CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Merkez Yönetim Kurulumuz, Genel Başkanımızın tam mutabakatla arkasındadır. Merkez Yönetim Kurulumuzda herhangi bir farklı yaklaşım ya da düşünce yoktur." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Tezcan, MYK'nın özel gündeme dayalı bir olağanüstü değil, haftalık olağan toplantısını yaptığını bildirdi.
Genel olarak seçimlerle ilgili değerlendirme yaptıklarını belirten Tezcan, teknik, siyasi ve örgüte dönük seçim raporları hazırlandığını, bu raporların da ayrıca Parti Meclisi (PM), Meclis grubu ve il başkanları toplantısında değerlendirileceğini açıkladı.
Bülent Tezcan, ayrıca gelecek yıl mart ayında yapılacak yerel seçimlere ilişkin stratejilerin de MYK toplantısında konuşulduğunu vurguladı.
Bugün terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği Başbağlar katliamının 25. yılı olduğunu hatırlatan Tezcan, acıların bir kez daha tazelendiğini bildirdi.
2 Temmuz'da da Madımak'ta hayatını kaybedenleri anan Tezcan, nereden gelirse gelsin, toplumsal barışı ortadan kaldırmayı hedefleyen bu katliamları yürekten ve şiddetle kınadıklarını ifade etti.
Siyasetten nefret dilinin çıkarılmasını ve kutuplaştırmaya dayalı siyaset dilinin terk edilmesini istediklerini vurgulayan Tezcan, katledilenlere bir kez daha Allah'tan rahmet diledi.
Milletvekillerinin mazbatalarını aldıklarını belirten ve parti ayrımı yapmaksızın yeni dönemde TBMM'de görev alacak tüm milletvekillerine başarı dileyen Tezcan, "Yeni dönemde, etkisizleştirilmeye çalışılan TBMM'nin, yetkilerini koruma ve kullanma konusunda bütün milletvekillerinden kararlı bir tutum bekliyoruz." dedi.
Millet iradesinin yok edilmeye çalışıldığı tabloyla karşı karşıya olduklarını savunan Tezcan, şöyle konuştu:
"Buna karşın etkin mücadeleyi parlamento verecektir, vermelidir. Önümüzdeki dönem CHP dolarak bu çerçevede etkin bir mücadele vereceğiz, bütün siyasi partilerin de milletvekillerini de aynı çerçevede olmasını bekliyoruz ve bu çerçevede adım atacak herkesle birlikte yürümeye hazırız. Meclis'in gücünü etkin kılma noktasında geniş bir mutabakatın olması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii tek adam rejimi ilk KHK'sıyla aslında anayasayı askıya alarak yola çıktığını gösterdi. Yayınlanan KHK, çok açık bir biçimde kanunla yapılması gereken hususların, KHK ile yapıldığını gösteriyor ve tek adam rejimini tahkim etmeye dönük adımların başlangıcı. Yani yeni dönem bu KHK ile ne yazık ki kötü başladı. Kötü devam etmemesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz, tek adam rejimine karşı milletimizin iradesini savunma kararlılığımız devam edecek."
\
- "Yeni dönemde beklentilerimiz var"
Yeni dönemde bazı beklentileri olduğunu bildiren Bülent Tezcan, tutuklu bulunan Enis Berberoğlu'nun durumunu hatırlattı.
Berberoğlu'nun haksız yere tutuklandığını önü süren Tezcan, "Sayın Berberoğlu yeniden milletvekili seçildi. Millet siyasetin emrindeki yargının oyununu bozdu ve bir kere daha Enis Berberoğlu'nu parlamentoya gönderdi." dedi.
Tezcan, şunları söyledi:
"Anayasanın hükmü açık; 'Yeniden milletvekili seçildiğinde yeniden dokunulmazlığı başlar' diyor. Hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet yoksa ki yok olsa milletvekili seçilemezdi, devam eden davalar dokunulmazlık kapsamına girer, davaya devam edilebilmesi sadece dokunulmazlığının tekrar kaldırılması şartına bağlıdır. Sayın Enis Berberoğlu'nun Yargıtay'da bekleyen dosyası şu anda dokunulmazlık kapsamındadır ve Yargıtay'ın, mahkemelerin derhal tahliye etmesi gerekir. Mazbatasını aldı, mahkemesinden tahliye talebinde bulunuldu, mazbatası mahkemeye verildi. Buna rağmen hala tahliye karar verilmemiş olması, önümüzdeki süreçte tıpkı FETÖ yargısının yaptığı gibi bir tuzak kurma sürecinin başlatıldığına inşallah işaret değildir. İnşallah 24. dönemin başında FETÖ'cü mahkemelerin yaptığı uygulamaların bir benzerini yapma hazırlığı değildir. Dikkatle izliyoruz. Mahkemelerin bir an önce, derhal Enis Berberoğlu ile ilgili tahliye kararı vermesini bekliyoruz, aksi hürriyeti tahdit suçudur."
Siyasi operasyonların bir diğer ayağının PM üyeleri Eren Erdem'e yönelik devam ettiğini bildiren Tezcan, Erdem'in de hukuka aykırı şekilde, siyasi bir operasyonla tutuklandığını ve doğru bir yargılanmanın sonunda beraat edeceğinden bir şüpheleri bulunmadığını kaydetti.
Tezcan, "İki yıldır dokunulmazlığı olmayan ve 38 kez yurt dışına giriş-çıkış yapmış biri kaçmamışken, 'kaçma şüphesi var' diye hapishanede tutulmaktadır. Bu başka bir rehin alma operasyonudur, hiçbirimiz bu operasyonlara teslim olmadık, olmamakta kararlıyız. Eren Erdem'in derhal tahliye edilmesi gerekir. Türkiye bu siyasi operasyonlardan bir fayda elde edememiştir, bundan sonra da elde edemeyecektir." diye konuştu.
Bülent Tezcan, Antalya'da sandıklara sahip çıkmak üzere seçim kurulları önünde demokratik haklarını kullanan 10 CHP'li gencin tutuklandığını, bu gençlerden 5'inin serbest bırakıldığını, diğerlerinin de derhal serbest kalmasını beklediklerini bildirdi.
- "Seçim geçti, enflasyon hala yüksek"
İktidarın, seçimleri kazanmak amacıyla kampanya döneminde hesapsız davrandığını öne süren Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlarda "Bize dönük bir dış operasyon var, piyasaların ateşinin çıkması dış güçlerin Türkiye'ye dönük yeni bir terör saldırısı. 24 Haziran geçtikten sonra, bunların ateşi düşecek ve bambaşka bir Türkiye olacak." dediğini aktardı.
Tezcan, "24 Haziran geçti, merakla bekliyoruz. Enflasyon hala yüksek, iki haneli rakam. Resmi açıklama ile enflasyon yüzde 15,30 ancak bizim hesaplarımızla pazarda gerçek enflasyon en az yüzde 25. İki haneli enflasyon, dolar düşmedi, kredi faizleri yüzde 25-30 arasında. Şimdi soruyorum Erdoğan'a; hani düşecekti? Üretime dayanmayan bu rantiyeci ekonominin dövizi, faizleri düşürmesi, geçim sıkıntısını ortadan kaldırması, refahı artırması ne yazık ki mümkün değil." diye konuştu.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Muharrem İnce'nin 'onursal başkanlık' teklifinin" sorulması üzerine Bülent Tezcan, "Özel, eşlerle birlikte yapılan bir yemekte konuşulanların ana bağlamından koparılarak, bu çerçevede servis edilmiş olması, yakışık almayan, şık olmayan, siyasisi nezaket ölçüleriyle bağdaşmayan bir tutumdur. Nezaketsiz bir tutumdur." yanıtını verdi.
- "Bir ihsanına ihtiyacı yoktur"
Kılıçdaroğlu'nun Türk siyasetinde çok büyük bir demokratik olgunlukla son bir yıl içerisinde Türkiye'de siyasetinin gündemini belirlediğini anlatan Tezcan, CHP'nin gündem yaratan ve takip edilen bir parti olduğunu kaydetti.
Bülent Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasinin önünde kurulan büyük tuzağı 15 milletvekilini göndererek bozan sayın Genel Başkanımızdır. Bunu mu yaparak yanlış yapmıştır? Genel Başkanımız 'Millet İttifakı'nı kurarak, ittifak içerisinde muhalefetin daha etkin bir sonuç almasını sağlamıştır. Bunu yapmakla mı yanlış adım atmıştır? Genel Başkanımız, Sayın Muharrem İnce'yi cumhurbaşkanı adayı yapmıştır. Yanlış, kötü bir cumhurbaşkanı adayı mı göstermiştir? Bütün bu süreç gösteriyor ki sayın Genel Başkanımız bu sürecin hiçbirisinde parti içi iç iktidar meselelerini önüne koyarak, bu meseleleri merkeze alarak karar vermeyecek olgunlukta bir siyasetçi olduğunu göstermiştir. Sayın Genel Başkanı'nın, herhangi bir biçimde genel başkanlıktan başka bir ihsana ihtiyacı yoktur. Herhangi bir ad altında şu veya bu genel başkanlık ihsanına ihtiyacı yoktur. Örgütün tabanı ve kamuoyunun vicdanı Genel Başkanımıza vereceği ihsanı büyük bir gönül rahatlığıyla vermektedir."
\
- "İmza toplamak tüzüğe göre hakları"
Tezcan, CHP'nin, Kılıçdaroğlu'nun iç iktidar kavgalarının kompleksinden arınmış tutumları sonucunda bu noktaya geldiğine işaret ederek, "Yüzde 30'un altında da bu tutumun payı ve başarısı vardır, yüzde 22,5'ta da bu vardır. 22,5 ile 30'u ayırarak bir yere varamazsınız. Hepsinin alt yapısını hazırlayan Kılıçdaroğlu ve onun anlayışıdır. Bu çerçevede herhangi bir ihsana gerek duyduğunu hiçbirimiz düşünmüyoruz." dedi.
"Olağanüstü kurultay tartışmaları konusunda MYK'da herhangi bir görüş ayrılığının olup olmadığının" sorulması üzerine de Tezcan, "Merkez Yönetim Kurulumuz, Genel Başkanımızın tam mutabakatla arkasındadır. Merkez Yönetim Kurulumuzda herhangi bir farklı yaklaşım ya da düşünce yoktur." yanıtını verdi.
Kurultay için imza toplanmasının CHP Tüzüğü'ndeki bir hak olduğunu belirten Tezcan, partinin kurultay delegelerinin büyük ağırlığının, partiyi bir kurultay tartışması içine çekmenin uygun olmadığını düşündüğünü aktardı.
Bülent Tezcan, delegelerin yüzde 51'inin imzasıyla bir kurultay toplama sürecinin bir sonuca ulaşacağını düşünmediğini, takdirin delegelerde olduğunu vurguladı.
- "Yerel seçimlerin öne alınmasına destek vermeyiz"
"Millet İttifakı'nın sona ermesine" yönelik bir soru üzerine Tezcan, "Millet İttifakı, bir seçim ittifakıydı. Seçim için ittifak protokolü imzalanmıştı. Ancak o ittifak protokolünün esasını oluşturan değerler, sadece seçim sürecine özgü değerler değil, seçimden sonrasını da kapsayacak değerlerdi. Teknik olarak tabii ki seçimler bitince Millet İttifakı sona ermiştir ama bu ortak değerler çerçevesinde parlamentoda birlikte hareket etme iradesinin devam edeceğine inanıyoruz." dedi.
"Yerel seçimlerin erkene alınması"na yönelik bir soruya Tezcan, "Yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin CHP'nin herhangi bir kabulü söz konusu değildir. Yerel seçimlerin erkene alınması anayasa değişikliğini gerektirir. Türkiye'de bir anayasa değişikliği yapılacaksa, bugün yargı bağımsızlığını sağlamak üzere öncelikli olarak anayasa değişikliğinin yapılması gerekir." yanıtını verdi.
Tezcan, yerel seçimlerin öne alınması konusunda yapılabilecek bir anayasa değişikliğine CHP'nin destek vermeyeceğini vurguladı.
"Meclis Başkanı adayınız belli oldu mu? Bu konu MYK'da görüşüldü mü?" sorusunu Tezcan, "Meclis başkanı konusunda herhangi bir verdiğimiz karar yok. Zamanı gelince açıklamayı yaparız." diye yanıtladı.
"Seçim öncesi, Adalet Bakanlığı'nın FETÖ ile ilgili belgelerini inceliyordu heyetiniz. ABD'den iadesi konusunda MYK'nıza ulaşan bir bilgi var mı?" sorusuna karşılık Tezcan, MYK'ya herhangi bir bilginin ulaşmadığını açıkladı.
"Çocuk tacizcileri için idam ve hadım önerileri var. CHP'nin bu konudaki tutumu nedir?" sorusu üzerine Tezcan, "Bu konuda bir ciddi toplumsal mücadeleye ihtiyaç var. Hukuk, eğitim boyutuyla, sosyolojisiyle olayı bütün boyutlarıyla ele almak zorundayız. Bu konuda evrensel hukuk normlarının içerisinde kalmak kaydıyla etkili olan bütün hukuki önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz ve parlamentoda bu çerçevedeki çalışmalara etkin olarak katkı vermeye hazırız." değerlendirmesini yaptı.
- "Kılıçdaroğlu'nun alacağı kararı destekleriz"
Tezcan, tek başına hukuki önlemlerin yetmediğini belirterek, eğitim ve önlemlerin önemine işaret etti.
"MYK revizyonu gündeme gelebilir mi?" sorusuna karşılık Tezcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun alacağı her türlü karara MYK'nın sonuna kadar destek olacağını bildirdi.
(Bitti)