Dibek ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı'na verilen önergede, Devlet Su İşleri (DSİ) teşkilatının asli görevlerinden birinin bataklıkları kurutmak ve arazilerin drenajını sağlamak olduğu belirtilerek, "Bugünler de devam eden ilk bahar ve sonbahar yağışlarını bile taşıyamayan dere yatakları ve drenaj kanallarından taşan sular arazilere zarar verir hale gelmiştir. Taşkınlar nedeniyle 4 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir" denildi.
Ergene kollarını oluşturan derelerin tamamının rusubat ve sürüntü malzeme ile dolmuş olup dere yataklarının ağaçlarla kaplandığı kaydedilen gerekçede şu ifadeler yer aldı:
"Özellikle Şeytandere, Kayalı derelerinin, Lüleburgaz dereleri ve yan dereleri on yıldan beri hiç temizlenmemiştir. Bu temizlikler yapılmazsa Büyükkarıştıran gibi bazı beldeler, köyler ve yerleşim birimleri su altında kalabilir, can ve mal kayıplarının meydana gelme riski vardır. Kayalıköy, Kırklareli barajları dolu savakları çalışacağı için mansap şartları yeterli olmadığından aşırı yağışlarda bu barajlardan boşalacak sular dere yatakları dolu olduğu için büyük zararlara yol açabilecektir. Özellikle her yıl çeltik ekiminden yorulmuş ve bağışıklığı kaybolmuş çeltik ekiminin yapıldığı alanlardaki drenaj kanallarının yeniden ele alınması gerekmektedir. Bu alanların derin drenaja dönüştürülmemesi durumunda aşırı su ve gübre kullanımı yüzünden çok yakında tamamen verimsiz hale gelecektir.
Yeni felaketlerin yaşanmaması için suya yön veren ve suyu kontrol etmekle görevli kurumlara büyük görev düşmektedir.
Trakya'da Ergene ve Tunca nehirleri başta olmak üzere köy arazilerinin korunması için mutlaka dere yataklarının ıslah edilip temizlenmesi gerekmektedir. Ortaya çıkacak yeni felaketlerden DSİ sorumlu olacaktır. Ancak en önemlisi köylümüz mağdur olacaktır."
ANKA