ANKARA (İHA) - CHP'li muhalifler, Baykal'ı sert bir dille eleştirerek kültürsüzlükle suçladı. Muhalif milletvekilleri, "İftira, riya, hakaret ve küfür bir kişilik göstergesi, kültürsüzlüktür. 29 Ocak akşamı CHP bu kültürsüzlükten kendisini arındıracaktır" dediler.
CHP'li muhalif milletvekilleri Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul), Hasan Aydın (İstanbul), Mehmet Tomanbay (Ankara), Muzaffer Kurtulmuşoğlu (Ankara), İsmail Değerli (Ankara), Züheyir Amber (Hatay), Hüseyin Özcan (Mersin), Ersoy Bulut (Mersin), Sefa Sirmen (Kocaeli), Muharrem Toprak (İzmir), Muharrem Eskiyapan (Kayseri), Turan Tüysüz (Şanlıurfa), Erdoğan Kaplan (Tekirdağ) ve Feridun Ayvazoğlu (Çorum) bugün parlamentoda yazılı bir açıklama yaptı.
29 Ocak'ta yapılacak olağanüstü kurultay öncesi tartışmaların giderek arttığı ifade edilen açıklamada, partinin kurultaya gidiş süreci değerlendirilirken, 2002 Kasım seçimlerinde 177 milletvekiliyle CHP'nin TBMM'ye girdiği hatırlatıldı. "O günden bugüne kadar, parti yönetimince milletvekillerine ülke sorunlarına çözüm bulmaya ya da partinin başarısını sağlamaya yönelik verilmiş tek bir görev yoktur. Yani iki yılı aşkın süredir CHP Milletvekilliği TBMM iç tüzüğünün vermiş olduğu görevler dışında işlevsizleştirilmiştir" denildi.
PARTİ MECLİSİNDE BAYKAL EMİR-KOMUTASI
2002 genel seçimlerinden bugüne kadar Baykal'ın milletvekilleriyle herhangi bir konuda görüşme ihtiyacı duymadığı belirtilen muhalif açıklamada, bir tek toplantı dahi yapılmadığı kaydedilerek, "Grubumuzun kapalı toplantılarında bu durum sayın genel başkana hatırlatılmasına rağmen dikkate alınmamıştır. Sadece 40'ar kişilik gruplar halinde bir görüşme yapmış, orada da fıkralar anlatmış, yemekler yenilmiş ve tek bir kelime siyaset konuşulmamıştır. Parti Meclisi toplantıları tamamen formalite olarak 2 ayda bir yapılmaktadır. Orada da zamanın üçte ikisi genel başkan tüketmekte, yine ülke sorunlarına ya da partinin başarısına dönük siyaset konuşulmamaktadır. Bugüne kadar parti meclisinde tartışılarak ortak akılla belirlenmiş ülkemizin yaşamsal sorunlarına dönük tek bir politika üretilmemiştir. Parti meclisinde sadece sayın Deniz Baykal'ın öneri diye sunduğu direktifler toplu halde kalkan ellerle karara dönüştürülmektedir" ifadelerine yer verildi.
Yerel seçimler ve adaylık seçimlerinde örgütün tamamen hiçe sayıldığı belirtilen yazılı açıklamada, "Örgütümüzün dışında tanımadığımız insanlara adaylıklarda inanılmaz itibar edilmiş, öncelikler verilmiştir. Örgütün yeterli, değerleri, emekçi insanları kapılarda bekletilmiş, horlanmış, küçümsenmiş ve onurları kırılmıştır. Baykal'ın seçim bölgesi olan Antalya bunun en acı örneğidir. Mevcut başarılı belediye başkanı arkadaşlarımız dışlanmış, hayatında bir tek gün sosyal demokrat olmamış bir şahıs aday gösterilmiş ve seçim kaybedilmiştir" denildi.
"CHP BU KÜLTÜRSÜZLÜKTEN KURTULACAK"
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yönetim partimizi başarıya götürmekte son derece yetersiz kalmıştır. CHP, parti tarihinde hiç olmadığı kadar kötü yönetilmiş, Cumhuriyetin kurucu partisi birkaç kişinin şahsi şirketine dönüştürülmüştür. Sayın Baykal, bunları gizlemek için olmadık yöntemlere başvurmaktadır. Seçim stratejisini dış güçlerin müdahalesi ve ahlak temeline oturtmaya çalışmaktadır. Onlarca yıl birlikte siyaset yaptığı yol arkadaşlarını dış güçlerin maşası konumuna getirme gafletine düşmüştür. Bizler, dedeleri Çanakkale, Dumlupınar, Antep'te şehit olmuş, kanı dökülmüş vatansever bir neslin torunlarıyız. Sayın Baykal'da öyle. Ama bir koltuk uğruna halkımızı ve delege arkadaşlarımızı yanıltmak için gözünü kırpmadan kendi yol arkadaşlarını 'hain' diye karalayabilmektedir. Bu ve benzeri mesnetsiz iddialarla insanları karalamak ve suçlamak sadece üzülecek bir durum değil, aynı zamanda nefretle reddettiğimiz ve kınadığımız bir tutumdur. Sayın Baykal bunları söylerken bir şeyi unutmamalıdır, size sormazlar mı: 'Aklınız yeni mi başınıza geldi?' diye. Bu arkadaşlar sizin genel başkanlığımızı ve yönetimini desteklerken şerefli ve sıfır kilometre milletvekilleriyken, size karşı durdukları zaman mı 'hain, dış güçlerin maşası ve ahlaksız' oldular? Bu iddiaları reddediyoruz, kınıyoruz, ayıplıyoruz. Bu tarz bel altı vuruşları kırıcı, üzücü ve ahlaksız buluyoruz. Tüm bunlar bir makam ve koltuk uğrunadır. Bugün maşa, hain, çapulcu diye suçladığınız arkadaşlarınız, 1 Mart tezkeresinde en önde savaşanlardır. İftira, riya, hakaret ve küfür bir kişilik göstergesi, kültürsüzlüktür. 29 Ocak akşamı CHP bu kültürsüzlükten kendisini arındıracaktır."