HABER

CHP komisyonundan Şakran kadın cezaevi raporu

CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu, Aliağa-Şakran Kadın Cezaevi Raporu'nda, Maocu Komünist Parti (MKP) Davasında çok sayıda tutarsızlık bulunduğunu belirtti.

Komisyon, "Bu davada yargılananların tamamına yakını Demokratik Haklar Derneği'nin üyesidir. Ancak polis, yaptığı soruşturmalarda Demokratik Haklar Derneği'ni doğrudan MKP ile kafasında ilişkilendirmiş durumda görünüyor" denildi.

Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir'den oluşan CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu, Aliağa-Şakran Kadın Cezaevindeki bazı kadın tutuklularla yaptıkları görüşmenin notlarını rapor haline getirdi.

MKP Davasında çok sayıda tutarsızlık bulunduğu ifade edilen raporda, "Görüştüğümüz tutuklular savcının, avukatlara iddianame ile ilgili olarak "4. Yargı Paketini bekliyorum' dediğini belirtmişlerdir. Bu davada yargılananların tamamına yakını Demokratik Haklar Derneği'nin üyesidir. Ancak polis, yaptığı soruşturmalarda Demokratik Haklar Derneği'ni doğrudan MKP ile kafasında ilişkilendirmiş durumda görünüyor. Cezaevinde görüştüğümüz kişilerin yapılan sorgulamalarında "siz taşeron derneksiniz, esas MKP'lisiniz' deniliyor" denildi.

-"MAYOLU MAOCULAR"-

Şakran Kadın Cezaevinde toplamda 10 tutuklu kadın ile görüşen komisyon üyeleri, görüştükleri isimlerden 4'ünün Maocu Komünist Parti"ye (MKP) yasadışı üyelikle içeride tutulduğunu belirtti.

Cezaevi ziyaretine ilişkin görüşme notlarına yer verilen raporda şu ifadeler yer aldı:

"Fatma AKGÜL (1989): Babası yurtdışında, annesi burada ama kalp hastası ve maddi durumları oldukça kötü. Dışardayken çalışıp annesine bakıyordu ama şimdi bakamadığını belirtiyor ve perişanız diyor. "Hem okuyorum, hem sabah 10.00'dan gece 12'ye kadar bir kafeterayada çalışıyorum, hasta anneme bakıyorum. Benim terörist olmaya zamanım yok!'

Yeşer AYDIN (1989): Bir arkadaşları turşucu dükkanı açmış, turşucu dükkanın adresinin ve telefonunun yazdığı kartları ise çok sayıda olması gerekçesi ile delil olarak toplanıyor. Oysa görüştüğümüz kişiler bu kartları sadece tanıdıklarına vermek amacıyla alıyor.

Eylem Yıldız (1976): "Ben bu derneğin yönetimindeyim. 30 kişi ile Genel Kurul yapıyoruz. 7 asil, 7 de yedek seçiyoruz. Derneğin yönetimine girince kafadan MKP'nin de yöneticisisin dediler. Derneğe girip, çıkarken ki fotoğraflarımızı çekmişler. Dernek üyelerinden 30 kişi ile pikniğe gittik. Onun fotoğrafını çekmişler. Yine Dernek üyelerinden 20 kişi ile plaja gittik denize girdik, mayolu fotoğraflarımızı delil olarak önümüze koydular. Yasa dışı silahlı terör örgütü üyelerini toplayıp plaja mı gider?'"

Görüşmeye ve Maocu Komünist Parti davasına ilişkin olarak bir değerlendirme yapılan raporda, "Başbakan ve Adalet Bakanı, tutuklu öğrenci denildiğinde, bu öğrencilerin "ağır terör suçlusu' olduklarını ifade etmekten imtina etmiyor. Oysa, örneğin bu davada yasal olarak dernekler masasına kayıtlı Demokratik Haklar Derneği'nin üyesi olmak terör örgütü üyeliği ile bağdaştırılıyor. Öğrencilerin de en çok ağırına giden bu ithamlar" ifadesi yer aldı.

ANKA

En Çok Aranan Haberler