CHP'li vekilden 'fener'li protesto

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Deniz Feneri soruşturması tutuklularından 6 kişinin tahliye edilmesini protesto etmek amacıyla internet andıcı davasının 40. duruşmasına da Deniz fenerini simgeleyen küçük bir ışıldak ile girdi. Ancak Tanal, duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından duruşma salonunun arka tarafında bulunan makam odasına çağrılarak uyarıldığını söyledi.
CHP milletvekili Mahmut Tanal sabah saat 09.30 sıralarında internet andıcı davası sanıklarına destek vermek için geldiği Silivri'de duruşma salonunun açılmasının ardından içeri girdi. Ancak elinde deniz feneriyle salona girdiği görevliler tarafından internet andıcı davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine iletildi. Tanal, mahkemece mübaşir aracılığıyla duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin makam odasına davet edildi. Tanal, mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin, “Bu fenerin benim için mahsuru yok. Ancak daha sonra siyasi malzeme konusu yapılabilir. Bizim için bu siyasi propaganda niteliğindedir. Mahkeme salonuna siyasi propagandanın girmesine karşıyız. Bu açıdan sizi nezaketen buraya davet ettik. Siz aynı zamanda bir hukukçusunuz vereceğimiz sözlü karara uyabileceğinizi düşündük. Bu fenerin mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verdik. Bunu çıkarmayacaksanız, kararı yazılı hale getireceğiz. Bu da nezaketen bir hukuk adamına yakışmaz." uyarısında bulunduğunu öne sürdü.
Tanal, basın odasında yaşadıklarını, “Ben bunun suç aleti olmadığını, ceza muhakemesi kanunda bununla duruşma salonuna girilmesinin suç olmadığını bu sebeple suç konusu malzemenin çıkarılmasını hukuka uygun olmayacağını söyledim.” cümlesi ile dile getirdi.
Hukukçu kimliğinde mahkemeye saygı duyan bir insan olduğunu savunan Tanal, “Salondan feneri de alıp çıktım. Önceki gece de Vardiya Bizde Platformunun 01:00-03:00 nöbetini tuttum.” diye konuştu. Tanal, bu açıklamanın ardından da duruşma salonunun dışına çıkarak kameralar karşısında niyetini ve yaşadıklarını özetledi. Tanal, Deniz feneri davasında hassasiyet gösterildiğini ve bu hassasiyetin diğer davalarda da gösterilmesi için böyle bir uygulama kararı aldığını söyledi.