CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Merkez Yönetim Kurulu'nda (MYK) daha önce oluşturulan 'Linç Girişimi Komisyonu' üyeleri Genel Başkan Yardımcıları Tuncay Özkan, Yıldırım Kaya, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Ankara Milletvekili Murat Emir, Adalet Komisyonu Üyesi Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, Anayasa Komisyonu Üyesi İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Özkoç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na 21 Nisan'da Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde gerçekleştirilen saldırı sonrası, oluşturulan komisyonun olay yerindeki bütün görüntü kayıtlarını, fotoğrafları ve tanık ifadelerini inceleyerek rapor oluşturduklarını söyledi.
'GÜVENLİK KORİDORLARI OLUŞTURULMAMIŞ'
Özkoç, hazırlanan raporun, Kılıçdaroğlu'na yönelik planlı bir linç girişiminin gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Şehidimiz Yener Kırıkçı için cenaze namazının, 20 Nisan Cumartesi günü, ikindi namazını müteakip Çubuk Merkez Camii'nde kılınması kararlaştırılmıştı. Daha sonra Valilik tarafından cenaze namazı garip bir tesadüf oluşturacak şekilde; İstanbul Maltepe'deki, 'Halk Buluşması'yla aynı gün ve saate, 21 Ağustos günü öğle namazına çekilmiş, yeri de Merkez Camii'nden 3 bin nüfuslu küçük bir köy olan Akkuzulu köyüne alınmıştı. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu dâhil, Milli Savunma Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, emniyet genel müdürü ve çok sayıda milletvekilinin katılacağı bilinen bir cenaze töreni için, yönergelerde bulunması gereken güvenlik koridorları oluşturulmamış, güzergâh ve yol trafiğe açık tutulmamıştır."
'KALABALIĞIN İÇİNE İTİLDİ'
Cenaze namazı sonra, Kılıçdaroğlu'nun yönlendirildiği güzergâhta ve top arabasının arkasında hiçbir güvenlik koridorunun yer almadığını savunan Özkoç, "Genel Başkanımız kalabalığın içine itildikten sonra aynı yüzler, belli bir organizasyon içinde; kortejin önünde kol kola girerek basınç yaratmak, işaretle birbirlerine genel başkanın yerini göstermek, duvar üzerinde birbirlerini yönlendirmek yoluyla linçi gerçekleştirmeye çalışmışlardır" diye konuştu.
'İDDİA DEĞİL, HUKUKİ TESPİT'
Özkoç, ellerindeki belgeler doğrultusunda hazırlanan verilerin iddia değil, hukuki tespit olduğunu dile getirerek, "21 Nisan 2019 günü Çubuk'un Akkuzulu Köyü'nde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine göre işlenen suçlar 'adam öldürmeye tam teşebbüs', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik', 'kasten yaralama', 'siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi', 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi', 'memura etkin direnme', 'görevi kötüye kullanma', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' şeklindedir" dedi.
'TUTUKLU SANIK YOKTUR'
Avukat ve ilgili bilirkişilerle hazırlanan bu rapordaki verilere rağmen olaya ilişkin tutuklu tek bir sanığın bulunmadığını belirten Özkoç, şunları söyledi:
"Biz, Çubuk Cumhuriyet Başsavcısına tüm şüphelilerin tutuklanması talebiyle başvuruda bulunduk, sonuç alamadık. Hâkimler Savcılar Kurulu'na şikayette bulunduk, sonuç yok. Olay günü görevli İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve tüm görevlilerle ilgili suç duyurusunda bulunduk, hala bekliyoruz. Bizce en önemlisi, sorunun, toplumsal gerilimin zeminini yaratan söylemleri nedeniyle İçişleri Bakanı hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Ortaya koyduğumuz bu rapor, masumiyeti linç etmeye çalışan, kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize, ulusumuza, devletimize ve demokrasimize kasteden alçaklığın, sorumluları, azmettiricileri ve tetikçileri, hukuk önünde cezalandırılıncaya kadar olayın peşini bırakmayacağımızın en açık dayanağıdır."
Özkoç, hazırlanan raporu kitap olarak bastırdıklarını, yurt içi ve yurt dışında dağıtacaklarını, sonuç alınıncaya kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
(DHA)