CHP'li Loğoğlu: Hiçbir gerekçe Suriye'ye müdahaleyi haklı ve meşru kılmaz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, insani yardım dahil hiçbir gerekçenin Türkiye'nin komşu ülkeye müdahalesini haklı ve meşru kılamayacağını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Amerikan yönetimi ile yarın yapacağı resmi görüşmelere ilişkin bir açıklama yapan Loğoğlu, Suriye konusunun Türkiye bakımından zor ve tuzaklarla dolu yeni bir safhaya girdiğini ifade etti. AK Parti tarafından aylardır yüksek perdeden seslendirilen "sabrımız tükeniyor", "gereğini yaparız", "iç işimizdir", "gerekirse bütün Suriyelileri Türkiye'ye alırız", "olup bitenlere başkaları kayıtsız kalsa bile biz asla ilgisiz kalmayacağız", "ya Beşşar, eden bulur" söylemlerinin Türkiye'nin komşu ülkeye bir müdahaleye istekli olduğu izlenimini yaygınlaştırdığını ve algılama olarak Türkiye'yi çatışmanın eşiğine yerleştirdiğini savunan Loğoğlu, şöyle devam etti: "AKP bu öngörüsüz, meşruiyete aykırı ve ilkesiz yaklaşımıyla dış güçlerin güdümünde bir politika izlemiş, Suriye gibi hayati bir konuda bağımsız hareket edememiş, muhalefet ile rejim arasındaki kanalların tıkanmasına, muhalefete tek yanlı ve her türlü desteği sağlayarak öncülük yapmıştır. Bu nedenle, Suriye'nin bugün geldiği noktada AKP hükümetinin de ciddi sorumluluğu vardır. AKP Türkiye'yi çıkmaz bir sokağa sokmuştur. Rusya ve Çin vetolarını ağır bir dille eleştirip, BM Güvenlik Konseyi'ni de yerden yere vurarak, önemli köprüleri atmış, bölgedeki taşeronluk görevini üstlenmekte olduğunu, eğer bunu gönüllü olarak yapmıyorsa, fark edememiştir. AKP'ye rağmen denenmesinde yarar olmakla beraber, AKP'nin son günlerdeki diplomasiye başvurarak çözüm arayışı maalesef çok geç ve inandırıcı olmaktan uzaktır. Amacı da net değildir. AKP, Libya örneğinde olduğu gibi, uluslararası toplumu her ne pahasına olursa olsun Suriye'deki rejimi yıkmak için bir araya getirmeye mi çalışacaktır? Yoksa Türkiye, CHP olarak bizim 6 Şubat'ta -AKP'nin bu bağlamdaki açıklamalarından önce- çağrıda bulunduğumuz ve amacı Suriye'de şiddete son verecek, barış ve uzlaşı yollarını açmak olan bir girişim mi düşünüyor? Amaç, rejimleri şiddet yoluyla yıkmak veya rejimlerin şiddet yoluyla ayakta kalma gayretlerine göz yummak değil, Suriye halkını demokratik bir yönetime ve barış, istikrar ve özgürlüğe kavuşturma yollarını açmak olmalıdır. CHP öteden beri Suriye ve diğer Arap ülkelerinde hep halktan yana olmuş, AKP'nin bu baskıcı rejimlerle içli dışlı olduğu dönemlerde dahi CHP bu rejimlere ve AKP'ye zamanında uyarılarda bulunmuştur."
Davutoğlu'nun ABD yönetimiyle 13 Şubat'ta yapacağı resmi görüşmelerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Loğoğlu, ABD'nin Türkiye'nin Suriye'deki duruma el koymasını isteyeceğini ve hükümete bu yönde baskı yapacağını ileri sürdü. Davutoğlu'nun bu talebi kesin biçimde reddetmesini isteyen Loğoğlu, insani yardım dâhil, hiçbir gerekçenin Türkiye'nin komşu ülkeye müdahalesini haklı ve meşru kılamayacağını vurguladı.
Böyle bir müdahalenin Suriye meselesini çözmek yerine, durumu ağırlaştıracağının altını çizen Loğoğlu, "Bölge dinamik ve dengelerini altüst eder, İran ve Rusya'nın mukabil müdahalelerini tetikleyebilir ve Arap dünyasının ülkemize karşı kalıcı husumetine yol açar. AKP, bugüne kadar CHP'nin tüm uyarılarına rağmen izlediği yanlış Suriye politikasıyla Türkiye'yi tehlikeli bir noktaya sürüklemiştir. Washington'daki görüşmeler bu yanlıştan dönülmesi ve bağımsız, ilkeli bir politikaya yönelmek için bir fırsattır. AKP ve Davutoğlu bu cesaret ve basireti bu kritik aşamada da gösteremediği takdirde, halkımız bilmelidir ki ülkemiz ve bölgemiz kötü günler geçirecektir." dedi.