İSTANBUL (ANKA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Patriotlar nedeniyle Alman askerlerinin Kahramanmaraş'a geldiğini belirterek, "Alman askerlerle birlikte çok sayıda ajanda bu ilimize gönderildi. Bölge ve buradaki illerimiz iyice provokasyona açık hale geldi. Bir Alman kadın inzibat, Türk ordusuna mensup generali azarlıyor, aracını durduruyor. Kimlik soruyor. Bu ikinci çuval vakasıdır" dedi.
Toprak, CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ve CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı Kemal Çebi ile birlikte Küçükçekmece'de işadamlarıyla bir araya geldi.
Toprak, hükümetin binlerce usulsüz ve yasa dışı telefon dinleme, teknik takip olayından sonra şimdi de "masum gerekçelerle" trafikteki 17 milyon araca "çip" takılmasını gündeme getirdiğini ifade ederek, "Bu polis devletine doğru atılmış büyük bir adımdır. Böyle bir düzenlemenin hiçbir hukuki, insani, demokratik gerekçesi olamaz. AKP korku devletini hayata geçirmek istiyor" dedi.
-"BU İKİNCİ ÇUVAL VAKASIDIR"-
Türkiye'nin içeride ve dışarıda çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu, hükümetin ülkeyi ve sorunları yönetmekte zafiyet içinde olduğunu iddia eden Toprak, Kahramanmaraş'ta yerleştirilen patriotlar nedeniyle Alman askerlerinin Kahramanmaraş'a geldiğini belirterek şöyle dedi:
"Alman askerlerle birlikte çok sayıda ajanda bu ilimize gönderildi. Alman Askeri İstihbarat Servisi Başkanlığı (MAD) resmi olarak ajanların bu ilimize ve Suriye sınır bölgesine gönderildiğini görevlendirildiğini açıkladı. Bölge ve buradaki illerimiz iyice provokasyona açık hale geldi. Bir Alman kadın inzibat, Türk ordusuna mensup generali azarlıyor, aracını durduruyor. Kimlik soruyor. Bu ikinci çuval vakasıdır. Provokasyondur. Hemen ardından Alman parlamentosu TSK ile ilgili aşağılayıcı bir rapor hazırlıyor, tuvalet krizini gündeme getiriyor. Alman askeri radyosu bölgede yayın yapmak için başvurdu. RTÜK önce reddetti. Ardından bahsettiğim olaylar gerçekleşince, RTÜK ikinci başvuruda TRT üzerinden frekans tahsis edip yayına izin verdi. Ne oldu, ne değişti? Oralarda neler olduğunu kimse bilmiyor. Türkiye sınırları provokasyona açık hale geldi. Ülkemiz bir şeylerin içine çekilmek isteniyor."
Türkiye ekonomisinin bütün bu iç ve dış sorunlardan etkilendiğini, ülke kaynaklarının KOBİ'lere, girişimcilere, sanayiciye tahsis edileceği yerde bu sorunlar yüzünden üçüncü ülkelere harcanmak zorunda kaldığını belirten Toprak, şöyle devam etti:
"Londra'da kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye ekonomisini masaya yatırıyorlar. Türkiye ekonomisinin en yakıcı sorunları cari açık, enflasyon ve sıcak paraya bağımlılık olarak ortaya çıkıyor. Özellikle sıcak paraya bağımlılık ekonominin en büyük kırılganlık unsuru olarak dile getiriliyor. Bu yüzden Türkiye ekonomisinin güven vermediği, not düşürme ihtimalinin yüksekliği ifade ediliyor. Aynı gün Londra'daki bir başka toplantıda London School of Economics'te (LSE) Dışişleri Bakanı Davutoğlu konuşuyor. Tunus'a 500 milyon dolar, Mısır'a 2 milyar dolar verildiğini söylüyor. Hatırlarsanız Suriyeli sığınmacılara da 600 milyon dolar harcandığı açıklandı. Türkiye'yi yönetenler, ülkeyi borçlandırıp, gelen paraları böyle harcıyorlar. TÜİK girişimcilik istatistiklerine göre 2008'den bu yana girişimci sayısı, yeni girişim ve istihdam sayısı hızla geriliyor. Açılan işyerleri ortalama 1-2,5 yıl içinde batıyor, kapanıyor. Gerekçesi, özkaynak ve finansman yetersizliği. İşadamı, girişimci kaynak bulamıyor, ülke kaynakları ise böyle savruluyor."
-TUTANAKLAR-
Hükümetin gerçeklerin bilinmemesi için medyayı baskı altına aldığını, susturduğunu ileri süren Toprak, şöyle devam etti:
"Başbakan İmralı zabıtlarının yayınlanmasından neden bu kadar rahatsız oldu. Gazeteci işini yapıyor. Zabıtlarla ortaya çıktı ki, hükümet işini yapmıyor. Söylenenleri yapıyor. Ülke adına olmadık pazarlıklar yürütüyor. Başbakan medyaya yükleniyor, zabıtları nereden aldığını açıklamasını istiyor. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde gazeteci haber kaynağını açıklamaz. Açıklamaya mecbur edilemez. Ancak AKP'nin demokrasi diye bir derdinin olmadığı çok açık. Tek adam, tek parti yönetimi istiyor. Dikta istiyor. Suskun toplum, suskun medya, muhalefetsiz siyaset istiyor. Başbakan'ın çok övündüğü borç parayla doldurulan Merkez Bankası rezervleri, bir ayda 1 milyar doların üzerinde eriyor. Maalesef ekonominin durumu bu ve gerçekler halktan gizleniyor. Medya baskılar yüzünden gerçekleri yazamaz hale geldi. Halkın bilgi edinme, gerçekleri öğrenme hakkı elinden alındı. Türkiye itilip kakılan bir ülke konumuna getirildi. Bütün bu sorunların çözüm adresi CHP. Demokrasinin, ifade özgürlüğünün, bağımsız medya, hukuk, yargı, özerk üniversite, özgür girişimci, örgütlü ve mutlu toplumun adresi CHP."