CHP, KESK ve 2 Temmuz Anma Komitesi, ortak program yaptı

Yaklaşık 250 kişiden oluşan grup, Atatürk anıtına 2 adet siyah çelenk koyduktan sonra alkışlar eşliğinde Atatürk Caddesi'nden Madımak Oteli önüne geldi. Burada KESK Dönem Sözcüsü Durmuş Baştürk ile Ankara'dan gelen Tertip Komitesi adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Sekreteri İbrahim Karakaya birer konuşma yaptı.

Her yıl çevik kuvvet polisi kordonunda otel önüne gelen grup, bu yıl sivil ekiplerin nezaretinde yürüyüş yaptı. Otel önünde saygı duruşu sonrasında bir konuşma yapan KESK Dönem Sözcüsü Durmuş Baştürk, insanlık tarihi boyuncu bazı olayların istense de unutulmayacağını söyledi. Baştürk, "9 yıl önce ilimizde yaşanan, insanlık tarihine kara bir gün olarak geçen katliamı unutmak mümkün değil. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak bu kötü imajın yıkılmasını istiyorsak, katliamdan birinci derece sorumlu olan katillerin, olaylarda sorumluluğu olan devlet yetkililerinin yargı önünde hesap vermesini istiyoruz" dedi.

Pir Sultan Kültür Derneği Genel Sekreteri İbrahim Karakaya ise sabah saatlerinde alternatif 2 Temmuz programı yaparak siyah çelenk bırakan sivil toplum örgüt üyelerini eleştirdi. Karakaya, "Eğer bu konu unutulacaksa, Sivas'a Pir Sultan Abdal'ın heykelinin dikilmesi ile başlayacaktır. Heyet ilk olarak bundan başlaması gerekir. Çelenk bırakıp basın açıklaması okuyarak değil. Sivas-Madımak katliamının üzerinden 9 yıl geçti. Herşey hala dün gibi belleklerimizde. Ne şeriatçı güruhunun Allah adına can almaya bilenmiş hallerini unuttuk, ne de onları engellemekte görevli güvenlik güçlerinin nazik tavırlarını. Ne Pir Sultan Abdal'ın heykelinin Sivas Caddesi'nde sürüklenişini unuttuk, ne de yangına 20 dakika kala otel kapısına 20 metre kadar gelmişken çekip geri giden Tugay Komutanını" dedi.

Konuşmasında güvenlik ve devlet görevlilerini suçlayan Karakaya, olayların üzerinden 9 yıl geçmesine karşın olayın faillerinin yakalanmadığını belirtti. Karakaya, konuşmasında şunları söyledi: "Gelinen süreçte Sivas katillerine 33 idam verildi. Ama biz Madımak katliamının perde arkasının aydınlanmadığını biliyoruz. 9 yıl sonra bu katillerin bu cezayı hak etmiş oldukları gerçeğine karşın, olayın asıl tertipçilerinin çıkarılmadığı gerçeği de önümüzde durmaktadır. 1 Temmuz günü 'Müslümanlara' başlıklı bildirinin kimin kaleminden çoğaltılıp dağıttığı belli değil. Bir gün önce Madımak Oteli'nin önüne kaldırım taşlarını kimin yığıp hazırlık yaptığı belli değil. Yangına dakikalar kala otelin içine girerek buradaki sanatçılara, 'Burada polis ve asker var mı' diye soran güvenlik görevlisinin tutumunun nedeni şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. TBMM araştırma komisyonunun araştırmasına göre Aziz Nesin'e karşı bir gösteri olacağı yolundaki istihbarat bilgisini bir telefonla ve kim olduğu da bilinmeyen emniyet görevlisi polis memuruna ileten Sivas MİT Teşkilatı'nın bu aymazlığı, katliam sonrasında daha iyi anlaşılmaktadır. Olayı günler önceden tahrik eden şeriatçıları bu katliama özendiren, hazırlayan Sivas yerel basınının bu tutumu araştırma ve soruşturma konusu dahi yapılmamıştır. Olayın baş aktörlerinden o günkü Refah Partisi Sivas Belediye Encümen Üyesi Cafer Erçakmak daha yakalanmamıştır. Dönemin Sivas Valisi hala konuşmamıştır. O günkü koalisyon ortakları siyasi sorumluluklarını daha üstlenmemiştir. Savcılar bir çok bulguyu Madımak Oteli'nin külleri arasında kaybetmişlerdir. Belki de o izler izlenseydi, yolumuz Susurluk'a çıkacaktı, derin devlete çıkacaktı. Bu yol da bilinçli olarak köreltilmiştir. Bütün bunlar gösteriyor ki, katliam planlı ve bilinçlidir."