YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Chp İstanbul Milletvekili Şafak Pavey:

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde yerel medya mensuplarıyla buluşarak...

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde yerel medya mensuplarıyla buluşarak açıklamalarda bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığının "2012 Uluslararası Cesur Kadınlar" ödülünün sahibi İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, efsanevi Kaz Dağları eteklerinde, Güre Belde Belediyesi'nin düzenlediği "İnsan Hakları" konulu panele katılıp kitabını imzaladı. Güre Afrodit Termal Otel Tesisleri salonunda gerçekleşen panelin sunuculuğunu gazeteci Burhan Murat Ayaşoğlu yaptı. Milletvekili Şafak Pavey, panel öncesinde yerel medya mensuplarıyla bir araya geldi.

Güre Belediye Başkanı Kamil Saka ve Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Serhat Şenkökçü'nün de katıldığı buluşmada konuşan Şafak Pavey, ilk olarak "Nereye Gidersem Gökyüzü Benimdir" isimli son kitabı ile ilgili yorumlar yaptı. Pavey, "Kitap ile herkesi mutlu etmek gibi bir şey yok. İdeolojik eleştiriler gelmedi. Kitap çok samimi ve kendi kendime anılarımdan oluşan, gidip şahitlik yaptığım İran'ı anlattığım bir kitap. Dolayısıyla gerçeğe kimse itiraz edemez diye düşünüyorum. Herkesin anıları farklı

yazılabilir. Bu benim bakış açımdır. Vicdanım çok huzurlu. İranlıları çok severek ayrıldım ben o ülkeden. Herhangi bir saldırı amacı taşımayan bir kitap" dedi.

"İRAN VE AFGANİSTAN'DAN CANI PAHASINA ÜLKEMİZE KAÇANLAR VAR"

Afganistan ve İran'dan Türkiye'ye kaçan mülteciler olduğunu belirten Şafak Pavey, "Sosyal haklar bakımından İranlıların nefes alabildikleri tek ülke burası. O yüzden sosyal özgürlüklerimize sımsıkı sarılmamız gerekiyor ve bizim İranlıları daha iyi tanımamız gerekiyor. Kitabım ona bir katkıda bulunduysa ne mutlu. İran kültürü derin sarsıntılar geçirmiş. Bir tane minyatür ustası bulamıyorsunuz artık. İran ile aynı gökyüzüne bakan insanlar olarak, aynı atlası paylaşan, komşumuz olan İran'da artık minyatür ustalarının kalmadığını acaba biliyor muyuz? O minyatür ustaları artık böyle sahillerimizde, Güre'de de belki vardır ve sığınmacı olarak yaşıyorlar. Şimdi böyle bir şey hakkaniyete sığıyor mu? İran kültürünün en özel donelerinden bir tanesi minyatür ve ustasız kalmış İran'da. İran'ı yeterince bildiğimizi zannetmiyorum. İşte onları anlamamız gerekiyor. Avrupa Birliği normlarına uyum sürecinde Göç ve İrtica Kanunu revizyonları yapıldı. Ve bu anlamda daha az yapılan bir uygulama. Ancak çok titizlikle bir tane bile insanın geri döneceği hayatta onu neyin beklediğini tam anlamıyla bilmeden asla göndermememiz ve bu sorumluluğu daha iyi taşımamız gerekiyor. Evet ülkemize İran'dan, Afganistan'dan bir transit ülkesi olarak oldukça hayatlarını kurtarmak için canı pahasına kaçan insanlar, sığınmacılar var. Bu sığınmacıların mülteci statüsü almasını, sosyal yardımlardan hayatlarını tekrar kurana kadar yararlanabilmesini sağlamak için çeşitli çalışmalarımız var. Sığınmacıların korumasız hayatları bazen ölümlerle de sonuçlanabiliyor. Cinayetleri olabiliyor. Daha yeni Ermeni bir genç kadının öldürülmesini izledik. Nadire polise sığınacak bir kimliği bile olmadığı için çaresizlik yaşadı. Böyle çok var ülkemizde. O yüzden sivil vatandaşlara da düşen bir görev bu. Kimliksiz, sığınmacı, korkarak hayatlarını kurtarmaya çalışan bu insanlara bence kültürümüzün iyi taraflarını değerlendirip kucağımızı açabilmemiz gerekiyor. Kültürümüzün iyi taraflarından bir tanesi de misafirperverliktir. Bize de çok büyük sorumluluk düşüyor. Sadece kanun tasarılarıyla olacak bir şey değil" diye konuştu.

Suriyeli mülteciler ve insani yardımlar konusunda da çalışmalar yaptıklarını söyleyen Pavey, "Suriyeli mülteciler ve giderek artan sığınmacılar ile ilgili de konuşacağım. Türkiye'ye yapılacak uluslararası insani yardımları CHP olarak çok dikkatli bir denetleme ile takip edeceğiz. Ve bu insani yardımın nasıl kullanıldığı ve hangi programlar yapıldığı, o kamplarda neler yaşandığı, sığınmacıların durumları konusunda da daha detaylı bilgi almak için titiz bir çalışma takip ediyoruz şu anda. Zaten o konu gündemimizde" dedi.

"BİR BACAK VE KOLUMUN OLMAMASI YETERSİZ KALIYOR"

Engellilik durumunun parlamentoda hiçe sayıldığını iddia eden milletvekili Şafak Pavey, "Ben parlamentoya girdiğimden itibaren engelliler ile ilgili bu konuda bir uzlaşma için inanılmaz derecede, her gün çalıştım diyebilirim. Bunun için 4 kere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı sayın Fatma Şahin ile görüştüm ve sözler aldım. İktidar partisinden bir çok milletvekili ile ve kendisi engellilik durumu yaşayan birçok milletvekili ile görüştüm. Onları ikna etmeye çalıştım çözüm bulmak için. Muhalefet partisi yetkilileri ile görüştüm ve görüşmelerim olumlu çıktı. 'İktidar partisi elini uzatırsa bu konuya biz de varız' dediler. Biz 3 tane muhalefet partisi, ana muhalefet olarak, CHP olarak bekliyoruz. İktidar partisi AK Parti'nin bu konuda gaflete düşmüş olduğunu düşünüyoruz. Düşünüyorum. Şu rapor rezaletini önce temizleyelim. Rapor rezaleti sizin dediğiniz şey. 2002 yılında 8 buçuk milyon olarak envanteri çıkarılan engelli insanın, şimdi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanından sayı istediğinizde 1 buçuk milyon gibi bir sayı verilmesi inanılmaz bir durumdur. Çünkü ülkemizde her türlü şiddet var. Trafik kazalarında dünya ikincisiyiz. Engelliliğe yol açabilecek akraba evlilikleri var hala. Ülkemizde tıptan doğan, aşılardan olan hala engellilik durumları var ise bu sayının azalması, hem de makasla kesilmiş gibi azalması değil, izi zannetmiyorum. İşte onla çoğalması beklenir nüfusun artışı ile beraber. Ama maalesef hükümet bütçede engellilerin haklarından kesintiler yapıyor. Kim bilir o bütçe kesintisi ile hangi yere para akıtıyorlar? Beton tutkularına mı? Nereye olduğunu bilemediğim bir para kesintisi var. Ben de Türkiye'de parlamentoya giren ilk engelli kadın parlamenter olmama rağmen engelsiz sayılıyorum kendi ülkemde. Yani bir bacak ve kolumun olmaması yetersiz kalıyor hükümet için. Ortaçağ metotları uyguluyorlar şu anda. Dolayısıyla en azından 4 parti bir araya gelip 24. dönemde bu rezaleti, bu ayıbı temizleyebiliriz. Ve 24. dönemden yüzümüzün akıyla çıkabiliriz diye iktidar partisi yöneticilerine ve bakanlarına da bunu ilettim ancak henüz olumlu bir yanıt alamadık. Çünkü iktidar partisinin engellilerle hiç ilgilenmediğini, bunu çözümsüz bir güç olarak elinde tuttuğunu düşünüyorum. Umarım uzlaşma kültürünü geliştirebiliriz. Umarım istediğimiz gibi bir araştırma komisyonu kurulur. Umarım bildiğimiz bütün çözümleri kendilerine verir ve engelliler konusunda an azından istihdam, rapor rezaleti ve özellikle eğitimdeki erişilebilirliği temizlemeyi becerebiliriz" ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler