ANKARA(ANKA)- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili bir ceza dosyasında Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın Erdoğan'ın avukatlığını yaptığı dönemde mahkeme hakimi ve savcısına yönelik rüşvet teklif ettiği yönünde Ergenekon iddianamesinde de yer alan iddiaları, soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.
Kart Meclis Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Ergenekon iddianamesi ek dosyalarında yer alan bazı telefon konuşmalarında, Başbakan Erdoğan ile ilgili bir ceza dosyasında, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın Başbakan'ın avukatlığını yaptığı dönemde, mahkeme hakimi ve savcısına yönelik "tavassutta" bulunduğuna ve rüşvet teklif ettiğine dair söylemlerin yer aldığını hatırlattı. Kart, şunları söyledi:
"Başbakan R.Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak İstanbul Mahkemelerindeki bazı yargılama dosyalarında ve Ankara'daki ‘Haksız mal iktisabı' davasında; değişik yol ve yöntemlerle ‘yargıyı etkileme ve yargıya müdahale' girişimlerinin yapıldığı bilinmektedir. Bu girişimler tarafımızdan sorgulanmış ve muhtelif önergelere konu yapılmış olup, bu önergelere hiçbir tatminkar cevap verilmemiştir. Ergenekon iddianamesinin ek bölümünde yer alan söylemin, iddianamede muhafaza edilmesinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını öncelikle ve hemen ifade ediyoruz. Savcılık Makamı, bu söylemi iddianame ekine almış olmakla, şartları var ise, bu iddia ve söylemi dava aşamasına getirmesi gerekirdi. Getirmediğine göre, bu söylemlerin dosyadan çıkarılması ve telefon kayıtlarının da imha edilmesi gerekirdi. Ceza Muhakemesi Kanununda bu hususlar açık ve âmir olarak düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesinin âmir hükümleri Savcılık Makamı ve Emniyet yetkilileri tarafından ihlal edilmiştir. İddianamede yer alan bu söylem ve iddialar ağır suçlamalar içermektedir. Yasal bakımdan dayanağı olmayan bu söylem ve iddialara karşı, Başbakan'ın nasıl bir yol izleyeceği kamuoyu tarafından merakla beklenmektedir. Bilindiği gibi benzeri bir söylem, Başbakan'ın, Mehmet Ağar'a 60 milyon dolar ödeme yaptığı şeklinde iddianame eklerine yansımıştır. Politize olan kolluk güçlerinin inisiyatifinde ve siyasi iktidarın müdahil olduğu bir soruşturma aşamasında, bu tür söylem ve iddiaların soruşturma kapsamına girmiş olması, Hükümet adına ibret verici ve düşündürücü bir durumdur" dedi.
-"ADLİ VE İDARİ YOLLARA BAŞVURMAYACAK MISINIZ?"-
CHP'li Kart, ortada Başbakanlık makamının saygınlığı ve ciddiyetini ihlal ve rencide eden söylem ve iddiaların söz konusu olduğunu belirterek şu soruları yöneltti:
"Gerek Hayati Yazıcı ile ilgili söylem ve iddialar ve gerek Mehmet Ağar'a yönelik söylem ve iddialar konusunda; hukuka aykırı soruşturma evrakının düzenlendiği ve kişilik haklarınıza saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle, ilgililer ve sorumlular hakkında idari ve adli yollara başvurdunuz mu? Bundan böyle nasıl bir girişim ve tavır içinde olacaksınız? Yoksa hiçbir işlem yapmayacak, görmezden gelecek ve suskun mu kalacaksınız? İdari ve adli yollara başvurmayacaksanız, bunun anlam ve gerekçesi nedir? "