Chp Milletvekili Kamer Genç Sakarya’da

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Kamer Genç, Türkiye Gençlik Birliği tarafından organize edilen, “Milli Anayasa Formu” söyleşisine katılmak için Sakarya’ya geldi.

Programdan önce CHP Sakarya İl binasını ziyaret eden Genç, buradan yanında CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş ve partililerle birlikte Adapazarı Katlı Pazar Yeri’nde bulunan Adapazarı Sebzeciler ve Meyveciler Odası Başkanlığını ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşan Kamer Genç, “Bizim gördüğümüz kadarıyla AKP zamanında, AKP yaptığı düzenlemeleri vatandaşı rahat ettirme yönünde değil, kendilerini rahat ettirmek için yapıyor. Bunları da devamlı parlamentoda söylüyoruz. Zenginden vergiyi almıyor. Kurumlar vergisini getirdi. Özellikle Telekom’u sattılar. Bankaların yüzde 45’ini yabancılara sattılar. Eskiden bunlardaki kurumlar vergisi yüzde 30’du. Şimdi yüzde 20’ye indirildi. Devletin kaybı senede 8-9 katrilyon. Bu 8-9 kattrilyonları suya atıyorlar ama arka tarafta ekmekten vergi alıyorlar."

Maalesef köylünün bugün çok zor durumda olduğunu belirten Genç, şunları söyledi: "Ürettiğini satamıyor. Ürettiğinin bedelini alamıyor. İşsizlik alabildiğince yürümüş. Burada da gördüm bir sürü işsiz var”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kullandığı sözleri ima ederek “Ben dağa çıkmam bizim yolumuz o değil” ifadesini eleştiren Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu AKP’liler çok fantezi konuşuyorlar, halkla alay ediyorlar. Tabiiki Türkiye’de bir zamanlar gerçekten çok büyük işkence gören insanlar vardı. Diyarbakır cezaevinde lağım kapakları kaldırılarak, insanların başları lağım kapaklarının arasına sokuluyordu. Daha bunun gibi ne işkenceler var. Ama bu dağa çıkmak için bir neden değil. Bizim görevimiz, siyasetin görevi memlekette temel hak ve özgürlükleri garanti altına almak, insan onurunu korumak. Siyasi iktidarlardan insanlara karşı gelen saldırıyı korumaktır. Bunun en önemli aracı da hükümet edenlerin insan haklarına saygılı olmasıdır. Kanunlara saygılı olması ve buna göre icraat yapması lazım. Bülent Arınç tamamen yanar döner bir insan. Bir gün bakıyorsunuz ağlıyor, bir gün bakıyorsunuz sızlıyor. Sonra bir emniyet müdürü diyor ki dağda öldürülen teröriste ağlamayan insan insan değildir diyor. Onu tasvip ediyor. Peki, dağdaki teröristi öldüren kim? Emniyet kuvvetlerimiz. Peki, dağdaki teröristi görev icabı öldüren güvenlik görevlisine ne diyeceksin? Böyle mantıksız, akılsız laflar sarf edilemez. Bülent Arınç ve Tayyip Erdoğan’ın söylediği laflara ben kafa yormayı düşünmüyorum çünkü bu laflar hakikaten en çocuksu kişinin dahi söylemeyeceği laflardır. Bunlar gündemi değiştirmek istiyor. Tamamen vatandaşın sıkıntısını gizlemek, dikkati başka yöne çekmek istiyorlar"

GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK İÇİN KONUŞUYORLAR

Başbakan’ın vekil seçerken tutuklu dahi olmayacak sözleri ve kuvvetler ayrılığı ile ilgili konuşan Genç, şunları söyledi: "Bir kişinin yönetimi ile devlet yönetilmez. Aile dahi bir kişi tarafından yönetilmiyor. Kuvvetler ayrılığı olduktan sonra ortada dikta rejimi kalır. Yani bir kişi hem kanun yapacak hem uygulayacak hem yürütecek. Bu insana, topluma, demokrasiye saygısı olan bir kişinin edeceği laf değildir. Bunlar saçma sapan, akıl ve mantığın kabul etmediği, insanlık onuru taşıyan insanların sarf etmeyeceği laflar söylüyor. Ondan sonra da tekzip etmeye çalışıyorlar. Dün söylediği laf daha kötü. Ben bundan sonra milletvekili adayımı seçerken, hükümlü de olmayacak diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Tayyip Erdoğan’ın emrinde bir sürü istihbarat elemanı var. İstemediği adamı getirecek Kemal Kılıçdaroğlu’nun evine veya cebine bir tane bir şey koyacak ondan sonra vay efendim şu suçu işledin diye tutuklayacaklar. Cahil insanın sarf etmediği sözleri sarf eden kişilerle zamanımızı öldürecek değiliz."