ANKARA (ANKA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın "kredi kartı almada hassas olun" sözüne ilişkin, "Yıllardır borç yiğidin kamçısıdır diyen Erdoğan'ın aklı başına yeni mi geldi? Vatandaşı kart müptelası yaptı şimdi 'bırak' diyor" dedi.
Oran yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi kartlarına ilişkin sözlerine yanıt vererek, "Hükümet de kısıtlayıcı önlemleri hayata geçirmeye hazırlanıyor. Başbakan'ın sözleri, AKP'nin 11 yıla yaklaşan iktidarı dönemindeki hatanın acı itirafı gibi Hem suçlu hem güçlü Çünkü AKP döneminde halk hep borçla tüketmeye teşvik edildi. Tüketici kredisi ve kredi kartlarıyla henüz kazanılmamış gelirler üzerinden borçlanarak tüketen vatandaşlara sanal bir refah süreci yaşatıldı ve bu da oya tahvil edildi. Bunun sonucunda kredi kartı sayısında ve borç bakiyesinde adeta patlama yaşandı" dedi.
-"BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU"-
Kredi kartı sayısının 2002 sonundan bu yana yüzde 261 oranında artarak, 41 milyondan 60 milyon adete yaklaştığını ifade eden Oran, şöyle dedi:
"AKP iktidara geldiğinde sadece 4.3 milyar lira olan bireysel kredi kartlarındaki borç bakiyesi adeta katlanarak büyüdü ve Ekim sonunda 82 milyar liraya ulaştı. Kurumsal kredi kartlarıyla birlikte tutar 90 milyar lirayı aşıyor.Tüketici kredilerinin bakiyesi 240 milyar liraya yaklaştı. Bireysel kredi kartlarıyla birlikte hane halkı borç yükü 321 milyar liraya ulaşıyor. AKP döneminde ailelerin geliri adeta yerinde sayarken borç yükü hızla arttı. Hane halkı borç yükünün harcanabilir gelire oranı bu yıl yüzde 55'i aşıyor. Tasarruf oranı ise yüzde 7 dolayında; çok düşük... Hane halkı yükümlülüklerinin harcanabilir gelirine oranında AKP döneminde 10 kattan fazla büyüme yaşandı.Söz konusu oran 2002 yılında yüzde 5'in altında bulunuyordu. Tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için "kara liste'ye girenlerin sayısı 3 milyona yaklaştı. AKP'nin tüketime dayalı sanal büyüme modeli, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir cari açık belasını Türkiye'nin başına musallat etti. Türkiye patlayan cari açıkla 11 yıldır dünya şampiyonu. Şimdi AKP, IMF gibi kuruluşların da uyarısı üzerine, cari açıktaki hızlı büyümeye karşı tüketimi yavaşlatmak için tüketici kredisi ve kart kullanımını sınırlamaya çalışıyor.Ey AKP!... Yıllardır halkı borçla tüketime teşvik eden, "yalancı bahar'ı, "ödünç refah'ı kalkınma diye yutturan sendin. Şimdi kalkmış kredi kartı kullanmayın diyorsun, tüketimi kısıcı önlemler alıyorsun. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu."
-"HÜKÜMET DE EKİM AYINDAN İTİBAREN GETİRİLEN YENİ MAKRO İHTİYATİ TEDBİRLERLE, BU YÖNDE HAREKETE GEÇİYOR"-
Başbakan Erdoğan'ın, "Kredi kartlarını almada lütfen hassas olun. Kredi kartları da faiz lobisinin en büyük kaynağıdır. Paranız, yorganınız kadar ayağınızı uzatın. Ondan sonra bunlara malzeme olmayın. Evinizde ne var ne yok, alıp götürürler" diyerek halkı uyardığını belirten Oran, "Hükümet de Ekim ayından itibaren getirilen yeni makro ihtiyati tedbirlerle, bu yönde harekete geçiyor. Tasarrufu artırmak ve cari açığı küçültmek isteyen ekonomi yönetimi kredi kartı ve tüketici kredilerini zaptı rapta alıyor... Beyaz eşyadan otomobile tüm ürünlerde kredili alışverişte taksit sayısı azaltılıyor, peşinat oranı yükseltiliyor. Maaşla taksitler arasında denge gözetilecek" dedi.
-"VATANDAŞIN SAHTE ZENGİNLİK ALGISI OYA TAHVİL EDİLDİ"-
AKP döneminde halkın hep borçla tüketmeye teşvik edildiğini ifade eden Oran, şöyle devam etti:
"İnşaat sektörü, özellikle toplu konut yapımı hükümet eliyle desteklenerek büyütüldü. Bankacılık sektörünün yurt dışından borç olarak sağladığı kaynaklar tüketici kredisi olarak başta konut olmak üzere tüketime pompalandı. Tüketici kredisi ve kredi kartlarıyla henüz kazanılmamış gelirler üzerinden borçlanarak tüketen vatandaşlara sanal bir refah süreci yaşatıldı. Vatandaşın sahte zenginlik algısı oya tahvil edildi.
Bankaların kar patlaması yaşadığı bu süreçte iç talep canlandı, beyaz eşyadan, otomotive, elektronikten konuta bütün sektörlerde çarklar hızlandı. Ancak bu model, yerli hammadde kullanımını, üretimi ve ihracatı baskılarken, genel olarak ithalatı ve yerli üretimde ithal girdi kullanımını patlattı. Bankacılık sektörünün sürekli tüketici kredileri ve kredi kartları ile fonladığı, adeta kaynak bombardımanına tuttuğu iç tüketim canlandıkça, dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari açık büyüdükçe büyüdü. Ancak cari açık belasını Türkiye'nin başına saran bu model sürdürülemez nitelikteydi."
-"PATLAMA YAŞANDI-
Kredi kartlarının sayısında özellikle AKP döneminde adeta patlama yaşandığını kaydeden Oran, "Türkiye'de 1970'li yıllardan itibaren kullanılmaya, daha çok 1980'lerde yaygınlaşmaya başlayan, kredi kartlarının sayısı 2000'li yıllarda ise katlanarak büyüdü. 1997 yılında 5 milyonun altında bulunan, 2001 sonunda 14 milyona yaklaşan kredi kartı sayısı, izleyen dönemdeki hızlı artışla Ekim 2013 itibariyle 56.7 milyon adede ulaştı. Kredi kartı sayısı 2002 sonundan bu yana yüzde 261 oranında artış gösterdi. Bu dönemde kredi kartı sayısında net 41 milyon adetlik artış oldu" dedi.
Kredi kart sayısındaki artışa paralel olarak bu kartlarla yapılan alışveriş ve nakit çekimlerin hacminde yaşanan hızlı büyümenin de son yıllarda ivme kazandığına işaret eden Oran, "2008 yılında alışveriş ve nakit çekim olmak üzere toplam 185.5 milyar lira olan kredi kartı işlemlerinin tutarı 2012 yılında 361.4 milyar liraya ulaştı. Geçen yılın tümünde kredi kartlarıyla 329.8 milyar liralık alışveriş, 31.6 milyar liralık da nakit çekim işlemi gerçekleştirildi. Bu yılın ilk on ayında ise kredi kartıyla yapılan alışveriş ve nakit çekimlerin tutarı geçen yılın eş dönemine göre yüzde 18.2 artışla 350.2 milyar TL oldu. Ocak-Ekim döneminde kredi kartı kullanılarak toplam 319.4 milyar lira tutarlı 2 milyon 204 bin adet alışveriş işlemi, toplam 30.8 milyar lira tutarında 78 bine yakın da nakit çekim işlemi yapıldı. Geçen yılın aynı dönemine göre kredi kartıyla yapılan alışveriş sayısı yüze 9.3, tutarı yüzde 18 artış gösterdi. Nakit çekim işlemleri adet bazında yüzde 2.2, tutar olarak yüzde 19.4 oranında artış kaydetti" değerlendirmesini yaptı.
İlk on aydaki artış temposunu sürdürmesi durumunda, kredi kartlarıyla yapılan alışveriş ve nakit çekim işlemlerinin toplam tutarının yılın tümünde 425-430 milyar lira arasında bir hacme ulaşmasının beklendiğini belirten Oran, "Bu da GSYH'de yaklaşık yüzde 72 paya sahip olan özel tüketim harcamalarının yüzde 40'ına yakın bir orana denk geliyor" dedi.
Kredi kartlarındaki borç bakiyesinin 22 Kasım itibariyle 91.9 milyar liraya ulaştığını ifade eden Oran, şöyle devam etti:
"Söz konusu borç yükü 2000'li yıllarda adeta katlanarak büyüdü. 2002 sonunda sadece 4.3 milyar lira olan bireysel kredi kartı sahiplerinin borç yükü, bu yıl 22 Kasım itibariyle 78.2 milyar liraya yükseldi. 2004 sonundan itibaren kayıtlara giren kurumsal kredi kartı sahiplerine ait borç yükü de aynı tarih itibariyle 10.4 milyar lira oldu. 2002 sonundan bu yana bireysel kredi kartlarındaki borç bakiyesi yaklaşık 18 kat, bireysel ve kurumsal tüm kredi kartlarındaki toplam borç yükü ise 20.2 kat artış gösterdi.
Bankacılık sektörünün kredi kartlarından elde ettiği faiz geliri 2011 yılında 4.6 milyar, 2012 yılında 6.1 milyar, bu yılın ilk dokuz ayında ise 5 milyar liraya yaklaştı. Bankaların, kredi kartlarının yanı sıra kredili mevduat hesapları ve benzeri kalemlerden elde ettiği "bankacılık hizmetleri gelirleri"nin dokuz aylık tutarı ise 12.6 milyar liraya ulaştı."
"-GELİR ARTIŞI YAVAŞLARKEN BORÇ ARTIŞI HIZLANIYOR"-
AKP döneminde hane halkının finansal yükümlülüklerinin, varlıklarına oranla çok daha hızlı arttığını belirten Oran, "Hane halkı yükümlülüklerinin harcanabilir gelirine oranında AKP döneminde 10 kattan fazla büyüme yaşandı.Söz konusu oran 2002 yılında yüzde 5'in altında bulunuyordu" dedi. Gelir artışı yavaşlarken borç artışının hızlandığını ifade eden Oran, şunları söyledi:
"Bu yılın tümünde hane halkı harcanabilir gelirinin yüzde 9.7, yükümlülüklerinin ise yüzde 24.1 artacağı bekleniyor. Buna göre hane halkının borç artışı gelirdeki ile giderek arayı açıyor. 2012 yılında hane halkı harcanabilir geliri yüzde 15.6 artışla 613.9 milyar, yükümlülükleri ise yüzde 19 artışla 252 milyar lira olmuştu.
Bu arada hane halkının faiz ödemelerinin de bu yılın tümünde yüzde 21.7 artışla 36.5 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Buna göre 2011'de yüzde 4.4 olan, geçen yıl yüzde 4.9'a çıkan faiz ödemelerin harcanabilir gelire oranı bu yıl yüzde 5.4'e ulaşıyor. Bireysel kredilerde gözlenmeye başlanan yavaşlama ve son dönemde yürürlüğe konulan yeni makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle önümüzdeki dönemde hane halkı harcamalarındaki büyümenin bir miktar yavaşlayabileceği değerlendiriliyor."
ANKA