Chp’li Loğoğlu: “bir Ülkenin Başbakanının Dinlenmesi Mahkeme Kararı Olmadığı Taktirde Suçtur”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “Bir ülkenin Başbakanının dinlenmesi mahkeme kararı olmadığı taktirde suçtur. Başbakan bu konuda haklıdır. Bunun ortaya çıkartılması şarttır” dedi.TBMM’de düzenlediği basın toplantısında CHP’nin mitinglerinde özellikle başı kapalı genç kadınların sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyen Faruk Loğoğlu, AK Parti’nin kadın anlayışının kadını bir ev hanımı olarak göstermeye çalıştığını savundu. İstanbul’da yapılan Kıbrıs toplantısı ile ilgili de bilgi veren Loğoğlu, CHP olarak çözümden yana olduklarını, tarafların siyasi eşitliğine dayalı, egemenliğin eşit olarak dağıtıldığı, Kıbrıs Türk toplumunun ve Türkiye’nin çıkarlarını koruyan bir anlaşmadan yana olduklarını belirtti. Kıbrıs müzakerelerine ilişkin soru işaretleri taşıdıklarını söyleyen Loğoğlu, “Çözümün hangi esaslara dayandığı, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyup korumadığı yönünde endişelerimiz var. Uyanık olalım, satabilecekleri tek bir cephe kaldı, Kıbrıs. Onu da diğer bütün dış politika konularında olduğu gibi Türkiye’nin kalıcı çıkarlarına ters düşecek şekilde ‘çözüme kavuşturduk’ iddiası ile yaparlarsa ne tarih ne halkımız affeder” diye konuştu.Kırım konusunu da ele alan Loğoğlu, CHP olarak Kırım’da askeri müdahaleyi gerektirecek bir duruma karşı olduklarını ifade ederek, “Kırım’daki gelişmelerin diyalog yoluyla çözülmesinden yanayız. Hiç güvenemediğimiz Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Kırım Türkleri bağlamında bazı sözleri bizi kaygıya sevk ediyor” şeklinde konuştu.Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda endişelerin ağırlıklı olarak yer aldığını söyleyen Loğoğlu, Avrupa fonlarının usulsüz kullanıldığı ve personel alımlarında usulsüzlük yapıldığına dair iddiaların AB tarafından soruşturulmaya başlandığını belirtti.Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, Obama’nın Fethullah Gülen ile ilgili mesajın alındığına dair bir ibaresinin olmadığı yönünde açıklama yapıldığını iddia eden Loğoğlu, “Bu gelişme ile Başbakan Erdoğan’ın doğruyu söylemediği anlaşılmıştır” dedi.Gezi Parkı eylemleri sırasında yaralanan Berkin Elvan’ın hala komada olduğunu ve 16 kiloya kadar düştüğünü söyleyen Loğoğlu, “Neredeyse 1 yıl geçti, hala bir özür yok. Bu hükümet gözyaşlarını bile ayrımcı bir şekilde kullanıyor, onun için ağlıyor, bunun için ağlamıyor” diye konuştu.Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları konusunda iki paralel söylemi olduğunu söyleyen Loğoğlu, “Birinci söylemde diyorlar ki ‘bu bir komplo, paralel devlet işidir’ diyorlar. Bir ülkenin Başbakanının dinlenmesi mahkeme kararı olmadığı taktirde suçtur. Başbakan bu konuda haklıdır. Bunun ortaya çıkartılması şarttır. Bu böcek söylemleri, dinleme iddiaları yeni değil. Yıllarca önceden beri var, Başbakan ağzı ile söylüyor. Niye harekete geçmediler, niye bugün gördükleri tehlikeleri o zaman görmediler? Belli bir noktaya kadar doğru olan söylem saptırılan amacı ve niyetleri ile ciddiye alınmaktan çıkan bir söylem haline geliyor. Yasalara göre suç olan bir şey varsa bunun ortaya çıkartılması gerekir, bunun arkasındayız. İkinci söylemde, dinlemeler birçok yönüyle suç niteliği taşıyan eylemler, rüşvet ve yolsuzluk. Bu komplo ürünü olsa dahi yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ortadan kalkmıyor. Bunun üzerine gidilmelidir, bunu yapmıyor. Neredeyse yolsuzluk ve rüşvetin meşru olduğu şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor” dedi.Yapılan son tahliyelerle ilgili görüşlerini açıklayan Loğoğlu, “Tahliyelerin çok daha önce gelmesi gerekirdi. Türkiye’de sorumlu mevkiler daha önce yapılması gerekenleri daima daha geç yapıyorlar. Buna Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaptıkları da dahil” şeklinde konuştu.“Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Fethullah Gülen ile ilgili bir mesajı ABD’ye sizin götürdüğünüz yönünde bir bilgi var, o süreçte ne yaşandı?” şeklindeki soruya Loğoğlu, “O tarihlerde Fethullah Gülen’in bir Amerikan makamlarına yeşil kart başvurusu vardı. Bu yeşil kart alabilmek için Amerika’da uzun bir süre kalmanız gerekiyor, belli koşulları yerine getirmeniz gerekiyor. O dönemde Fethullah Hoca’nın avukatları tarafından hazırlanan bir belgeyi Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na iletmemiz istendi. Bunun değişik açılardan bir yazışma konusu olma gereği duyuldu. Benim kanaatim bu Amerikan Dışişleri’ne gayri resmi olarak iletilen belgenin Amerikan yönetiminin yeşil kart konusunda verdiği kararı birebir etkileyen bir belge olduğunu düşünmüyorum. Bu yeşil kartı Amerikan makamları zaten başvuruş sahibine vereceklerdi. O belge Fethullah Hoca’nın pozitif özelliklerini anlatan, niçin Amerika’da yeşil kartı hak ettiğini anlatan bir belgeydi. Bunu bizden Dışişleri Bakanlığı istedi, o zaman Dışişleri Bakanıydı Sayın Gül” cevabını verdi.