'ÖZEL HASTANE RAPORUYLA ADALETİ KAVURDULAR'
ANKARA (DHA) - CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Kavurmacı'nın tahliye olmasına ilişkin, "Kavurmacı'yı tahliye eden o raporu öğrenci okula götürse, okul yönetimi mazeret için geçerli saymaz. Cezaevlerinde yüzlerce tutuklu ciddi hastalıklarla boğuşurken, AKP'li Topbaş'ın damadına verilen tahliye, 'adalet duygusunu kavuruyor'" dedi.
Cezaevlerinde 303'ü ağır 925 hasta olduğunu belirten Yarkadaş, "Bu insanların içinde 31 epilepsi hastası var. Onlar bu ülkenin vatandaşı değil mi?" diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Kavurmacı'nın "özel hastane raporuyla" tahliye olmasına ilişkin, "FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle dokuz ay önce tutuklanan dün ise serbest bırakılan Ömer Kavurmacı hakkında, Sulh Ceza Hakimliği, özel hastaneden alınan epilepsi ve uyku apnesi raporunu geçerli sayıyor ve Kavurmacı'yı tahliye ediyor. Şu an cezaevlerinde 31 epilepsi hastası var. O insanların raporu neden geçerli sayılmıyor? Adaletin ölümü" dedi.
"HALİL GÜNEŞ'TE DE UYKU APNESİ VAR TOPBAŞ'IN DAMADI OLMADIĞI İÇİN TAHLİYE EDİLMİYOR"
Farklı cezaevlerinde 31 epilepsi hastanın olduğunu belirten Yarkadaş hastaların isimleri ve durumlarına değinerek şu ifadeleri kullandı: "Kavurmacı'yı uyku apnesi olduğu gerekçesiyle tahliye eden yargı, Halil Güneş adlı tutukluya ise gözlerini yumuyor. Halil Güneş de aynı sorunu yaşıyor. Üstelik buna ek olarak bir de kemik kanseri ile mücadele ediyor. Ancak Topbaş'ın damadı olmadığı için tahliye edilmiyor.
ABD'DE TUTUKLU BULUNAN RIZA SARRAF İLE İLGİLENİLİYOR
ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın durumuyla Türk vatandaşı olduğu için ilgileneliyor. Türkiye'deki cezaevlerinde 303'ü ağır 925 tutuklu ve hükümlü var. Bu insanlar hangi ülkenin vatandaşı? Birilerinin ilgilenmesi için AKP'li ya da AKP'lilerin damadı mı olmak gerekiyor?
KAVURMACI ADLİ TIP'TAN VERİLMESİ GEREKEN RAPORU ÖZEL ACIBADEM HASTANESİ'NDEN ALDI
Kadir Topbaş'ın damadı Kavurmacı, yasa gereği Adli Tıp'tan verilmesi gereken raporu Özel Acıbadem Hastanesi'nden aldı. Raporda 'Epilepsi ve uyku apnesi olduğu' yer almış. Ve bu rapor, tahliye için yeterli sayıldı. Damat Ömer Kavurmacı, hangi tıbbi zorunluluktan ötürü ve ne zaman özel hastaneye sevk edildi? Özel hastaneye sevk kararı nasıl alındı? Kavurmacı'nın özel hastaneye götürülmesi için hangi mekanizmalar devreye sokuldu? Ve Sulh Ceza Hakimliği, hangi yönetmeliğe dayanarak özel hastane raporunu tahliye için yeterli saydı?
O RAPORU OKUL BİLE KABUL ETMEZ
Özel hastane raporunu, okula gidemeyen öğrenci okula getirse, okul yönetimi reddeder ve devlet hastanesinden rapor ister. Ancak iş Topbaş ve Kavurmacı'ya gelince her ne hikmetse bu rapor kabul ediliyor ve üstüne üstlük bir de tahliye için geçerli sayılıyor. Cezaevlerinde yüzlerce tutuklu ciddi hastalıklarla boğuşurken, AKP'li Topbaş'ın damadına verilen tahliye, 'adalet duygusunu kavuruyor.'"
"CEZAEVİNDE 31 EPİLEPSİ HASTASI VAR"
Kavurmacı'nın 'uyku apnesi' hastalığının CPAP adı verilen bir aletle giderilebileceğini ifade eden Yarkadaş, "Ancak nedense bu akıllara bile gelmemiş" dedi. "Uyku apnesinden dolayı tahliyenin yurttaşlarla alay etmek olduğunu" söyleyen Yarkadaş, şöyle konuştu: "Raporda epilepsi olduğu da yazılıymış. Raporu görmedik; ancak böyle bir raporun var olduğunu kabul edelim. Peşinden de şunu soralım: Cezaevlerinde 303'ü ağır 905 hasta var. Ve onlar da acil tedavi bekliyor. Bunların içinde 31'i epilepsi hastası. Üstelik hepsinin raporu devlet hastanelerinden alınmış. Ancak onlar AKP'li ya da AKP'lilerin damadı olmadıkları için raporları geçerli sayılmıyor. Adaletiniz batsın."
"BU TAHLİYE, TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ'YE YÖNELİK MÜCADELEYİ SULANDIRMIŞ, ADALETİ İSE GÖMMÜŞTÜR"
Yarkadaş, "Bu tahliye, terör örgütü FETÖ'ye yönelik mücadeleyi sulandırmış, adaleti ise gömmüştür. FETÖ ile mücadele altında yapılanlar artık öyle bir hale gelmiştir ki; hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Örneğin, Bursa'nın Osmangazi İlçesi'nde Atatürk Orta Okulu Müdürü Köksal Bülbül, 8 F sınıfının adını FETÖ'yü çağrıştırıyor diye değiştirmiş; sınıfın adını 8 J yapmıştır. Bir yanda FETÖ paranoyası, diğer yanda ise FETÖ sanığının uyduruk bir raporla tahliye edilmesi işte bu çürümedir. Çürümenin iktidarın her yerini sardığı ise çıplak gözle görülür hale gelmiştir. Gazetecilerin tahliyesi karşısında ortalığı ayağa kaldıran ve onları yeniden tutuklatan medyatik şarlatanlar ise dut yemiş bülbüle dönmüştür" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz