CHP, sadece çocuk onkolojisinde çalışan hastanelerin kurulması, çocuk onkolojisi alanında yeterli sayıda uzman yetiştirilebilmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, Türkiye’de sadece çocuk onkolojisi dalında çalışan bir hastane bulunmadığı belirtildi.
Gerekçede, kanserin, çocuklarda en sık görülen ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığına ve Türkiye'de her yıl yaklaşık 3 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğuna işaret edildi.
Çocukluk çağı kanserlerine yakalanan her iki çocuktan birinin tedavi şansı bulamaması ya da teşhiste geç kalınması nedeniyle yaşamını yitirdiğinin vurgulandığı gerekçede, erken tanı ve doğru tedavi uygulamaları sayesinde kanserli çocukların büyük bir çoğunluğunun tam olarak iyileşmesinin mümkün olduğu belirtildi.
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde, son 30 yılda çok önemli başarılar elde edildiği, bu başarıların ana unsurlarının tedavilerdeki yenilikler, teknolojik gelişmeler, tedavilere bağlı yan etkilerin yönetiminde uygulanan destek ve bakım tedavisindeki ilerlemeler olduğu anımsatıldı.
Bu gelişmelerle birlikte çocukluk çağı kanserlerindeki genel sağ kalım oranlarının yüzde 80’lere ulaştığı, çocukluk çağı kanserlerinde başarıyı yakalamanın en önemli yolunun bu hastaların, alt yapı ve hizmet kalitesi ile tam teşekküllü merkezlerde tedavi edilmelerinden geçtiği bildirildi.
Çocuklarda en sık görülen kanser türlerinin sırasıyla; lösemi, beyin tümörü, lenfoma, böbrek ve böbrek üstü bezi tümörü, yumuşak doku ve kemik tümörleri, bazı organ tümörleri ve göz tümörleri olduğunun anımsatıldığı gerekçede, 0-18 yaş arası çocuklarda rastlanan kanser hastalıklarının yüzde 20 ila 25’ini lösemi hastalığının oluşturduğu ifade edildi.
Lösemi dışında kalan çocukluk dönemi kanser hastalıklarının tedavisini sağlayacak imkanların oldukça eksik olduğunun vurgulandığı gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Çocuk onkolojisi dalında uzmanlığı bulunan hekim sayısı yetersiz olmakla beraber hastaların tek kişilik, hijyenik odalarda, sağlıklı beslenerek tedavi sürecini geçirmeleri gerekmektedir. Sözü geçen bu hassas süreçte kanser tanısı almış ve tedavi gören çocuklar ile ebeveynlerinin psikolojik adaptasyonlarının sağlanması, yaşayacakları sorunların aşılması için gerekli donanım ve özel ilgi gerekmektedir.
Kanser tanısı almış çocukların tedavisi yaklaşık 3 yıl sürmekte, bu sürede maddi geliri düşük aileler için yalnızca tedavinin sağlanması yeterli olmamaktadır. Gıda, yol ve hijyen desteğine ihtiyaç duyan çocuklar ve aileleri için bir diğer önemli sorun ise kemoterapi sebebiyle bağışıklığı sıfıra düşen hastaların ölümcül sonuçlara yol açabilen enfeksiyonlardan korunmasıdır. Ülkemizde sadece çocuk onkolojisi dalı için çalışan hastanelerin kurulması, çocuk onkolojisi alanında yeterli sayıda uzman yetiştirilebilmesi için gerekli altyapıların oluşturulması, maddi geliri düşük hastaların ve ailelerin ihtiyaçlarının giderilmesi ile ülkemizde çocukluk çağı kanserlerinin araştırılarak farkındalık yaratılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz."