ANKARA (ANKA)- CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e, “Siz şeytanla görüşme değil, işbirliği yapıyorsunuz” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Genel Kurulu’nda, sınır ötesi tezkere görüşmeleri sırasında söz aldı. Hükümetin terörle mücadelede izlediği politikayı eleştiren İnce, “Devletin valisini, müsteşarını Habur’a götürdünüz. Çözümü Habur’da ve Oslo’da aradınız. Terör örgütüyle kırmızı hat kuruyorsunuz, Başbakan muhalefete küfrediyor, PKK ile müzakere ediyor. Sizi uyarıyorum. Siz kim oluyorsunuz da Meclis’i devre dışı bırakıyorsunuz” dedi.
“Ciğeri yananlar al bayrağa sarılı köylü çocuklarını toprağa koyanlardır. Çocukları valinin denetiminde 21 günlük askerlik yapanların ciğeri yanmaz” diyen İnce, “Bu kürsüden bütün kamu görevlilerine sesleniyorum. Başbakan’ın kanunsuz emirlerini uyguladığınız anlaşılıyor. Buna uymayın. Kanunsuz emirlere uymak Yüce Divan suçudur. Ben bu kürsüden Silivri’de faşist hukuk Silopi’de liboş hukuk Deniz Feneri’nde işlemeyen hukuk düzeniyle idare ettiniz demiştim, ne kadar haklı olduğum ortaya çıkıyor” dedi.
“Memleketi böldünüz, ötekileştirdiniz. Bankaları, marketleri, hastaneleri, okulları, camileri ayrıştırdınız” diyen İnce, şöyle dedi:
“Açılımınızın geldiği nokta itirafçılık, iftiracılık, ve ihbarcılık olmuştur. Son sözüm şudur; terörle mücadele bir bütündür, çözümün adresi Meclis’tir. Gittiğiniz yol yol değildir. Bu yolun da sonu hayra alamet değildir. Vicdanlarınıza sesleneceğim. Silahlı terör örgütü üyesi olmakla ve kurmakla suçlanan bir teğmen Mehmet Ali Çelebi 33 ay tutuklu kaldı. Serbest bırakılan teğmeni terörle mücadele etsin diye Güneydoğu’ya gönderdiniz. Bu mu sizin adaletiniz.Ben böyle bir ülkede bunu duyduğum zaman utanıyorum, içim sızlıyor, sizin sızlamıyor mu?”
-“ŞEYTANLA İŞBİRLİĞİ YAPIYORSUNUZ”-
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, “Anaların gözyaşı dinecekse şeytanla bile görüşülür” dediğini belirten İnce, “Siz şeytanla görüşme değil, işbirliği yapıyorsunuz” dedi.
İnce, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na da şöyle dedi:
“Sayın Bakan bizim Genel Başkanımız ABD’nin taşeronluğunu yapıyorsunuz dediğinde Sayın Bakan dedi ki, artık CHP’ye gitmeyeceğim, Sayın Kılıçdaroğlu’na bilgi vermeyeceğim, dedi. Bugün gitti. Devlet adamı ile siyasetçi arasındaki farkı anlatacağım. Ben siyasetçi olsaydım şöyle derdim, tükürdüğünü yaladı, tıpış tıpış geldi, bilgi verdi ama ben siyasetçi değilim devlet adamı olarak görüyorum, milletvekili olarak görüyorum. Sayın Dışişleri Bakanı tükürdüğünü yaladı demiyorum. Sayın Genel Başkanımıza bilgi verdiği için kendisine teşekkür ediyorum.” (ANKA)