Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'e 'Karaoğlan' lakabını veren Şahzade Şahin Kars'ta hayatını kaybetti. Şahzade Şahin aynı zamanda CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın babaannesiydi. Şahzade Şahin'in cenazesinin cumartesi günü Kars'ın Susuz ilçesinde defnedileceği öğrenildi.
KARAOĞLAN LAKABI NASIL VERİLDİ?
Barış Yarkadaş “Hepsi Yaralar, Sonuncusu Öldürür” isimli kitabında, babaannesi Şahzade Şahin’in Bülent Ecevit’e ilişkin açıklamalarına yer vermişti. 85 yaşındaki Şahzade Şahin, Ecevit’e Karaoğlan adının verildiği günü şöyle anlattı:
"Şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım 1972 ya da 73 yılıydı. Türkiye yine zor günlerden geçiyordu. Ekonomi kötüydü. Biz tek çareyi CHP olarak görüyorduk. Birinci eşim Aydın Yarkadaş, Kars’ın Susuz ilçesinde partinin başkanıydı. Ben de CHP Kadın Kollarındaydım. Bir ara Kadın Kolları Başkanlığı da yaptım. Aydın Bey, İsmet Bey’in (İnönü) yakın çalışma arkadaşıydı. İsmet Bey, Kars’a geldiğinde evimize misafir olmuş, çayımızı içmişti. Kendisine saygı duyardık. Sonra dönem değişti. Bülent Ecevit diye bir genç çıktı. İsmet Paşa’nın yerine başkan oldu. O dönem baban da (Rasim Yarkadaş) Bülent Bey’le tanıştı. Birlikte çalışmaya başladılar. Ecevit, genel başkan seçildikten sonra ilk gezisini Kars’a yaptı. Bizim yaşadığımız ilçeye, Susuz’a geldi.”
Şahin, o dönem partide kendisinin de görevler aldığını ve Susuz’daki kadınlarla birlikte siyasi çalışmalar yürüttüğünü, yeni genel başkanın eşi Rahşan Ecevit’in de parti içinde aktif olarak yer alacağını öğrendiklerini söyledi. Rahşan Hanımın partide çalışacak olmasına sevindiklerini söyleyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O gün, yani Ecevitlerin Susuz’a geldiği gün, Bülent Bey’in yanında Rahşan Hanım da vardı. Kendilerini hep gazetede görmüştük. Ama hiç tanışma fırsatımız olmamıştı. Baban, Ecevitleri köy evimize getirdi. Biz misafirlerimizi karşılamak için kapıya çıktık. Karşımda esmer bir genç gördüm.
Ecevit'e Karaoğlan adını koyan Şahzade Şahin, Kars'ın Susuz İlçesi'nde çiftçilik yapıyor. Birden Bülent Bey’e sarıldım ve ‘Bizi bu dar günlerden kurtar ay Karaoğlan’ dedim. Yanımızda gazeteciler de vardı. Ertesi günün gazetelerinde, ‘Bir kadın Ecevit’e Karaoğlan dedi ve boynuna sarıldı’ diye yazdılar. Sonra, köylümüz Yazar Dursun Akçam, Kan Çiçekleri kitabında bizim Ecevitlerle ilgili anılarımıza ve sözlerimize yer verdi. Ama bu Karaoğlan meselesini ilk kez anlatıyorum.”