştürmesiyle Şemdinli-Derecik arasında kimlik kontrolü ile bu işin başladığını, 24 Temmuz’da devam ettiğini, o sırada bizim helikopterimize ateş edildiğini ve arkasından da ‘Şemdinli’yi basacaklar’ söylentisinin çıkarıldığını bize açıkladılar. Bunun üzerine de askerimizin orada operasyon başlattığını bildirdiler. Çatışmalarda 2 şehit ve 20 yaralımız olduğunu söylediler, fakat kaç PKK’lının etkisiz hale getirildiği bilgisini veremeyeceklerini söylediler. Tahminlerinin 39 civarında olduğunu söylediler. Fakat bölgede çatışma sürdüğü için bölgeyi teslim almadan, bölgede tarama yapmadan, tarama sonucu bulunanların otopsisi yapılmadan rakam açıklanamayacağını söylediler. Biz Şemdinli’de üzerimizde helikopterler uçarken, top mermileri yağarken, İçişleri Bakanının her zamanki tarzıyla tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik ve tamamen atmasyon, ‘115 PKK’lıyı etkisiz hale getirdik’ açıklamasını okuduk internetten. Akşam da Başbakan aynı açıklamayı yaptı. Yetkililer ‘bölgeyi teslim almadan bilgi veremeyiz’ diyor. PKK zaten bir taraftan propaganda yapıyor, dezenformasyon yapıyor, psikolojik savaş yapıyor. Ama yanlış bilgi vererek büyük devlet olunmaz. Sen gücünü sonuç alarak göstereceksin, yalan yanlış bilgiyle güçlü devlet görüntüsü veremezsiniz. Sınırdan rahatça giriyorlar, yaralılarını, cenazelerini götürüyorlar. Bu durumda bölgede böyle bir tespit yapılamamasına rağmen Başbakan, İçişleri Bakanının yanlış bilgisini kullanmıştır.”

Yüksel ayrıca, bölgedeki insanların AKP’den terörle mücadele konusunda umudu kestiğini ve sorunu ancak CHP’nin çözebileceğine inandıklarını da söyledi. Şemdinli’deki yurttaşların ‘Başbakan ve AKP’li hiçbir bakan buraya gelemez’ dediğini belirten Yüksel, “Hiçbir bakan henüz bölgeye gitmiş değil. Bölge kaderine terk edilmiş. Orada asker kendi başına ne yaparsa yapsın. Askerin de sorunları var, onları da dinleyen yok” dedi.

“MHP, AKP İSTESE TIPIŞ TIPIŞ GELİRDİ”

Yüksel’in açıklamalarının ardından Muharrem İnce, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İnce, Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırmak için başvurularını 1 saat içinde yapacaklarını belirterek, MHP’nin bu çağrıya olumsuz yaklaşımı ile ilgili şunları söyledi: “MHP her zamanki gibi bir büyük yanlış daha yaptı. Bu çağrıyı AKP yapsa tıpış tıpış gelirlerdi. Erken seçimden cumhurbaşkanı tartışmalarına, 4+4+4’de AKP’nin peşine takılmalarına kadar en büyük dönemeçlerde AKP’nin peşine takılmış bir partidir. Susuyorsak terbiyemizdir. AK Parti çağrı yapsa eminiz ki 10 dakika içinde geliyoruz diye açıklama yaparlardı ve tıpış tıpış gelirlerdi” diye konuştu.

“BAŞBAKAN KAFAYI MEZHEPLERE TAKMIŞ”

Başbakan Erdoğan’ın ‘herkesten çok Aleviyim’ sözleri ve İstanbul’daki bir cemevine ‘ucube’ demesi ile ilgili bir soru üzerine İnce, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan arasında bir ‘taht kavgası’ bulunduğunu ve bu taht kavgasında kendi aralarında bir fitne fesadın da olduğunu savundu. İnce, “Sayın Başbakan şunu bilsin ki, Cumhurbaşkanı ile arasındaki taht kavgasını çıkartan fitne ve fesatçılarla Alevi ve Sünnileri karıştırmasın. Yani Alevilerle Sünniler arasında fitne fesat sokmaya kalkmasın. Başbakan kafayı mezheplere takmış durumda zaten. Böyle bir Başbakan ülkenin birliğini temsil edecek cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor şimdi. Böyle bir kafadan cumhurbaşkanı olur mu? Böyle bir yapıdan, böyle bir insandan cumhurbaşkanı olur mu?” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’nin ve bölgenin siyasetini mezhepler üzerinden yapmak istediğini, Irak, Suriye’deki ve Türkiye’deki siyaseti mezhepler üzerinden okuduğunu ifade eden İnce, “Bu kadar cehalet 1071 Malazgirt Zaferi’nden bu yana, bu topraklar böyle cahil bir devlet adamı görmedi. Devlet böyle yönetilir mi? Bu ülkede siyasi çıkar sağlamak uğruna ülkeyi bu kadar germeye, parçalamaya gerek var mı? Bu ülkede Alevi de, Sünni de, başka mezhepten insanlar da yaşıyor. Türkiye’yi bu kadar ayrıştırmaya, bölmeye devam etmesini anlayabilmiş değilim. Başbakana biraz devlet adamı gibi davranmasını tavsiye ediyorum. Alevileri incitecek sözlerden kaçınmasını tavsiye ediyorum. Ramazan ayında bir Müslüman, bir Sünni böyle davranmaz. Nasıl davranması gerektiğini çevresindekiler değil, karşısındakilere sormasını tavsiye ediyorum. Çünkü çevresindekiler de kendisi gibi” şeklinde konuştu.

“MİT AKP’LİLERİ DE DİNLİYOR”

MİT’in CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu izlediği iddiası ile ilgili bir soru üzerine İnce, sadece Kılıçdaroğlu değil, AK Partililerin de izlendiğini tahmin ettiğini söyledi. İnce, “Bizleri izlediklerini çok iyi biliyoruz. Korkumuz da yok. Ama AKP’lileri de izliyor ve dinliyorlar. Niye derseniz, olası bir ayrışmada, olası bir kopuşta bunları kullanacaklar. Yani kopamayacaklar AKP’den, AKP’deki yanlışa karşı çıkamayacaklar. Asıl önemli kısmı burası. CHP’lileri MİT’in dinlediğini herkes biliyor. Önemli olan öteki kısmı. AKP’lilerin dinlenmesini daha önemsiyorum. Çünkü olası yanlışta vicdan sahibi AKP’liler konuşamayacak, kopamayacak, kaçamayacak” dedi.

İnce, AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in ‘Panik havası yaratıldı’ eleştirisi ile ilgili olarak da, “Meclis bugün toplanmayacak da ne zaman toplanacak? Bu Meclis ne için? Türkiye’de analar ağlarken Türkiye bir savaşın eğişine gelmişken, Türkiye’de ocaklar sönerken, Türkiye yangın yerine dönmüşken, Türkiye’nin bir ilçesinde haftalardır devam eden bir çatışma varken, TBMM toplanmayacak, soruna el koymayacak, bu sorunu tartışmayacak da ne zaman tartışacak?” diye konuştu.