BİZE ULAŞIN
ANKARA (ANKA)- CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Anayasa çalışmalarında BDP ile görüşmek için randevu istemediğinize göre terör sorununu çözerken yapacağınız müzakerelerde siyasi muhatabınız kim ya da kimlerdir? PKK ile mi ya da lideri Abdullah Öcalan ile mi görüşeceksiniz?” diye sordu.
Yeni anayasa için yapılan görüşmeleri soran Öztürk, “PKK terör örgütüyle görüşmeler yapıldığı, masalara oturup pazarlıklar yapıldığı artık hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesinleşmiştir. Öte yandan gazetecilere yaptığınız bir açıklamada ‘siyasetle müzakere, terörle mücadele ederiz’ dediğiniz basında yer aldı. Ancak hemen ardından yeni anayasa çalışmalarını görüşmek üzere AKP ve CHP’den mektupla randevu istediğiniz basında yer aldı. BDP ve diğer partilerden görüşmek için randevu istemediniz” dedi.
-“BDP İLE NEDEN GÖRÜŞMÜYORSUNUZ?”-
Öztürk, Başbakan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
“ ‘Siyasetle müzakere edeceğiz’ derken neyi kastettiniz? Sayın Başbakan, siz kiminle konuşacaksınız? Kim, kiminle, nerede ve neyi görüşecek?
BDP ile anayasa çalışmalarında BDP ile görüşmek için randevu istemediğinize göre terör sorununu çözerken yapacağınız müzakerelerde siyasi muhatabınız kim ya da kimlerdir? BDP’yi siyasi muhatap kabul etmediğinize göre kimlerle müzakere edeceksiniz? PKK ile mi ya da lideri Abdullah Öcalan ile mi görüşeceksiniz? Böyle ise bunu kamuoyundan neden saklıyorsunuz?
Bir yandan terör sorunu toplumsal uzlaşma ile çözülecek derken, öte yandan BDP ile neden görüşmüyorsunuz?
Yeni anayasa çalışması gibi önemli bir konuyu görüşmek için BDP ve diğer siyasi partilerden neden görüşme talep etmediniz? Yapılacak yeni anayasanın, tüm toplum kesimlerinin uzlaşma ile yapılacağını ve 74 milyonun anayasası olacağını siz söylemediniz mi? Sizin toplumsal uzlaşmadan anladığınız AKP’nin, CHP, MHP ile görüşmesi midir?
BDP ve diğer partilere oy veren insanlar, TC vatandaşı değil midir?
Hükümetin terör sorununu çözmek için BDP ile görüşemeyip PKK ile doğrudan veya dolaylı görüşme yöntemini benimsemesi, Türkiye’nin şimdiye kadar PKK’ya karşı sürdürdüğü kararlı mücadele ile bağdaşmakta mıdır?”
