CHP’li Özer: Yaşamlarına bakın, hangi gazetecilerin zarf aldığı ortaya çıkar

Adana Büyükşehir Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer, hangi gazetecilerin belediyeden zarf alıp almadığının yaşamlarına bakılarak, ortaya çıkabileceğini iddia etti.
Bekir Sıtkı Özer’in 'Belediyeden bazı gazetecilere zarf verildiği' iddiaları tartışılmaya devam ediyor. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti(ÇGC)’nin “Bu gazetecileri açıkla.” diye tepki gösterdiği Özer’in sözleri CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Esendemir’in isteğiyle bir kez daha Büyükşehir Belediye Meclisi’nin gündemine taşındı.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın yönetiminde gerçekleşen oturumda şahsı adına söz alan Esendemir, eski bir gazeteci olduğunu hatırlatarak, Özer’in tüm basın mensuplarını zan altında bırakacak bir açıklama yaptığını belirtti.
Esendemir, Özer’in bu konuyla ilgili detaylı bilgiler vermesini talep etti. Bunun üzerine Aldırmaz’ın "Kırıcı olmayalım.” uyarısıyla kürsüye gelen Bekir Sıtkı Özer, gerçek gazetecileri saygı ve sevgiyle selamladığını ifade etti.
Dünkü konuşmasında 'gerçek gazete ve gazetecilere sahip çıkılması' gerektiğini dile getirdiğini vurgulayan Özer, buna kimsenin itirazının olup olmadığını sordu.
Mecliste 40 kişi olduklarını ve herkesin birbirini tanıdığına dikkat çeken Özer, “Toplantı sonrası gerçek gazetecilik yapan arkadaşlarım arayarak, ‘bunlardan bizler de muzdaripiz.’ dedi. Başkan Aldırmaz’dan da rica ediyorum. Biz Altın Koza’da bunu başardık. Bütün yerel haftalık ve günlük gazetelere abone olduk. Gazetelere sahip çıkmaya çıkıştık.” diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANLARI BAZI GAZETECİLERLE ÇOK HAŞİR-NEŞİR OLUYOR
Belediye başkanlarının bazı gazetecilerle çok haşir–neşir olduğunu ileri süren Özer, bu durumun kendilerini rahatsız ettiğini anlattı.
Özer, şunları söyledi: “Bu gazeteciler hem belediye imkânlarıyla yaşamlarını sürdürüyor; hem de meclis üyelerini hedef alıyorlar. Bunları görüyoruz. Onun için ben bunun altını çizdim. Bir şey daha var; kulağıma geliyor, gelip anlatıyorlar. Örneğin; belediye olanaklarıyla bir gazete veya televizyon sahibine led ekranlı, bir totem verilme hazırlıkları yapılıyor. Biz ilk geldiğimizde yasal olmadığı için bir gazete sahibinin totemini iptal etmiştik.”
Özer, bu tür ilişkilere girilmesi halinde çok yanlış şeylerin yapılmasına devam edileceğini ifade etti. Herkese eşit davranılmasını ve gerçekten gazetecilik yapan insanlara da yardım edilmesini isteyen Özer, dürüst gazetecileri hedef almadığının altını çizdi.
Sözlerinin arkasında olduğuna işaret eden Özer, “Böyle bir şey olabilir mi? Eğer ben kötü bir şey söylemişsem, mahkemeye verilebilir veya hakkımda soruşturma açılması istenebilir. Ben gerçek gazetecileri asla hedef almadım. Hedef aldıklarım belli. Bir gazetenin fiyatı 25 kuruş. En iyi gazete bin adet satıyor, diyelim. (Bu gazetecilerin) yaşamlarına bir bakın, zarf alanlar ortaya çıkar.” şeklinde konuştu.