Chp'li Loğoğlu'nun Basın Toplantısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik açıklamalarını eleştirerek, "Bu tür sataşma, söylemler ne Türkiye'ye ne Türk siyasetine hiçbir kazanım getirmez. Nasıl bir iktidar partisinin sözcüsü, yıllarca bu ülkeye hizmet veren parti liderine yakışıksız, kabul edilemeyecek tabirlerle hitap edebilir anlayamıyorum" dedi.

Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ve dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mısır'da yaşananlara değinen Loğoğlu, CHP'nin siyaset anlayışında ister askeri ister sivil olsun darbelere yer olmadığını belirterek, Cumhurbaşkanı Mursi'nin bırakılmasının uygun ve yerinde bulacaklarını ve ülkedeki gerginliği azaltacağını söyledi. Mısır'da darbeden sonra yaşananları büyük bir kaygı ile karşıladıklarını belirten Loğoğlu, şunları söyledi: "Mursi'nin, toplumu kutuplaştırmasını, halkın demokratik taleplerini görmezden gelmesini, yargıyı, kendi gücünü artırmak için araç olarak kullanmasını ve uzlaşı fırsatlarını elinin tersiyle itmesini, Mısır'da demokratik ve katılımcı siyasetin hakim olması bakımından kaçırılmış tarihi fırsat olarak değerlendiriyoruz."

Loğoğlu, Mısır'daki askeri darbenin, Arap ülkelerinde yükselen özgürlük ve demokrasi talepleri için olumsuz bir gelişme, eşitlik ve özgürlük taleplerini demokratik yollarla ifade eden bölge halkları için cesaret kırıcı olduğunu ifade etti.Bölge ülkelerinin, Mısır'daki gerilimi tırmandıracak tarafgir tutumunu yanlış ve tehlikeli bulduklarını kaydeden Loğoğlu, bölgedeki siyasi aktörlerin Suriye'deki olaylardan ders alması gerektiğini söyledi.

AK Parti'nin Mısır politikasını eleştiren Loğoğlu, şunları söyledi: "AKP Hükümeti'nin, mezhepsel saikler ve bölge gücü olma hayaliyle Müslüman Kardeşler ve Mursi'nin avukatlığına soyunmasını ülke çıkarlarına aykırı buluyoruz. Başbakan Erdoğan'ın, 'Benim Cumhurbaşkanım Mursi'dir' açıklamasını, Mısır'ın içişlerine ağır ve kabul edilemez bir müdahale olarak görüyoruz. Mısır'da askeri darbeye karşı çıkmak başka, Mursi'nin avukatlığına soyunmak başkadır. Demokrasiden yana olmanın koşulu, Müslüman Kardeşleri savunmak değildir. Sandıktan çıkmak, demokrasinin gerekli ancak yeterli koşulu değildir. AKP'nin, Mursi'yi abartılı bir şekilde savunmasının en az üç amacı vardır, Gezi Parkı olayları nedeniyle kontrol edemedikleri gündemi değiştirmeye çabalamak ve kamunun dikkatini Kürt meselesinin çözümündeki tıkanıklardan uzaklaştırmak. İkinci neden Suriye örneğinde olduğu gibi mezhep eksenli Mısır politikasının çöküşünü gizlemeye çalışmak. Üçüncüsü Mursi'yi paravan yaparak, ülkemizdeki antidemokratik ve diktatoryal uygulamaları mazur göstermeye çalışmak. AKP'nin Suriye politikası, 'Esad gitsin', Mısır politikası 'Mursi kalsın' gibi tek boyutlu ve sığ hedeflere dayalı olduğu için başarısız, verimsiz olmakta ve Türkiye'ye, ilgili ülkelere ve bölgeye büyük zarar vermektedir."

Loğoğlu, Mısır'daki bütün siyasi aktörleri, tansiyonu düşürecek adımları atmaya, şiddetten uzak durmaya ve sağduyuya çağırdı. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın Fransa Milli Gün Resepsiyonu'nda "AB 22. faslı açtı. Bunun için Fransa'ya teşekkür ediyoruz" dediğini belirten Loğoğlu, bunun doğru olmadığını fazlın açılmasının en erken Kasım ayına ve koşullu olarak ertelendiğini söyledi. Loğoğlu, konuşmasında "Ermeni konusunda kükrediğimiz Fransa'ya teşekkür etmek garabetini, nasıl vicdanlarına, akıllarına, gönüllerine, siyasi ahlaklarına sığdırabiliyorlar?" dedi.

Loğoğlu, basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Mısır'da yaşananlara daha önce darbe demeyen AB'nin son açıklamasında darbe ifadesini kullandığının anımsatılması üzerine Loğoğlu, ülkede, devlet gücünü elinde tutan bir yönetim bulunduğunu, bu yönetime meşruiyet tanıyıp tanımamanın dış ülkelerin işi olmadığını söyledi. Loğoğlu, yapılması gerekenin, o yönetimi, meşruiyete sevk edecek adımları atmasını istemek olduğunu ifade etti. Gezi Parkı olaylarında Türk Bayrağı sattığı gerekçesiyle bir vatandaşın tutuklandığı yönünde haberlerin anımsatılması üzerine Loğoğlu, eli palayla gezen anında Fas'a kaçarken, bayrak satan, tweet atan gençlerin tutuklandığını belirtti. Loğoğlu, "Bunun neresi adalet, vicdandır? Bunu satan kişiyi hangi nedenle suçlayabilirsiniz? Bu kişiye, 'bayrağını da al git mi' diyeceksiniz? Türk bayrağına böyle bir muameleyi haklı görenler, yerinde bulanlar çok vahim gaflet, yanlış içindeler. Buna Türkiye'de hiçkimse, AKP'li vatandaşlarımız dahil razı olmayacaktır" dedi.

Loğoğlu'na, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sözleri soruldu. Bunun üzerine Loğoğlu, şunları söyledi: "Bu tür sataşma, söylemler ne Türkiye'ye ne Türk siyasetine hiçbir kazanım getirmez. Sayın Çelik'in açıklamalarını, inanılmaz bir kulakla dinledim. Uygun bulmuyorum. Bu tür söylemleri yararsız, gereksiz, anlamsız buluyorum, kınıyorum. Daha ölçülü, saygılı davranmak lazım. Nasıl bir iktidar partisi sözcüsü, yıllarca bu ülkeye hizmet veren parti liderine yakışıksız, kabul edilemeyecek tabirlerle hitap edebilir, anlayamıyorum."

Başbakan Erdoğan'ın yeni anayasa ile ilgili '48 maddeyi Meclis'ten' geçirelim önerisine ilişkin bir soru üzerine Loğoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "48 madde yeni bir anayasa değildir ama üzerinde mutabık kalınmış, bütünlük içinde olmayan bir kitledir. Bunun, Türkiye'deki siyaseti rahatlatacak unsurlarla zenginleştirilerek, gündeme getirilebilmesi halinde Türkiye'yi rahatlatacak, insanlara nefes aldıracak bir ortamın sağlanmasından yana oluruz."

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın attığı tweet ile ilgili bir soru üzerine Loğoğlu, Türkiye'de, bir söylem kalitesizliği bulunduğunu, Bahçeli-Hüseyin Çelik tartışmasında da böyle olduğunu belirtti. Loğoğlu, yanlış olduğunu belirterek, "Doğru bir üslup değildir. Önce palayla darbe, sonra sırtına tekme yiyen kızcağızın durumunu düşünün, o doğru muydu? O da yanlıştı, bu da yanlış" dedi.