ANKARA (İHA) - CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç, Devlet Denetleme Kurulu'nun raporuyla ortaya çıkan, bazı milletvekillerinin TOKİ'den usulsüz konut edinme girişimine değinerek, "AK Enerji'den sonra AK TOKİ de oldu. Recep beyin evsiz bıraktığı milletvekilleri AK TOKİ yöntemiyle ev sahibi yapılıyor" dedi. Koç, hükümeti ve AK Parti'yi "yorgunluktan gardı düşmüş boksör"e benzetti.
Koç, bugün parlamentoda bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan'ın görüntüsünü 'gardı düşen boksör'e benzeten Koç, "Başbakan, AKP iktidarının 2. yılında sağdan soldan dayak yiyen boksör durumunda. Başbakan tahammülsüz bir boksör, AKP grubunun da çalışma şevki, gücü kalmamıştır. Kendi içlerinde inançlarını kaybetmişler" diye konuştu. Son dönemde medyada, AK Parti döneminde yapılan yolsuzlukların yoğun olarak yer aldığını ifade eden Koç, "Nereye gitseniz sonu bir AK bürokratına dayanıyor. Geçmiş dönemlerde yolsuzluklar tavanda yapılıyordu, AKP döneminde tabanda yapılıyor" diye konuştu.
Devlet Denetleme Kurulu'nun TOKİ'ye ilişkin raporuna değinen Koç, önce "AK Enerji" dediklerini, şimdi "AK TOKİ"nin de ortaya çıktığını öne sürerek, "Bugüne kadar ihaleyle satış yapan TOKİ özel bir kıyak yöntemle 21 milletvekilini ev sahibi yapıyor. Recep beyin evsiz bıraktığı milletvekilleri AK TOKİ yöntemiyle ev sahibi yapılıyor. Devlet Denetleme Kurulu'nun raporuna göre, adı açıklanmayan bir grup milletvekili adına satış yapılmasını istiyor. TOKİ'nin evleri erken gelen alır mantığıyla satılıyor. AK yolsuzluklar her alanda bütün ağırlığıyla Türkiye'nin üzerine çökmüştür. Türkiye bunların hepsini silkeleyecek durumdadır" ifadelerine yer verdi. Koç, AK Parti'nin değiştiğini, şimdi asıllarına dönmeye başladıklarını da iddia ederek, "Üstlerindeki gömleği çıkardıklarını söylemişlerdi. Şimdi o gömleği çıkarıp eski gömlekleriyle karşımıza geliyorlar" dedi.
Koç'un ardından söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ise, hükümetin dün Dışişleri Komisyonu'nda kabul edilen yasayla Anayasa ve uluslararası anlaşmalarla AB'ye karşı bir girişim başlattığını ileri sürdü. Öymen, bu anlaşmanın Anayasa Mahkemesi'nden döneceğini de savunarak, bazı "İslamcı" şirketlerin kayrılmasının doğru olmayacağını belirtti.