Chp Grup Toplantısı...(1)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasını şiddetle kınadıklarını belirterek, "Bu sadece sayın Hüseyin Aygün'e yöneltilmiş bir saldırı değildir. Bu saldırı CHP'nin kurumsal kimliğine, temsil ettiği değerlere, parlamenter sisteme, TBMM'ye yapılmıştır. Bu saldırı demokrasi ve insan haklarına yönelmiş bir saldırıdır" dedi.

CHP Meclis grubu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Grup toplantısı için Meclis'e akın eden partililer, grup toplantısı salonunu hınca hınç doldurdu. Kılıçdaroğlu, grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aygün'ün kaçırılması eylemini şiddetle kınadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bu sadece sayın Hüseyin Aygün'e yöneltilmiş bir saldırı değildir. Bu saldırı CHP'nin kurumsal kimliğine, temsil ettiği değerlere, parlamenter sisteme, TBMM'ye yapılmıştır. Bu saldırı demokrasi ve insan haklarına yönelmiş bir saldırıdır. Benimsemiyoruz, şiddetle kınıyoruz. Herkesin de kınamasını istiyoruz. Halkın oylarıyla seçildi, halk adına görev yapıyordu. Silahsız ve korumasızdı. Hiç kimse için tehdit oluşturmuyordu. Türkiye'de Karadeniz'den, Ege'den, Doğu Anadolu'dan, Akdeniz'den, 7 bölgeden, 4 iklimden herkesin şiddetle kınamasından huzurluyum, mutluyum. Tasada ve kıvançta artık beraberiz" şeklinde konuştu.

Hal böyleyken, bazılarının Aygün'ün kaçırılmasına 'oh olsun' diyebildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlara ahlak fukarası bile demiyorum, bunlar insan bile olamazlar. İnsan olanlar zaten böyle konuşmazlar" dedi.

Aygün'ün korunmadığını öne süren Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

"Efendim 'bizden koruma istemedi.' Bu sadece görevini yapmayanların sığındıkları bir gerekçe. Hani her metrekareden sen sorumluydun, Yolu kesilecek, alınıp götürülecek. Akıl alacak iş değil, Bu arkadaşımız 'devlet var' güvencesiyle oraya gidiyor. Devletin olduğu yerde eşkıya olmaz. Eşkıya varsa şu soruyu soracağız. Devlet nerede? Bu olay bizim teröre bakış açımızı değiştirecek değil. En yakınlarımıza yönelmiş dahi olsa terörün zihin dünyamızı, değerler sistemimizi yönetmesine, belirlemesine asla izin vermeyeceğiz. Teröre vereceğimiz tek cevap budur. İnadına demokrasi diyeceğiz, inadına barışın sesini konuşacağız. Asla öfkeye yenik düşmeyeceğiz, şiddet sarmalına kendimizi kaptırmayacağız. Sayın Başbakana bir çağrımız olacak. Şehitleri küçümseyen, milletvekilinin kaçırılmasına 'oh olsun' diyen ucubelerini susturmasını istiyoruz."