CHP Güzelbahçe Belediye Başkan aday adayı ve Güzelbahçe Değişim Derneği Başkanı Mustafa Gürkan, CHP cephesinden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na yönelik tavırlara sert çıktı, "Aziz Kocaoğlu aday olamamalı demek, adaylığı engellenmeli, parti otobüsünden indirilmeli demektir. Hakkında AKP iktidarı tarafından soruşturma izni verilen ve dava açılan her Belediye başkanını safdışı ve yalnız bırakmak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin mücadele anlayışına ve parti kültürüne yakışmayan bir anlayıştır. Parti içinde her türlü eleştiri yapılabilir ama "davalardan dolayı aday olamamalı" demek, AKP iktidarının yapamadığını, başaramadığını, gerçekleştirmeye çalışmaktan başka bir şey değildir." dedi.Gürkan şunları söyledi:"Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir eski il başkanlarından birinin, iktidar yanlısı bir gazetede yayınlanan demeci "yok artık" dedirtecek bir içerik taşıyor. "Aziz Kocaoğlu yeniden aday olamamalı" diyen Chp İzmir Eski il başkanı, Kocaoğlu'nun 397 yıl hapisle yargılandığını hatırlatarak, bu görüşünü destekliyor. Devamı daha da ilginç. Aziz Kocaoğlu'nun ceza alması durumunda da "dürüst başkan" imajının zedeleneceğini söylüyor. Aziz Kocaoğlu'nun yargılandığı davalar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi nedeniyle yaptığı olay ve eylemler dolayısıyla açılmış davalardır. Bu davaların hiçbiri Kocaoğlu'nun şahsi işleriyle ilgili değildir. Bu davaların anlamı Aziz Kocaoğlu özelinde, Chpli belediyelere, tüm İzmir'e ve iktidara muhalif tüm insanlara parmak sallamaktır. Kocaoğlu bu konuda ne ilktir, ne de son olacaktır. Bu davalar, Akp iktidarının Cumhuriyet Halk Partili belediyelere uygulamış olduğu baskı ve sindirme politikalarının devamı olarak görülmektedir. Eskişehir'in başarılı belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında da soruşturma ve davalar açılmıştır. Yine Dikili'nin Castro'su Osman Özgüven hakkında da benzer davalar açılmıştır. Bu davalardan mahkumiyet kararı çıkarsa Aziz Beyin dürüst başkan imajı zedelenir" görüşü de, Aziz Kocaoğlu'nun İzmir için 10 yıldır verdiği mücadeleyi hiçe saymaktır. Onu zan altında bırakmaktır. Özellikle İlker Başbuğ ve Mustafa Balbay hakkında verilen mahkumiyet kararları, kamu vicdanında yara oluşturmuştur. Akp iktidarı süresince ülkemizdeki kuvvetler ayrılığı ilkesinin yok edildiğine dair genel bir kanı vardır. Hatta Başbakanın kendisi ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç bile sözkonusu mahkeme kararlarını eleştirmek zorunda kalmışlardır. Bu mahkumiyet kararları yasal olabilir ama meşru olmadığına dair genel bir görüş hakimdir. Aziz Kocaoğlu hakkındaki davalara da bu açıdan bakmak gerekir. Aziz Kocaoğlu'nu parti içinden ve dışından eleştirenler de dahil, dava konusu suçları işlediğine kalben inanan bir kişi dahi gösterebilir misiniz? Bu talihsiz demeci neresinden eleştirseniz tel tel dökülüyor. Bu yüzden sözlerimi, Brütüs'ün hikayesini hatırlatarak bitirmek istiyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz