CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin oy birliği ile reddetmesine rağmen ünlü bir müteahhide ait inşaat alanını 64 bin metrekareden 190 bin metrekareye çıkartılmasının iznini verdiğini iddia ettiği Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile ilgili “Sen bu bakanı İstanbul’u sevdiğin için görevden alacak mısın almayacak mısın?” dedi.
CHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 2009-20013 yılları arasında İmar Komisyonu’na gelen sadece imar değişikliği için dosya sayısının 9 bin 957 olduğunu, gündem sayısının ise 11 bin 229 olduğunu açıklayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yaparak, “Birincisi; İstanbul’u yaşanabilir kent haline getirmek istiyorsan gel bu plan değişikliği öngörüler dosyaların tamamını geri çekelim. Sultanahmet Camisi'ne yapılan olumsuz davranışı yeniden düzeltelim, caminin minareleri İstanbul’un neresinden bakılırsa bakılsın, arkasında rant olmayan şekilde bütün görkemiyle ortaya çıksın. Ben buna da varım, gel buradayım. Üç; İstanbul’da rant dolayısıyla, imar değişlikleri dolayısıyla yandaşlara sağlanan imkan 100 milyar dolar. Gerçek tabloyu ortaya çıkartmak için, kimlere, hangi yandaşlara 100 milyar dolarlık avantaj sağlandı, ortaya çıkartmak için TBMM’ye bir araştırma önergesi vereceğiz, sizde destek verin gelin hep beraber bu rantı kimler sağlamış hep beraber araştıralım. Ayamama Deresi, 35 yurttaşımızın hayatını yitirdiği dere, 35 gariban insan, çalışıyorlar, bazıları minibüsün içinde öldü. Sayın Erdoğan ‘dere intikamını alır’ dedi. ‘Onun etrafında yapılan binaları yıkacağız’ dedi. Sayın Erdoğan, Ayamama Deresi etrafında usulsüz dediğin binalardan birisini yıktın mı yıkmadın mı? Hiçbirisini yıkmadı, yeni binalar yaptı. 35 yurttaşımızın günahı kimin boynuna. 1999’da Marmara depremini yaşadık, rahmetli Ecevit Başbakandı ve Milli Emlak’a ait 400 büyük arsayı tahsis ediyor. İstanbul’da çadır kentlerin kurulacağı yerler. Erdoğan’a ikinci soruyu soruyorum; bu 400 büyük arsada kaçı elinizde kaldı, ne yaptınız bu arsaları. Yarın İstanbul’da deprem olsa bu insanlar nerede toplanacak. Yağmaya tipik bir örnek vermek isterim, İstanbul nasıl yağmalanıyor? Meşhur bir müteahhit var, gazetelerde boy boy fotoğraflarını görürsünüz bu müteahhidin. Bakırköy’de bir arazisi var, inşaat alanı 64 bin metrekare. ‘Bu bana yetmez’ diyor. ‘190 bin metrekareye bunu çıkartmak istiyorum’ diyor. Başvuruyor, İstanbul Büyükşehir Meclisi oy birliği ile reddediyorlar. Aynı vatandaş, ‘büyükşehir mi? atın bunlardan bir şey olmaz.’ Ankara’ya geliyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gidiyor, onay alıyor, 64 bin metrekarelik bu alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın izni ile 190 bine çıkartılıyor. Sayın Erdoğan’a soruyorum; ‘yeşil’ diyorsun, ‘yüksel binalar yapmayın’ diyorsun, ‘tarihe saygılı olun’ diyorsun, ‘tarih sizi, millet sizi affetmez’ diyorsun. Bu izni veren kişi senin bakanın. Bu izin senden izin alınmaksızın verilmez. Sana bir soru daha soruyorum; sen bu bakanı İstanbul’u sevdiğin için görevden alacak mısın almayacak mısın? Yalancıdan Başbakan olmaz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı’nın kendi kendine plan yaptığını, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kabul etmemesine rağmen aykırı inşaat ruhsatları verdiklerini belirterek vatandaşların mağdur olduğunu belirtti. Sultanahmet Camisi ile ilgili eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Sultan Ahmet Camisi’nin minarelerini o yüksek binalarla nasıl kirlettiğinizin farkında değil misiniz. Kefenin cebi olsa oraya para doldurup götürecek” ifadelerini kullandı.
2/B konusunda grup salonuna konulan büyük ekrandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2/B ile ilgili yaptığı konuşmayı yayınlattıran Kılıçdaroğlu, “Dürüstlüğümüz neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapacağız’ diyor. Verdiği söz de, ‘bedel tespitine gelince, bedelsiz veya emlak vergisi değerinin yüzde 25’i veya yüzde 50’si bu noktada çalışmalarımızı yapacağız.’ Kim söylüyor? Recep Tayyip Erdoğan söylüyor. 2/B ile ilgili olarak vatandaşla devlet kavgalı olmamalı, bu işi çözmeliyiz. Bizim tespitimiz şuydu: 2/B dolayısıyla seçimler bitti geldik kanun teklifimizi verdik, hiçbir bedel alınmadan orman köylüsünün üzerine yapılacak dedik. Orman köylüsünün bu parayı ödeme şansı sıfır. İki, 2/B arazisi ve üzerinde evi varsa emlak vergisi değerinin yüzde 50’si dedik. Hükümet geldi, onlarda bir kanun teklifi verdiler, ‘rayiş bedelin yüzde 70’i’ dediler. ‘Bu olmaz’ dedik, ‘vatandaş ödeyemez’ dedik. Vatandaş ödeyemedi, isyan ettiler, ‘bu bedel ödenemez’ dediler. Sonra bir kanun teklifi geldi yüzde 70 yüzde 50’ye indi. O da çok yüksek. 2/B’yi niye çıkartıyoruz, önümüzdeki hafta ekonomiyi gündeme getireceğiz. Ekonomi çakıldı. Araba taklayı attı. Para yok her şeyi sattılar, kimde para var 2/B arazisi sahibi olanlarda var. O kadar para yok ki onlarda. Kullandığınız bu araziler ananızın ak sütü gibi sizin helalinizdir. Kimse sizin elinizden alamaz, aldıkları anda orada bir CHP’li göreceksiniz, size destek verecekler. Erdoğan’a bir tavsiyem var; Beykoz Belediyesi’nin internet sitesine girsin baksın. 2/B arazisi olanların en fazla geliri olanların bin lira bin 500 lira geliri var. Bin lira bin 500 lire geliri olan aileden sen o parayı nasıl alacaksın. Kimin arazisini kimden alıyorsun sen. Recep Tayyip Erdoğan şimdi vatandaşın malını vatandaşa satıyor” şeklinde konuştu.
Konuşmasında gazeteci Fatih Altaylı’yı da eleştiren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim en çok korktuğumuz şey kul hakkı yemektir. İnsana saygının gereğidir bu. Vatandaşın ödediği vergi ile yapılan şirketleri gözümüz gibi korumak zorundayız. Sayın Erdoğan, 1 Şubat 2013’te Fatih Altaylı’nın programına katıldı. Başkent Gaz ile ilgili olarak ‘burada karlılık olayını milletimizin lehine düşünmek zorundayız’ diyor. ‘Bin 500’ü gördük, bin 100 gelirse bunu kabul etmeyiz’ diyor. ‘Fatih Altaylı benden hesap sorar’ diyor. Peki ne oldu, İhaleye çıkıldı, ‘bin 500 rakamını bulduk, bunun altına inmeyiz’ diyen Erdoğan kendi okul arkadaşı ihaleye girdi ve bin 100’e sattı. Yalancıdan Başbakan olmaz. Fatih Altaylı gereğini yaptı mı? Kendi yönettiği gazetede herhalde bunu manşet yapması lazımdı, köşesinde de ‘nasıl adam oluruz’ diye bir bölüm var, oraya da ‘ne zaman bu ülkede Başbakanlar yalan söylemez, o zaman adam oluruz’ demesi lazım. Lafla peynir gemisi yürümüyor.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz