CHP'den ikinci Silivri belgesi
1 milyon dolarlık iş takibi protokolünü açıklayarak Şaban Dişli'nin AKP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa sürecini başlatan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez "Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Namık Öndeş'in Dişli olayının baş aktörü Mehmet Karasu'dan rüşvet aldığı"na ilişkin 80 bin YTL'lik banka havale dekontunu açıkladı.
Şahin'in yeğeni olayı
Kılıçdaroğlu, Karasu'nun rüşvet belgesinde imzası olan ve bankalardan kredi alabilmek için Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yeğenine rüşvet verilmesine ilişkin olayda adı geçen kişi olduğunu anımsatarak, "Bu 80 milyarlık dekont ne anlama geliyor? Bir belediye başkan yardımcısı Mehmet Karasu'dan 80 milyar lirayı niçin alır?" sorularını yöneltti. TBMM'de düzenlediği basın toplantısında "İftira attığımızı söylediler. Ama güneş balçıkla sıvanamadı" diyen Kılıçdaroğlu, özlerini şöyle sürdürdü:
Ak değil 'Ye Parti'
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Silivri Belediyesi ekseninde olan ve günlerce tartışılan bir yolsuzluk olayında savcılar derhal harekete mi geçti, hayır. O zaman sormazlar mı, 'Kardeşim madem ki yolsuzluklar karşısında bunları yapmayacaktın o zaman partinin adına niçin 'AK' diyorsun?' Bence AKP'nin adına yakışan kısa sözcük 'Ak Parti' değil, 'Ye Parti'dir.
'Dişli'de baş aktör
Elimdeki banka dekontuna göre, para gönderen kişi gözü doymaz işadamı, Şaban Dişli olayının başaktörü Mehmet Karasu, rüşvet belgesinde imzası olan kişi. Karasu, ayrıca Bankalardan kredi alabilmek için Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yeğenine rüşvet verilmesine ilişkin olayda adı geçen kişi. Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Namık Öndeş'e banka havalesi ile 80 milyar lira gönderiyor. Bu 80 milyarlık dekont ne anlama geliyor? Bir belediye başkan yardımcısı Mehmet Karasu'dan 80 milyar lirayı niçin alır? Şimdilik Silivri Belediyesi ayağının bir kısmı ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ayağı hala karanlıkta. Kadir Topbaş ve imar komisyonu üyeleri gecikmeksizin mal varlıkların kamuoyuna açıklamalıdırlar. Rüşvetin adeta yasallaştığı bir süreci yaşıyoruz. Çünkü yolsuzluklar AKP'nin koruması altında. AKP yolsuzlukların hamisi konumunda."
