Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, AK Parti'nin Suriye politikasını eleştirerek, CHP'nin Suriye'deki tüm kesimlerle görüştüğünü dile getirdi. CHP Milletvekili Şafak Pavey ve beraberindekilerin Suriye ziyaretini de savunan Koç, Pavey'in Suriye zindanlarında bulunan Türk gazetecileri kurtarmak için girişimlerde bulunduğunu savundu.
CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sırasında basın mensuplarının karşısına geçen Haluk Koç, gündemdeki konuları değerlendirdi. Dünün 12 Mart olduğunu ve önemli bir tarih olduğunu belirten Koç, 28 Şubat ve 27 Nisan tarihlerini hatırlatarak, hep olmamış darbelerin üzerinde çalışan bir Türkiye siyaseti olduğunu iddia etti. 1961’e götüren süreçte örgütlü bir toplumun oluştuğunu aktaran Koç, CHP’nin hep darbelerin yanında olduğunun öne sürüldüğünü belirterek, 12 Mart ve 12 Eylül’de bu ülkenin devrimcilerinin, yurtseverleri, demokratları ve siyasi parti olarak ta CHP’nin en büyük zararı gördüğünü savundu.
"DÜNYADA BİR TEK AK PARTİ'NİN SURİYE İLE İLİŞKİSİ YOK"
Suriye konusuna da değinen Koç, CHP’nin Suriye politikası konusunda herkesin konuştuğunu, hatta sulardan sorumlu Bakan olarak nitelediği Veysel Eroğlu’nun da konuştuğunu ileri sürdü. CHP’nin ulusal çıkar için göze alamayacağı bir şeyin olmadığını savunan Koç, uluslararası ilişkilerde zaman zaman gerginliklerin olabileceğini, sorunların çok ileri seviyelere de ulaşabileceğini, fakat o ülke ile ilişkilerin doğrudan ya da dolaylı olarak sıfırlanamayacağını kaydetti. Bu durumun ülke çıkarları için ihanet olduğunu ifade eden Koç, bir diyalog kapısının açık tutulması gerektiğini, dünyada her ülkenin Suriye ile ilişkisinin bulunduğunu fakat bir tek AK Parti’nin ilişkisinin olmadığını öne sürdü.
"DOĞRUDAN ESED'İ DESTEKLEYEN İFADEMİZ OLMADI"
CHP olarak Suriye’deki her kesimle ilişkilerinin olduğunu bildiren Koç, diyalog kapılarını hiç kimseye bırakmadıklarını söyledi. Koç, hiçbir zaman Esed’i doğrudan destekleyen ifadelerinin olmadığını savundu. Koç, Suriye’nin sorunlarını Suriye’nin halkının çözmesi gerektiğini ve Suriye’ye dışarıdan bir müdahale yapılacaksa uluslararası meşruiyeti mutlaka öz önüne alınması gerektiğini söylediklerini iddia etti.
AK Parti’nin dış politikasını eleştiren Koç, dış politikanın başka ülkenin çıkarları üzerine inşa edilemeyeceğini, duygusallığın olmayacağını, ülkelerin çıkarlarının söz konusu olabileceğini belirtti. Koç, dış politikada kişisel hırsların, beklentilerin üzerine de inşa edilemeyeceğini vurguladı. CHP Milletvekili Şafak Pavey ve beraberindekilerin Suriye ziyaretini de değinen CHP’li Koç, Pavey’in Suriye’de bulunmasını şöyle savundu: “Suriye zindanlarında bulunan Türk gazeteci kardeşlerimizi kurtarmak için arkadaşlarımız ziyarette bulundu. Eğer merak ediyorlarsa Kaddumi’nin eşini arayabilirler, Pavey ile ne konuştuklarını öğrenebilirler.”
"STALİN DÖNEMİNDE BİLE BÖYLE YARGILAMA OLMAMIŞ"
Silivri’de devam eden yargılamaların da içler acısı olduğunu öne süren Koç, son duruşmada mahkeme başkanı ile sanıklar arasında geçen tartışları anlattı. Mahkeme başkanının emri ile jop, tekme ve yumrukların salona yansıdığını iddia etti. Koç, Stalin döneminde bile böyle yargılamaların olmadığını savundu.
"4. YARGI PAKETİ'NDE UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ İÇİN BİR DÜZENLEME YOK"
TBMM’ye sunulan 4. Yargı Paketi’ne de eleştiriler getiren Koç, ‘dağ fare doğurdu’ sözlerini yineleyerek, taslağın içeriği ile ilgili bilgiler verdi. Koç, pakette uzun tutukluluk süreleri ile ilgili her hangi bir düzenlemenin söz konusu olmadığını belirtti. Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan isimlerini örnek veren Koç, bu isimler için bir düzenlemenin olmamasına tepki gösterdi.
TEKKE VE ZAVİYELERİN YOLU AÇILDI İDDİASI
Paketle kamuya aykırı eğitim kurumlarının önündeki engellerin kalktığını savunan Koç, tekke ve zaviyelerin yolunun açıldığını iddia etti. Koç, paketteki tek olumlu şeyin ise işkence suçlarına zaman aşımının kaldırılması olduğunu belirtti.
KONFEDERASYONLARA 'TAŞERON' SORUSUNU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın taşeron işçi kavramını sendikaların önerdiğine yönelik sözleri olduğunu ifade eden Koç, işçi konfederasyonlarına seslenerek, böyle bir taleplerinin olup olmadığını sordu. Koç, ya konfederasyonların ya da Başbakan’ın bu konuda açıklama yapmasını istedi.
AK Parti’nin kamu kurumlarında kadrolaşmaya gittiğini de iddia eden Koç, İsviçre’nin Bern kentine atanan Basın Ateşesi’nin bir tek yabancı dil bilmeden atandığını ileri sürdü. Yine eski bakanlardan Hilmi Güler ve Atilla Koç’un da sermaye piyasası kurulunda Turkcell yönetimine atandığını iddia etti. Alabildiğince bir kadrolaşmanın söz konusu olduğunu yineleyen Koç, üçüncü dönem sonrası milletvekillikleri sona erecekler içinde bir yerlerin düşünüldüğünü öne sürdü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz