CHP’li eski vekiller uyardı: Yemin etmeyen milletvekili Meclis’te konuşamaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Meclis çalışmalarına katılmak için yemin etmenin 'şart olmadığını’ ileri sürmesi ile ilgili başlayan tartışmalara CHP’nin hukukçu kurmayları da katıldı. CHP’nin bir önceki dönem Meclis Anayasa Komisyonu üyesi Şahin Mengü, yemin metninin ‘laf olsun’ diye Anayasa kitapçığına alınmadığını söyledi. Eski CHP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek ise soru milletvekillerinin yemin etmeleri halinde TBMM’de konuşma hakkının bile olmayacağını ifade etti. CHP yönetiminin tehlikeli bir oyun oynadığına dikkat çeken hukukçu kökenli eski vekiller, CHP’nin bu tavrı ‘Atatürk ve büyük Türk milleti’ ifadesinden rahatsız olan bölücüleri cesaretlendireceği uyarısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun boykotu değerlendirirken sarf ettiği 'Yemin formalite, pratikte bir anlamı yok, Anayasa'yı ihlal ederiz' yönündeki çıkışlarına partililerden ve hukukçulardan sert tepki geldi. Cihan Haber Ajansı (Cihan)’na konuşan Özyürek ve Mengü, milletvekili yeminin, anayasadaki yeri ve CHP’nin yemin boykotu konusunda çarpıcı değerlendirme ve açıklamalarda bulundu.

“YEMİN KONUSU TARTIŞILMAZ”
CHP’nin 23. Dönem Anayasa Komisyonu üyesi Şahin Mengü, milletvekillerinin yemin etmeden görev ifa edemeyeceği uyarısında bulundu.
“Yemin milletvekili görevinin ifası için bu yemin şarttır.” diyen Mengü, “Yemin milletvekili sıfatını kazanmak için şart değil. Ama milletvekili sıfatını kazanmak başka şeydir, milletvekili görevini yapmak ise başka şeydir. İkisini karıştırmamak lazım. Bu çok nettir. Seçilince milletvekili sıfatını kazanırsınız ama milletvekili görevine başlayamazsınız. O nedenle yemin etmeden yasama faaliyetlerine katılamazlar.” dedi.
Yemin konusunun tartışamayacak kadar net olduğuna dikkat çeken CHP’li Mengü, “1924, 61 ve 82 Anayasa'sı, milletvekilleri göreve başlamadan önce ‘şu yemini ederler’ diyor. Eğer bu bir sembolik olsa anayasaya konmazdı. Anayasal şekil şartını ortaya koyarlar. Neyin olacağını ve nelerin yapılması gerektiğini söylerler, neyin olmayacağını söylemezler. 81. maddenin birinci fıkrasında göreve başlarken diyor, seçilirken değil.” diye konuştu.

"VEKİL OLABİLİRLER AMA KONUŞAMAYACAKLAR"
CHP’li Mustafa Özyürek de bu konuda net konuştu. “Yemin etmezlerse Meclis’in yasama faaliyetlerine katılamaz.” uyarısında bulunan Özyürek “Yani önerge veremez söz alamaz oy veremez. Zaten Meclis’in özü budur. Temel görevi kanun teklifi, soru önergesi gensoru veremezsiniz. Meclis’te konuşamazsın. Nasıl olacak? Meclis faaliyetlerinin dışında kalıyorsun. Kürsüyü bile kullanamazsın.” değerlendirmesini yaptı.
Özyürek, şöyle konuştu: “Çünkü parlamento faaliyetlerinde bulunmak için seçilen kişidir milletvekili. Sadece milletvekili sıfatı taşımak yeterli değil. Milletvekili olmanın görevlerini, sorumluluklarını yetire getirebilecek durumda olmak gerekiyor. Yemin edilmemesi buna engeldir. Söz hakkı yoksa nasıl olacak? Zaten bu bilinerek yapılıyor bu eylemler. Yani ‘biz olmasak iktidarı çözüme zorlarız’ diye yapılıyor. Yeminin pratik bir değeri yoktur denilirse o zaman bu eylemin caydırıcı bir tarafı da olmaz. Bu yolla bir Haberal ve Balbay ve diğer tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması yolunu açacak bir yöntem olarak başvuruluyor. Eylem tamam ama bu ne kadar sürecek? Bütünü ile milletvekillerini görevini yapamaz duruma düşürürse, o orada bir süre sonra sıkıntı yaşanır.”

“YEMİN ŞART DEĞİLDİR DEMEK TEHLİKELİ BİR OYUN”
"Yemin şart değil demek çok yanlış bir şey. Bu bölücülerin işine yarar.” diyen Şahin Mengü ise “Çünkü onlar (BDP) ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilkelerine ve büyük Türk milleti ifadesinden rahatsız odlularını her fırsatta söylerler. 'Yemin teferruattır semboliktir' derseniz o insanların ekmeğine yağ sürersiniz. Aynı safta yer almış olursunuz doğal olarak. Böyle sakat bir durumu ortaya çıkarıyor. Bu bir siyasi tercihtir ama sonuç alınıp alınmamasına göre artı ya da eksi yazar. Yemin şart değildir diyerek bu insanların ekmeğine yağ sürersiniz. Bana göre çok tehlikeli bir gidişat var. Yemin etmemesi siyasi bir tavır geliştirirsiniz sonuç alırsanız başarılısınız. Sonuç alamıyorsa başarılı olmaz. Bunun değerlendirmesini toplum yapar. Bize dışarıdan tepkiler geliyor. Yemin etmesi gerekir. Ama bu başka insanlara yemin etmemenin bu söylem ve davranışlar başkalarına da bu kapıya açarsa bundan çok büyük üzüntü duyarım. Çok tehlikeli bir oyun. Yarın başka bir parti 'CHP bile yapmıyor' derse işte o zaman başımıza bela almış oluruz.” uyarısında bulundu.

Mustafa Özyürek de şunları söyledi: "Parlamenter sistemin bir anlamı kalmaz. İlanihaye sürecek bir eylem olarak bakmak doğru olmaz. Mutlaka bir çözüm olmalıdır. Yargı ya da iktidar Meclis zemininde bir çözüm bulabilir ama bunlar olmazsa ne kadar sürecek? Parlamenter sistem çok ciddi yara alıyor. Biri girmem diyor ama biri de girmem diyor. Çalışır ama meşruiyet sorunu otaya çıkar. Meclis’i işaret etti. Bunu hem CHP hem de iktidar partisi değerlendirmeli. CHP’yi bu eylemden nasıl vazgeçiririz noktasında olumlu bir yaklaşım sergilemelidir. Kanunen olabilir ama… Duygular ağır basıyor. Bir tepkisel bir yaklaşım var. Şimdi serinkanlı oturup bu sorunu nasıl çözeceğini düşünmesi lazım. Bundan umutluyum. Ama önemli olan tahribat çok olmadan çözülmesidir.