CHP'li Hamzaçebi: Erdoğan Komisyondan Kalkmanın Bahanesini Arıyor

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda mutabakat sağlanan 48 maddenin Meclis’ten geçirilmesi teklifine, “Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Recep Erdoğan bu komisyondan kalkmanın bahanesini arıyor.” dedi.
CHP Grup Başkanvekli Akif Hamzaçebi, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun mutabık kaldığı 48 maddenin Meclis’ten geçirilmesi çağrısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hamzaçebi, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nundan nasıl kalkacağını, nasıl kalkmak istediğini, nasıl bir bahane aradığının örneklerini verdi." diye konuştu.
Başbakan’ın bu öneriyi yaparken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, ana muhalefetin başı olarak tanımladığını aktaran Hamzaçebi, şöyle konuştu: “Sayın Başbakan’ın kibrini biliyoruz. Kibir aslında bir korkudan kaynaklanır. Sayın Başbakan’ın kibrinin altında gerçekte bir korku vardır ama Taksim Gezi Parkı etrafında tüm Türkiye’ye yaygınlaşan olaylardan sonra Sayın Başbakan’ın topluma vermek istediği korku duvarı millet tarafından aşılmıştır. Hala o muktedirin kibri edası ile konuşmaya devam ediyor ancak bununla toplumu dizayn etmesi mümkün değildir. Bu 40 yıl önceki bir söylem. İktidarının 11. yılında 40 yıl önceki siyasileri taklit etmek sureti ile baskı politikasını devam ettirmeye çalışan bir Başbakan var.”

“ERDOĞAN, KOMİSYON’DAN KALKMANIN BAHANESİNİ ARIYOR.”

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yeni bir anayasa yapmak üzere masaya oturduğunu vurgulayan Hamzaçebi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışma usulleri metnini basın mensuplarına gösterdi. Hamzaçebi, “Uzlaştığımız maddeleri ayrıca yasalaştırırız, uzlaşamadığımız maddeleri bir kenara bırakırız şeklinde bir cümle yok. Bu komisyon yeni bir anayasa yapmak üzere yola çıktı. Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Recep Erdoğan bu komisyondan kalkmanın bahanesini arıyor. Başkanlık sistemi ısrarını bir yandan sürdürecek, öte taraftan da -'ana muhalefetin, diğer partilerin samimi olduğuna inansam ben başkanlık sistemi önerimi geri çekirim'- diyecek.” dedi.

“BAŞBAKAN CUMHURBAŞKANI’NI PARLAMENTO SEÇSİN ÇAĞRISINDA BULUNACAK.”

Başbakan’ın, başkanlık sistemi ısrarını sürdüreceğini söyleyen Hamzaçebi, “İki sebeple sürdürecektir. Birincisi başkan olmak gibi bir hevesi var ama bu heves kursağında kalacaktır.” ifadesini kullandı. Hamzaçebi Başbakan’ın, partilere -'Cumhurbaşkanını Parlamento seçsin''- çağrısını bir gün yapacağını ileri sürerek, “Çünkü, 2014’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Recep Erdoğan’ın aday olması halinde Sayın Erdoğan’ı bu millet Cumhurbaşkanı seçmeyecektir. Biz onun bize ne zaman Cumhurbaşkanı Parlamento seçsin önerisi yapacağını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“PARLAMENTO KAPANMADAN SEÇİM BARAJINI İNDİRELİM.”

Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulunan Hamzaçebi, “Eğer Sayın Başbakan siz demokratik ve özgürlükçü bir anayasa istiyor iseniz, bu konuda gerçekten samimi iseniz, bunun bazı örneklerini anayasa değişikliği veya yeni anayasa çalışmaları sonuçlanmadan şu anda gösterebilirsiniz. Parlamento kapanmadan gelin bu 48 maddeyi çözelim istiyor. Çağrıda bulunuyorum, gelin Parlamento kapanmadan seçim barajını indirelim. Bizim teklifimiz TBMM Başkanlığı’nda bekliyor. İşte demokratikleşme konusunda çok önemli bir adım. Anayasa Mahkemesi, tutukluluk süresinin 10 yıla kadar uzaması yönündeki yasal düzenlemeyi iptal etti. Gelin Meclis tatile girmeden, bir demokratikleşme örneği verelim, tutukluluk süresini uluslararası standartlara indirelim.” diye konuştu. Hamzaçebi, demokratikleşme adına 29 tane kanun tekliflerinin olduğunu belirterek, “Seçsin, beğensin Başbakan. Bunun içinden istediklerini yasalaştıralım.” ifadesini kullandı.
Başbakan’ın kafasında olan tek şeyin, Başkanlık sistemi olduğunu aktaran Hamzaçebi, “Mutabık kalınan maddeler dahi, Başbakan için başkanlık sistemi yolundaki bir takım garnitür düzenlemelerden ibarettir.” dedi.

“BAŞBAKAN KENDİSİNİ MÜSLÜMAN KARDEŞLER İLE ÖZDEŞLEŞTİRİYOR.”

Hamzaçebi, “Dün Başbakan, CHP’ye darbe konusunda da yüklendi. Mısır’daki darbeyi desteklediğinizi söyledi. Değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine, “Mısır’da Mursi’ye karşı yapılan askeri müdahaleyi darbe olarak nitelendirdik ve kınadık…Başbakan bunun böyle olduğunu biliyor. Başbakan Mursi üzerinden bir mağduriyet yaratmak istiyor. Mursi’ye karşı Mısır’da yapılan askeri darbeyi kendisine karşı yapılmış olarak değerlendiriyor… Başbakan, kendisini Müslüman Kardeşler ile özdeşleştiriyor, onun şeriatçı tutumu ile özdeşleştiriyor ona karşı yapılmış olan bu askeri darbeyi kendisine karşı yapılmış sayıyor.” cevabını verdi.

“BU İKİ DARBEYİ SAYIN CUMHURBAŞKANI ÖNLEMELİ.”

Hamzaçebi, Dışişleri Bakanlığı’nın birikimini yok edecek bir düzenlemenin AK Parti tarafından TBMM den geçirilmek istediğini belirterek, “Bu bakanlığın dış politika heveslisi bir kişinin bakan olarak atanmasından sonra Türkiye bütün komşu ülkeleri ile sorun yaşamaya başladı, bütün komşu ülkeler ile kavga eden, gerilim yaşayan bir Türkiye Cumhuriyeti var. Şimdi bu dış politika heveslisi bakan, bununla yetinmeyip başka dış politika heveslisi bazı kişileri bazı cep diktatörlerini Dışişleri Bakanlığı’na almak ve onları merkez memuriyetlerde değerlendirmek üzere bir düzenleme yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan çağrıda bulnuyorum. Gerek TMMOB düzenlemesi gerekse Dışişleri Bakanlığı’na yönelik düzenlemeler Türkiye’de demokrasiye ve kamu yönetimine vurulmuş olan darbelerdir. Bu iki darbeyi Sayın Cumhurbaşkanı önlemeli, bu iki maddeyi tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye iade etmelidir.” şeklinde konuştu.