HABER

CHP'nin 'adalet yürüyüşü'ndeki dinleme skandalı büyüyor

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Adalet Yürüyüşü’ndeki dinleme skandalı büyüyor! Yürüyüşe katılan CHP’lilerin ve bazı gazetecilerin telefonlarının hangi istihbarat örgütü tarafından izlendiği merak konusu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen yaz düzenlediği “Adalet Yürüyüşü”nü takip etmek isteyenlerin telefonlarına virüs yüklenmesi skandalı büyüyor. Ürünlerin sadece istihbarat örgütlerine ürünlerini pazarlayan Alman yazılım şirketi Finfisher’in, Adalet Yürüşü için kurduğu tuzak internet sitesi üzerinden, aralarında çok sayıda siyasetçi ve milletvekilinin de olduğu binlerce kişinin telefonuna sızdığı ortaya çıktı.

Almanya’nın en etkili gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’un ortaya çıkardığı haberin detayları ortaya çıktı. Cumhuriyet'ten Bülent Mumay'ın haberine göre; Kendi internet sitesinde “sadece istihbarat örgütlerine ürün pazarladığını” söyleyen Finfisher yazılım şirketinin, FinSpy adlı casus programını Adalet Yürüyüşü’nü merak edenlerin telefonlarına nasıl kurnazca indirttiği ortaya çıktı.

Bilişim özgürlükleri için mücadele eden AccessNow’un hazırladığı detaylı rapora göre, kullanıcılar, “istihbarat örgütlerine satılan” yazılımı telefonlarına şu şekilde yükledi:

1- Yazılımı satın alan “istihbarat örgütü”, önce www.adaleticinyuru.com adlı bir internet sitesi kurdu. Bu siteye girildiğinde, ana sayfada Android işletim sistemi kullanan telefonlanda GooglePlay üzerinden indirilebilecek bir programın tanıtımı yapıldı.

2- Tuzak sitenin (www.adaleticinyuru.com) tanıtımı için, sahte Twitter hesapları açılarak, bunlar üzerinden adresin tanınması sağlandı.

Sahte hesaplar, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü için kullanılan #AdaletYuruyusu ve #AdaletİçinYürü etiketlerini de kullanarak farklı kullanıcılara tuzak internet adresini gösterdiler.

3- Daha fazla insana ulaşmak için, Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyen CHP’nin önde gelen isimlerinden Engin Altay, Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu isimlerin tweet’lerinin altına, bu sahte Twitter hesapları tuzak sitenin adresini “mention” yöntemiyle ekledi.

4- Kurulan sahte Twitter hesapları, CHP ile organik bağları olduğunu göstermek için, yine CHP adına açtıkları sahte hesaplarla karşılıklı takipleştiler. Böylece, normal kullanıcılarda “güvenilir” bir izlenim yaratmaya çalıştılar. Bot hesapların, daha önce FETÖ ve Fuat Avni karşıtı kampanyalarda kullanıldığı da gözden kaçmadı.

5- Tuzağa düşerek bot hesapların attığı linki tıklayarak indirme butonuna basanlar, Adalet Yürüyüşü’ndeki gelişmeleri takip edebileceklerini düşünürken, cep telefonlarına casus yazılımı bulaştırmış oldular. Yazılım, cep telefonundaki bütün görüşmeleri, SMS’leri, WhatsApp ve Viber’deki aksiyonları takip edebilmeye başladı. Bu arada yazılımın yerleştirildiği internet sitesi artık çalışmıyor.

SİLMEK KOLAY DEĞİL

Türkiye’den aralarında çok sayıda siyasetçi ve gazeteninin de bulunduğu binlerce kullanıcıya bulaştığı sanılan tuzak programı temizlemek de kolay değil. Telefonu fabrika ayarlarına dönüştürmek bile bazı cihazlarda tam bir çözüm anlamına gelmiyor. Virüs bulaştığı düşünülen cihazların, uzmanlar tarafından denetlenmesi gerektiği tavsiye ediliyor.

KILIÇDAROĞLU: BU AHLAKSIZLIĞI YAPANI BULUN

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, CHP’lilerin telefonlarının Adalet Yürüyüşü sırasında dinlenmesi skandalıyla ilgili Alman hükümeti aleyhine Almanya’da dava açacaklarını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran seçimlerine kısa süre kala son grup toplantısını yaptı. Oturacak yer kalmayan grup salonunda partililer Kılıçdaroğlu’nu ellerindeki Filistin bayraklarıyla “Hak, hukuk, adalet” sloganları atarak karşıladı. Kürsüye Filistin atkısıyla çıkan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: Telefonlarımızı dinlemişler: Biz dünya tarihine geçen bir Adalet Yürüyüşü yaptık. Yürürken, MYK toplantılarını, grup toplantılarını herkesin önünde yaptık. Fakat bir gördük ki bizim bütün telefonlarımızı dinlemişler. Hükümetten bu ahlaksızlığı yapanları ortaya çıkarmalarını istiyorum. Erdoğan, bu ahlaksızlığın ortağı değilsen bizi dinleyenleri ortaya çıkarmak zorundasın. Nokta. Neden Erdoğan diyorum da başka bir adres göstermiyorum. Dinlemeyi öngören casus programı Almanya’daki bir firma tarafından üretilmiştir. Bu casus programı Alman hükümetinin izni olmadan başka bir ülkeye satılamaz. Alman medyası üzerinde duruyor. Gerekirse Almanya’ya dava açacağiz: Google 29 gün bu program internette kalınca bunun bir casusluk programı olduğunu keşfediyor, hemen çekiyor, indiriyor. Şimdi biz merak ediyoruz, bu casusluk programını Alman hükümeti, Türkiye’de kimlere sattı? Bunun ortaya çıkması lazım. Eğer demokrasi, insan hakları, yaşamın gizliliği diyorsanız ortaya çıkarın. Bunlar ortaya çıkarmazsa Almanya’da ortaya çıkacak. Alman hükümeti bunu itiraf etmek zorunda kalacak. Biz gerekirse Alman hükümeti aleyhine Almanya’da dava açacağız.

Utanç belgesi: Bizi dinlemişler sanıyorlar ki bir şey bulacaklar. Vallahi bir şey yok. Bizim yürüyüş sırasında neleri düşündüğümüzü herhalde öğrenmek istiyorlar. Kim öğrenmek istiyor? Bana sorabilirsin, açarsın telefon söylersin, ben sana hepsini söylerim. Bizim telefonları niye dinliyorsun? Demokrasi adına bir utanç belgesidir bu. Merak ediyorum. Sayın Binali Yıldırım, BTK size bağlı. Acaba onlara mı sattılar bunu? Kime sattılar? Emniyet’e veya MİT’e mi sattı Alman hükümeti? Biz bunları öğrenmek istiyoruz. Çıksınlar itiraf etsinler, ‘biz bunu aldık sizi dinlemek için kullandık’ desinler, vallahi dava açmayacağım. Çünkü ortada bir şey yok ki. Gizli kapaklı bir şeyimiz yok. “Oğlum paraları sıfırladın mı?” diye bir lafımız yok. “Malı götürme” diye bir şeyimiz yok. Yolsuzluğumuz yok ahlaksızlığımız yok.

En Çok Aranan Haberler