Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye ordusunun operasyonlarını yoğunlaştırdığı İdlib’den kaçan sivillerin Türkiye sınırına doğru göç ettiğini ve Türkiye’nin bu yükü tek başına üstlenemeyeceği uyarısında bulunmuştu. Erdoğan’ın bu uyarısına CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr Lütfü Savaş da destek verdi. Suriyeli mültecilerin yoğun olarak yaşadıkları sınır kenti Hatay’ın belediye başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay’ın 8 yıldır ev sahipliği yaptığını ve yeni bir göç dalgasına ekonomik ve psikolojik olarak gücünün kalmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımızın Türkiye ile ilgili söylemiş olduğu ensar-muhacir ve misafirperverlik konusundaki sözlerine katılıyoruz ama bunun ötesinde 8 yıllık bir ensar-muhacir ve sekiz yıllık ev sahipliği ve misafirlikten bahsediyoruz. Bu sekiz yılda Hatay, Kilis, Gaziantep, Adana, Mersin ve Türkiye’nin birçok yerinde şu anda 4 milyon civarında Suriyeli var 2 milyon civarında başka ülkelerden gelen insanlar var yani 6 milyon misafir var. Biz gerçekten oradaki insanların durumunu anlıyoruz bu sıkıntıların giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz ama sadece dünyada Türkiye’nin olmadığını düşünüyoruz. Bu insanlara yumuşak bakıp sıkıntılarını gidermek üzere diğer Avrupa olsun dünyadaki birçok ülkelerinde bu konuda taraf olup bu insanlara yardım etmesini bekliyoruz. Sadece biz komşuyuz geçmişte aynı ülkenin insanlarıyız diye sadece bizim yardım yapmamız gerçekten bizim insanımızı da zor duruma düşürmekte kendi insanımızı da düşünmemiz lazım. Sekiz yıldır biz ensar-muhacir düşüncesine, fikrine sadık kaldık ve sekiz yıldır da ekmeğimizi ve imkanlarımızı Suriye’den gelen kardeşlerimiz ile paylaşıyoruz. Ama paylaşırken de sadece kendi imkanlarımız ile baş başa kaldık. Bize ne Avrupa’dan ne ABD’den ne Türkiye’den kendi istihkakımız dışında ekstra bir para geldi ve biz Hatay’ın hakkını bütün gelen misafirlerimiz ile birlikte harcayarak Hatay’ın hakkını bu insanlarla paylaştık."
Hatay’ın 1 milyon 630 bin nüfusu olduğunu belirten Başkan Savaş, şunları kaydetti:
"Suriye’den gelen beş yüz binin üstünde misafirimiz var, 1 milyon 630 bin nüfusun kendi istihkakını gelen misafirlerle paylaştık. Yani evimizde 3 kişi varsa dördüncü bir insanla da bunu 8 yıl boyunca paylaşıyorsunuz gerçekten de kendi insanımızda hem sosyolojik anlamda hem psikolojik anlamda özellikle de son zamanlarda ekonomik anlamda çok yoruldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür güçlü olduğuna göre yani bu kadar operasyon yapıyor Suriye sınırında ve operasyonlarda başarılı oluyor. Başarılı olduğu noktalarda o coğrafyalarda Türkiye sınırlarına yakın çadır kentler kurarak buraya gelmek isteyen insanların sağlık, barınma, gıda, eğitim ve giyinme gibi birçok sorununu halledecek güçte. Kızılay’ımız var, devletimizin gücü var ve tabi ki sadece Türkiye Cumhuriyetinin oradan gelen insanlara bakma hükümlülüğü yok o coğrafyada hangi egemen güçler at koşturuyor ise bunların da sorumlu olduğunu düşünüyorum. Bu gelen insanların sınırda güvenli bölge oluşturularak o bölgelerde tutulmasına ve tez zamanda barışa katkı sağlayacak adımlar atılmasını bekliyoruz. 8 yıl az bir zaman değil 8 yıldır sadece biz değil bütün sınırlardaki şehirler ve Suriye içerisindeki insanlar da yorgun, bu yorgunluğun giderilmesi için de liderlere çok iş düşüyor. Tabii ki Türkiye’ye de çok iş düşüyor ama oradaki egemen güçlere de çok iş düşüyor. Orada sekiz yıldır mağdur olan insanlar var, Suriye’de yaşayan halk var, bu halkın sıkıntılara düşüp başka bölgelere ülkelere gitmesi ile başka ülkelerde de sıkıntılar var. Bizim temennimiz orada huzur sağlansın güvenli bölge oluşturulsun insanlar kendi evlerinde kendi yurtlarında eskisi gibi yaşamlarına devam etsinler istiyoruz. Yani bizim bundan sonra bir göç dalgasını kaldıracak gerçekten de psikolojik alt yapımız maalesef kalmamıştır. Bundan sonraki süreç içerisinde gerek psikolojik gerek ekonomik anlamda gerçekten de çok yorulan bir Hatay halkı var bu halkın bundan daha fazla efor sarf ederek bizden katkı beklenmesi kendi insanımız adına bizleri üzer."
(İHA)