Chp İl Başkanlığı, Nuri Pazarbaşı Mahallesi Sakinleriyle Bir Araya Geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep İl Başkanlığı, Nuri Pazarbaşı Mahallesi sakinleriyle bir araya gelerek mahallelilerin sorunlarını dinledi.

Nuri Pazarbaşı'nda mahalle sakinleriyle bir araya gelen CHP Milletvekili Mehmet Şeker, CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ ve CHP Belediye Meclis üyeleri, mahallelinin sorunlarına kulak verdi. Mahalle sakinlerinin yaşadıkları sıkıntıları dinleyen CHP heyeti, hizmet verilirken vatandaşın mağdur edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Hizmetleri değerlendiren Milletvekili Şeker, "CHP olarak kentsel dönüşüme karşı değiliz, kentsel dönüşümün yanındayız. Ama nasıl bir kentsel dönüşüm istiyoruz? Mahallelinin birlikte oturduğu, herkesin eşi dostu ile birlikte oturduğu, kimsenin mağdur edilmediği, çocukların başka okullara kayıt olup psikolojilerinin bozulmadığı, aynı mahallede aynı çatı altında oturabilecekleri bir kentsel dönüşüm istiyoruz. Maalesef Türkiye’de kentsel dönüşüm rantsal dönüşüme dönüştü. Buradaki insanları kovuyor, nereye gidersen git diyoruz. Ev bulmuyor, onlara kalacak barınacak yer bulmuyoruz. En az bu evler yapılana kadar kiralarının karşılığının verilmesi gerekirken kira karşılığını vermiyoruz. Böyle bir belediyecilik anlayışı, böyle bir kentsel dönüşüm olmaz. Buraların ciddi şekilde incelenmesi lazım" diye konuştu.

"Bir hizmet yapılırken vatandaş mağdur ediliyorsa hizmet hizmet olmaktan çıkıp hezimete dönüşür" diyen CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, "Her türlü belediye hizmetinin vatandaşa daha iyi hizmet anlayışı ile yapılması gerekir. Bir hizmet bir yerde yapılırken hizmetin yapıldığı yerde oturan yurttaşlar mağdur oluyorsa bunun adı hizmet olmaktan çıkıp hezimet haline geliyor. Nuri Pazarbaşı sakinleri sorunlarının olduğunu söylediler geldik. CHP olarak birlikte sıkıntılarını dinledik. Gerçekten ciddi sorunları olduğunu gördük. Burada insanları kapı önüne koyan, git başının çaresine bak diyen, cebine 15-20 lira koyan bir daha barınamayacakları kadar bir para verip kapı dışına koyan bir mantıkla karşı karşıyayız. Bu ne belediyecilik anlayışı ile bağdaşır, ne de insanlıkla bağdaşır" ifadelerini kullandı.

Mahalle sakinlerinden Feride Öztaş, "Evimiz iyi kötü bizi idare ediyordu. Bizim de bize göre ihtiyacımız var. Çadır kursak çadır kuramıyoruz, ev istiyoruz ev yok diyorlar, para istiyoruz para yok diyorlar. Biz evimizden memnunduk. Hiç istemiyorduk yıkılmasını. 60 metrekarede 5 kişi yaşıyoruz. Ben satmak istemiyorum ama eğer satmamı istiyorlarsa bize iki odalı bir ev versinler" dedi.

Mahalle sakinlerinin mağdur edildiğini ileri süren bir diğer mahalle sakini Suzan Cirik de şöyle konuştu:

"Benim iki tane çocuğum var. Kaynana ve kayınbabamla oturuyorum. Kalabalık bir aileyiz. Evimiz 50 metrekare iki katlı. Biz başa baş bir ev istedik. Ona da borç para vermemizi istediler. Üstelik benim eşim asgari ücretli de değil yeşil kartlı. Sağda solda çalışıyor. Belirli bir işi yok. İnsanları mağdur etmeye hiç hakları yok. Çocukların psikolojisi bozulmuş. Bir çocuğum 'anne ben okulumu değiştirmem' diyor, öbür çocuğum 'anne ben bu mahalleden gitmem' diyor. Biz bu tozun içinde hasta olduk nefes darlığı başladı. Biz bunu hak etmedik."