Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, konferans için geldiği Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği kararı değerlendirerek, “Mustafa Balbay hakkında derhal tahliye kararı verilmelidir” dedi.Cumhuriyet Kadınları Derneği Kdz. Ereğli Şubesi tarafından düzenlenen konferansa konuşmacı olarak davet edilen CHP Ankara Milletvekili ve eski YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı, ardından da CHP Kdz. Ereğli İlçe Teşkilatı’nı ziyaret etti.CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ile birlikte ilçeye gelen Tarhan’ı, parti binasında coşkulu bir kalabalık karşıladı.Tarhan, parti binasında gazetecilerin AYM’nin tutuklu milletvekili Mustafa Balbay hakkında verdiği karar hakkındaki sorusunu, “Mustafa Balbay hakkında derhal tahliye kararı verilmelidir” şeklinde yanıtladı. Tarhan, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 4 aydır gerekçeli kararı yazmadığını belirterek, “Halen dosya elinden çıkmadığı için AYM’nin kararı kendilerine gereği yapılmak üzere (ihlal söz konusu çünkü) gönderildiği için de derhal tahliye kararı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ihlal açıktır. 2,5 yıllık seçilme ihlali, yasama faaliyetlerini yerine getiremediği için tazminat kararı verilmiştir. Halen milletvekilidir ve halen yasama faaliyetini yerine getiremediği için eğer bu karar spor olsun diye verilmediyse derhal tahliye kararı verilmelidir” ifadelerini kullandı.Tarhan bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği yönündeki soruya ise şu şekilde yanıt verdi:“Karar verilmiş artık. Yerel mahkeme, AYM’nin ihlal kararı önüne teslim edildiğinde dosyayı eline alıp değerlendirme yapmak ve bence tahliye kararı vermek zorundadır.”Tarhan daha sonra Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından organize edilen panelin yapılacağı salona geçti. Burada alkışlarla karşılanan Tarhan, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Andımız'ın okunmasının ardından konuşmasına başladı.İsim vermeden AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Tarhan, nefretin organize halinde yürütüldüğü bir hükümetle yönetildiklerini savundu. Nefretin biyolojik halinin bu ülkede kimin olduğunun herkesçe bilindiğini dile getiren Tarhan, “Tüm konuların da sahibi o. Her şeyi biliyor. Bize, gençlere ve kadınlara ise söylemek yasak, konuşmak yasak, toplanmak yasak. Bu ülkede gençlere özellikle her şey yasak. Sizden ne yapmanız isteniyor, biliyor musunuz? Gösterişli tablet bilgisayarları kolunuzun altına alıp dolaşmanız, kızların evlilik hayalleri, erkeklerin evlilik hayalleri kurmaları, hatta makbulse evlenip en az üç çocuğa karışıp, makbul bir televizyonun karşısına geçip matlubeli sohbet programları seyretmeniz isteniyor sizden” dedi.Tarhan, isim vermeden eleştirmeye devam ettiği Erdoğan'ın dizilerden çocuk sayısına, kürtajdan emzirme süresine kadar her şeyi bildiğini belirterek, “Pilav yapılırken pirinç ıslatılmalı mı, ıslatılmamalı mı? Yakında onun da tarifini ondan alacağız. Özellikle prompter cihazından konuşmadığı zamanlar iş iyice çığırından çıkıyor. Bol bol çocuk yapın, yapın ki çalışacak yeni köleler olsun. Yapın ki gerektiğinde savaşa, cepheye sürecek çocuklar, askerler olsun istiyor. Allah hepimize en az 3-5 çocuk versin, nasip etsin de fabrikalarda üç kuruşa çalışacak yeni kölelerimiz olsun istiyor. Para konusunda çok başarılı. Birçok konuda usta olduğunu söylüyor ya, çocuk yetiştirme konusunda da çok usta belli ki. Para konusunda usta çocuklar yetiştirdiğini biliyoruz. Ne o öyle gemicikler, 52 bin lira maaşlar filan, iş adamlarının ellerinden tuttuğu. Tuzu kuru tabii. Tabii ki çok çocuk ister diye düşünüyorum. Arkadaşlar, ‘Bu seyrek bıyıklı, öfkeli şahsiyet’ diyorum ben ona. Evde yaptıkları yetmezmiş gibi sağa sola taş atıyor. Adam Suriye’deki savaşa açık açık taraf olmaktan ve desteklediği Özgür Suriye Ordusu’nun kafaları gövdeden ayırmasından rahatsız olmuyor. Tecavüze uğrayan kadınlardan rahatsız olmuyor ama karma eğitimden, vapurdan inen gençlerin ne giydiğinden rahatsız oluyor. Üstelik bunlardan bile mağdur oluyor. 'Yaşam boyu mağduriyet ödülü' diyorlar gençler, kime verilecek sizce? Kendisini de bir Orta Doğu cengaveri gibi görüyordu belki ama kalpak giydi yakışmadı, ata bindi ne oldu? Düştü. Attan düştü bu adam. Ben diyorum ki; o günden itibaren milli içkimizi bilmem ama milli hayvanımız attır. Siz bilirsiniz değil mi? Kalpak da at da kime yakışır? Atatürk’e yakışır, gayet iyi bilirsiniz. Elinde ahlakmetre, çocukların etek boylarını ölçüyor, kızlı erkekli oturma mesafelerini ölçüyor ama bu gençlerin çoğu yoksul, çoğu işsiz. İnanın Boğaziçi Üniversitesi mezunları bile artık iş bulamadıklarından yakınıyorlar bu ülkede. Ve bu ülke ne kadar yoksul ve işsiz olsalar da gençlerle dolu” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz