HABER

CHP, Meclis'i toplantıya çağıracak

CHP, Meclis'i toplantıya çağıracak

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan terör uygulanması konusunda talimat vermesinin demokrasinin bir parçası olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu söyledi. Baykal, TBMM'yi terör olayları konusunda toplantıya çağıracaklarını kaydetti.

Baykal, partisinin Merkez Yönetim Kurulu ve Grup Yönetim Kurulu'nun yaptığı ortak toplantı sonrasında bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin bir süredir çok tehlikeli bir çatışma ortamına doğru sürüklendiğini belirten Baykal, bu gelişmeleri derin bir kaygıyla izlediklerini söyledi. Yeni şekillenen terör ortamının temel karakteristiğinin şekillenmeye başladığını ve bunun altındaki temel anlayışın, terör uygulamalarının belli bir siyasi projeyle doğrudan ilgili olduğunun görüldüğünü belirten Baykal, "Yaşanan terörün ayrılıkçı bir terör olarak uygulanmaya başladığı netleşmektedir. Bu netleşme, terörü uygulayanların ifadelerinden de anlaşılmaktadır" dedi.
Terörün eskiden devletin güvenlik güçlerini etkisiz kılmak için gerçekleşen çatışmalar şeklinde olduğunu, ancak şimdi yeni bir terör tablosu oluştuğunu ifade eden Baykal, "Artık toplumu tedirgin eden, suikastlar, patlamalar şeklinde bir terör ortaya çıkmıştır. Demiryollarına, karayollarına, özellikle turizm bölgelerine terör uygulamaları gerçekleştirilmiştir ve terör artık silahlı çatışma olmaktan kitlesel bir çatışma olmaya doğru sürüklenmiştir" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bin yıldır sürdürülen beraberliğinin bu tür olaylarla bir anda kaybedilmeyeceğini de dile getiren Baykal, bu olayların önlenmesi için, olanların doğru değerlendirilmesi ve doğru politikaların kararlılıkla uygulanması gerektiğini söyledi. Hükümetin sergilediği tavrın güven verici bir tavır olmadığını savunan Baykal, hükümetin 'Görmezden gelme, yok sayma' şeklinde bir tavır takındığını söyledi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın medyaya terör olaylarını fazla yansıtmama konusundaki açıklamalarını da değerlendirdi. Baykal, "Hükümetin yok sayma yaklaşımı geçerli olmaktan çıkmıştır" dedi. Hükümetin terör olaylarını 3 Ekim'e yönelik çırpınışlar olarak yorumladığını da belirten Baykal, "Öyleyse bunu 4 Ekim'de hiçbir şey olmayacağının garantisi olarak almak lazım. Elbette 3 Ekim konjonktürünü kullanmak istiyorlar, ama bu 3 Ekim'in de ötesinde bir süreç" diye konuştu.

Ne Başbakan'dan ne de hükümetten Türkiye'nin maruz kaldığı terör için güven verici bir açıklama yapılmadığını belirten Baykal, "Geçiştirici açıklamalarla gün geçiştirilmeye çalışılıyor. Arkası gelmeyen açıklamalar yapılıyor. Hükümet hala bu olayları kavrayamamış. Olayların arkasında ayrılıkçı bir siyaset olduğunu hükümet hala söyleyememiştir, ama İmralı söylüyor" şeklinde konuştu. Hükümet ve asker arasındaki yetki tartışmalarının da hala netleşmediğini değerlendirmesini yapan Baykal, İstanbul Fatih Camii'nde yaşanan olaylara da değindi. Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili yalnızca "müdahale edilmeliydi" dediğini belirten Baykal, "O müdahale etmeyen polis Başbakan'dır. Başbakan yürütmenin başıdır" dedi. Bu konuda hükümete ciddi zihni bir karmaşanın egemen olduğunu belirten Baykal, bu olaylarla ilgili dış politikanın da hükümet tarafından doğru yorumlanmadığını söyledi.

"TÜRKİYE, IRK, KAN, KAFATASI DEVLETİ DEĞİLDİR" Talabani'nin Başbakanla görüşmesinde "Nasıl oluyor da bu kişi İmralı'dan terör ve şiddet uygulanmasını söylüyor" şeklinde soru sorduğunu, Başbakan Erdoğan'ın da, "Demokrasi budur" şeklinde cevap verdiğini kaydeden Baykal, daha sonra bu açıklamanın düzeltilmek istendiğini, ancak böyle bir açıklamanın kesinlikle yapılmadığının söylenmediğini kaydetti. Baykal, "Biz eğer terör talimatı verilmesinin demokrasinin bir parçası olduğu anlayışındaysak, bizim terörle mücadelemizin başarıya ulaşması çok zordur" açıklamasında bulundu.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun da kamuoyunu yatıştırmak için soruşturma açtığını ifade eden Baykal, "Türkiye'nin oyalanacağı bir dönemde değiliz" dedi. Baykal, Türkiye'nin yapısının etnik bir temele dayalı olarak yeniden yapılandırılmasına kesinlikle karşı olduklarını da belirterek bu konuda Irak örneğinin izlenmesi gerektiğini vurguladı. Baykal, TBMM'yi terör konusunda bir toplantıya çağıracaklarını ve bu toplantının Başbakan'ın da Türkiye'de olduğu bir tarihte yapılmasını istediklerini kaydetti. Terörle Mücadele Yasa Taslağı ile ilgili soruyu da cevaplayan Baykal, böyle bir taslağı henüz görmediklerini ve bu konuda hükümetin ciddi hazırlıklarının olduğuna inanmadıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu kavramını eleştirmeleri ve kendilerinin bir Kürt Raporu hazırlamalarının çelişki olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Baykal, olayın bir kavram fetişizmi haline getirilmemesi gerektiği şeklinde cevap verdi. Baykal, "Türkiye, ırk, kan, kafatası devleti değildir. Herkesin etnik kimliği değerlidir. Daha önce hiç kimse Kürtçe kaset yapamıyordu. Kimse ana dilde eğitim alamıyordu. Biz bunları 16 sene önce, bunlar hak olmadığı dönemlerde söylüyorduk. Artık o dönemler geride kaldı. Ama şimdi asıl sorun bu değil" şeklinde konuştu.

Kürt kökenli insanların ezici çoğunluğunun "Kürt'üm ama bu milletim bir parçasıyım" dediğini belirten Baykal, "Tam yaralarımızı sarıyoruz, 'demokrasi gereği' deniliyor'. Hayır, değil. Bu piyon olmaktır, petrol masasının oyuncağı olmaktır" diye konuştu.

12 Eylül'ün yıldönümü dolayısıyla da bazı açıklamalarda bulunan Baykal, 12 Eylül'ün Türkiye için acı bir deneyim olduğunu belirterek, bunun geleceğe taşınmaması, ama aynı zamanda da unutulmaması gerektiğinin ifade etti.

En Çok Aranan Haberler